Nar'ın Dünyası

Nar'ın Dünyası Üç

Üçüncü ve en uzun bölümümüz geliyor sanırım. Betül arkadaşımız bizim için Nar'ı yorumladı. 

Twitter : Alselsever

Keyifli okumalar.

Öncelikle Nar'ı bize kazandırdığın için sonsuz teşekkürler Eda!

Sen iyi ki varsın hep de ol..Bu fandomun senin gibi koca yüreklilere ihtiyacı var. Koca yürekli diyorum çünkü biz mutlu olacak en küçük şey ararken gelen nar bildirimleriyle yüzümüzde kocaman bir tebessüm yarattın..

Umutsuzluğa alışmış bir fandom için tüm güzelliğini ve çabanı ortaya koydun..Şimdi Nar bizim için bu kadar anlam ifade ediyorken bizimde çabamızı ortaya koymamız gerekiyor ve işte tam da bu yüzden bunu borç biliriz çünkü biz uzay fandomuz..Biz bu hikayenin müptelası olduysak tabi ki bir sebebi var. İçinde bizi Alas ve Gece'ye bağlayan bir bağ var. Ve bu bağ açıklanabilir türden değil. Zaten neydi bizi anlatacağın o cümle "Anlatsaydık herkes anlardı."

Ama ben anlatacağım ve herkes anlayacak..Babam Nar almış ve suyunu sıkıp bardağa koymuş içmem için. Bende hayatımda ilk defa içeceğim nar suyunu. Bardağı elime aldım ve o kan kırmızısı suya baktım. İşte Nar okuyanlar o suyun nar tanelerinden gelen sihirli bir içecek olduğunu bilir. Çünkü Nar Persephone'nin Hades'e güvenip yediği, ölüler ülkesinden yeryüzüne çıkma ihtimalinin yok olduğu meyvedir.Fakat sonra Persephone yeraltının kraliçesi olur. Nar Persephone'yi hem yeraltına mahkum edip hemde yeraltının kraliçesi yapar..Nar ölümü fısıldayıp yeniden doğuşu simgeledi. Bazen güveni bazen kaybolan masumiyeti simgeledi. Nar hem kaybedilen özgürlüğü hemde kalpten kalbe kapanan yaraları simgeledi. İşte bizim Nar'da gördüklerimiz bunlardır. Ve ben kan kırmızısı suyu alıp içtiğimde işte o mayhoş tat beni yeraltının en karanlık köşelerine götürür. Nar'ı okuyanlar bilir ki biz hem narın kendisine hemde Nar'ın bize yaşattığı duyguların müptelası olduk. Ve gelelim Alas ve Gece'ye. Nar'ın bize yaşattığı bu duyguların arasında Alas ve Gece'yi anlamak zorlaşmadı. Biz onların hikayesini nar tanelerinin içinde bulduk. Alas'ın söylediği gibi Hades'in Persephone'yi neden kaçırdığını daha iyi anladık..Hades ve Persephone efsanesine göre Persephone'nin yeryüzüne doğuşu baharı, yer altına inip ölüşü kışı getirirmiş. İşte Gece'nin yer altına inip ölüşü masumiyetini kaybedişi oldu. Gece hem karanlığa bulandı. Hemde karanlığını masumiyetiyle dağıttı. Hem savaştı hemde yer altına teslim oldu. 

Bazen en büyük oyunu kendisi kurdu. Bazende en büyük oyunu kendisine kurdu. Kalbine söz geçiremedi güvendi. Güvenmeyi hayal kırıklığıyla öğrendi. Tüm bu ikilemin arasında ne olursa olsun tutunduğu tek dal yine Alas'dı. Alas, Persephone'sini hapsetti. Gece'yi tüm karanlığın ortasına itti. Gece'nin yaşayarak, başkalarından öğreneceği tüm hayal kırıklığını kendisi kirli oyunlarıyla öğretti. En büyük keşkesiyle en büyük iyi kisi Geceydi. Tüm karanlığını Gece'den uzak tutmak istedi ama en büyük karanlığı Gece'den uzak kalmasıydı. Ve biz Alas ve Gece'nin Narla birleşen bu ikilemlerine hayran kaldık. Biz onların birbirlerinden kaçıp yine birbirlerinde hayat bulmalarına büyülendik. Biz onları bu hikayenin içinde çok sevdik.İşte tüm bu güzelliğin içinde bu hikayenin kitap olup, yeryüzüne doğup Uzay Fandom'a baharı getirmesini istiyoruz. 

Vee gelgelim hayalet okuyuculara. Bu hikayenin büyüsüne kapılıp oy vermeyi unutan kesim.Öyle inanıyorum çünkü oy vermeyip geçip gitmek Nar'ın onlarda bıraktığı etkiden dolayıdır en iyi tabirle. Fakat hikayenin atmosferinden çıkıp kendinize geldiğiniz zaman bir oy vermek zor olmamalı..Unutmanızı anlamıyorum çünkü ortada bir emek var. Ve sen bu emeği ancak oy vererek yorum yaparak taçlandırabilirsin. Çünkü bize bunca tarifsiz duyguyu yaşatan bir hikayeye minnet borcundur.Ve bu emeğe verdiğin saygıdır.Emeğe saygı olayını küçümsememek gerekir. Sözüm meclisten dışarı. Çünkü uzay fandomdan olup oy vermeyecek kimse yoktur diye düşünüyorum. Eğer varsa bu çok daha vahim..Fakat şuna yürekten inanıyorum ki hak eden hak ettiği değeri er ya da geç mutlaka bulur. Nar'ın şu tablodan çok daha iyisini hak ettiğini biliyoruz ve bunca çabamız bu sebepten.Eda sen uzay fandomun umut ışığın bence. Sen kalemine sarıl. Uzay fandoma sarıl. Biz birlikteyken güzeliz. Birlikteyken güçlüyüz.Umut bizi biz yapan tek şey..Biz hiç mutlu olmadık fakat bu sefer en büyük mutluluğumuz Nar olacak. Biliyoruz ve inanıyoruz...Nar kitap olmayı hak ediyor. Nar uzay fandomun bir meyvesi olmayı hak ediyor. Nar bizim mutluluğumuz , umudumuz olmayı hak ediyor..Ve Nar içimizden çıkan bir hikaye olduğu için değil ; Kendi başına sapasağlam duran yürekleri titreten bir hikaye olduğu için kitap olmayı hak ediyor. Böylesine güzel bir hikayenin uzay fandomdan çıkıp kitap olabilme ihtimali bile gurur verici.. 

Uzay fandom Eda sayesinde düze çıkacakmış gibi bir his..Ve belkide bir histen daha öte..Yürekten inanma ve bağlanma..Uzun lafın kısası biz inanıyoruz ve bunun gerçekleşmesi için elimizden geleni yaparız, yapmalıyız, yapacağız inşallah..Uzay fandomun gerçekleşme ihtimalinin kaldığı tek hayali Nar'dır.Ve bunun da uçup gitmesine izin vermeyiz.Ve kendi adıma bu hikayeyi karşımıza çıkarıp bize hayal edebilme olanağı sağladığın için yürekten teşekkür ediyorum Eda..

Sen, ben ve biz birbirimizin umuduyuz..

Bu güzel yazı için Betül'e teşekkür ediyor ve sizden de yazılar bekliyoruz. Yazılarınızı bize ulaştırmak için mesaj atmanız yeterlidir.