Asylum | YoonKook Texting

[Seventeen]

O gece, bedeni uykusuzluğa daha fazla dayanamadı ve sonunda derin bir uykuya daldı.

Jungkook o gece korkunç bir rüya gördü. Daha doğrusu kabus.

Yoongi karşısında, ona güzel gözleriyle bakıyor.

Sonra tebessüm ediyor, kafasını hafifçe sağa eğerek. 

Neden sağa eğdi? İşte, Jungkook o sırada sadece bunu düşünüyor. Neden sağ? Yoongi kafasını asla sağa eğmez.

Jungkook kabusunda bile her şeyden şüphelendiği sıralarda, Yoongi'nin suratında en gaddar insanın bile katı yüreğini sızlatacak kadar güzel bir tebessüm oluşuyor. O tebessüm gittikçe genişliyor, diş etleri görünür bir biçimde kocaman bir gülümsemeye dönüşüyor.

Jungkook'un kalbi çok hızlı.

Dudaklarını aralayamıyor.

"Gerçekten, Kookie..."

Yoongi'nin sesi kulaklarında yankılandığında, Jungkook'un nefesi durur gibi oluyor.

"Artık onu bırak. Daha fazla çabalama. Onu unut."

Bu ne demek?

Jungkook buna anlam veremiyor, sadece Yoongi'ye bakıyor.

Yoongi'nin sağ gözünden bir yaş akıyor, çenesine süzülüyor ve karanlık zemine doğru damlayarak kayboluyor.

Neden sağ? İşte yine aynı şeyi düşünüyor Jungkook. Neden sağa düştü? Neden? 

Jungkook'un dudaklarından bir fısıltı dökülüyor engel olamadığı biçimde.

"Yoongi..."

Bu sefer kafasını sola eğiyor.

Jungkook sanki bunu bekliyormuş gibi ona doğru atılıyor fakat yakınlaşamıyor, aralarında kısa bir mesafe yok muydu?

"Agust!"

Dudaklarından bu haykırış döküldüğünde, Yoongi'nin yüzünde bir sırıtış oluşuyor. Sanki az önce ağlayan o değilmiş, acı çeken o değilmiş gibi...

Jungkook kendi dediğine şaşırırken karşısındaki adamın cam gibi parlak gözleri kapkara bir ifadeyle dolup taşıyor, Jungkook'un nefesi daralıyor ciğerlerinde. Karşısındaki adamdan korktuğunu hissediyor, iliklerine kadar.

Ardından karşısındaki bu adam...

Bağırarak ellerini saçlarına daldırıyor ve kendini yere atıyor. Sonra kahkaha bırakıyor, ağlıyor, gülüyor. Jungkook'un anlayamadığı bir sürü şey söylüyor.

O sırada, Jungkook'un aklını bir sürü düşünce dolduruyor. Ama bunların içinden sadece bir tanesi, bu kabusun en büyük anahtarı.

Yoongi'nin suratını, onu sadece bir kere uzaktan görmüş olmasına rağmen nasıl bu kadar iyi biliyor?

Onun öyle güzel güldüğünü, nereden biliyor?

Neden kafasını sağa yatırıyor?

Jungkook'un uyanmadan önce hatırladığı tek şey, avazı çıktığı kadar çığlık attığı.