Çok mu ciddiye alıyoruz acaba bu hayatı? Birbirine kötü gözle bakmaya, ya da hiç bakmamaya gerek yoktur belki de. Her sabah güneş doğuyor değil mi? Ya da her gece batıyor? Peki ya bu durum kutuplarda da böyle midir? 6 ay gündüz ya da 6 ay gece değil midir? İsyan etmeyin, dünyadan her şey beklenebilir. Peki ya dünya herkese aynı mıdır, adaletli midir dünya? Yeşeren bir ağacın yaprakları gün geldi mi tek tek dökmüyor mu yapraklarını? Neden kendi parçasını toprağa bırakmak istesin ki? Ya o toprağa kuyu kazanlar, neden yaparlar bunu. Benim yaşadığım acı hayatı bir başkasıda yaşasın diye midir bu? Ya da ben mutlu değilim o da olmasın diye mi? Neden herkes sürekli mutlu olmanın peşindedir? Dedim ya dünya adaletli değildir. Mutlu bir hayat yaşayanlar olduğu gibi mutsuz bir hayat yaşayanlar da vardır. Kolu kanayan da ağlıyor annesi babası olmayan da ağlıyor. Hangisi için ağlamak daha doğru? Her insanda kalp vardır. Kimisi bu kalple yapabileceğinin en iyisini yaparken kimisi bir kalbi olduğunu bilmiyor bile. Her kalbi kimse bilmez. Etrafını merak eden insanlardan olmayın. Etrafı bir kenara bırakıp benim kalbimde neler oluyor, neler olmalıydı, ne olacak diye biraz düşünün. Hayatı değil, etrafı değil, dünyayı değil kendinizi ciddiye alın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Gölgesi
ParanormalBu hikaye bazı kişilerin hayatındaki gölgeleri açıklıyor. Kendi hayatımdan edindiğim donanımlarla yazdığım bir kitap bu.