Bölüm 3

62 6 3
                                    

Multimedya: barış

Ömer Talha'nın ağzından :
Okula yeni yeni alışmaya başlamıştım. Okul iyi yanı idare eder. tamam tamam sen haklıydın "cabbar". O kim diye soracak olursanız başımın tatlı belası icimin sesi, kalbimin ta kendisi. Her neyse sınıfta anahtarı unuttuğumu anlayınca sınıfa geri dönmek zorunda kaldım. Yanimdan biri atın üstünde geçti sanki. Kim olduğunu anlamaya çalıştım baktım ki o deli kız gökçe manyak abi bu kız, kafası kesinlikle kırık hemde erkek gibi hiç hoş değil. Neyse banane dedim. Ve sınıfa girecektim ki sınıftan bir ses geldi. Hemen hızlı adımlarla sınıfa girdim.

Gökçe denen kız, bizim Barış'ın sırtında ne arıyordu. Elindeki ayakkabıyla ne yapmayı planlıyordu. Cabbar'ın amacı neydi. İç sesime bir son verip. "Barışşşş"
diye seslendim. Bana dönen Barış'ı görünce şaşkınlığımı gizleyemeyip "ne oluyor la burda" diye bağırmış bulundum. Bu şaşkınlığım Barış'ın kucağında gördüğüm Elif'ten ötürüdür. Ne olduğunu anlamaya çalışırken Gökçe bağırmaya başladı" Seni cinsi sapık seni sen kim it benim arkadaşım senin kucağında ne geziyor he"
Barış"Ya bir sırtımdan in " hala ne olduğunu anlamadım ve anlamlandırmaya çalışıyodum.
Gökçe" Hadi çabuk anlatin siz ne yapıyordunuz ."Barış " Sen salak mısın ?Bu gerizekalı arkadaşın düşüyordu bende tuttum. Hem biraz mantıklı düşün ben senin bu salak arkadasınla ne işim olabilir ."Gökçe" Aslında haklı sus kız Ayten hadi elif gidelim" ve gökçe elif 'i de alıp gitti.
Barış'a dönüp " Bana ne olduğunu anlatacak mısın?"Barış" Valla abi bu Elif denen kızın ayağı kaydı düşüyordu. Bende insanlık ettim tuttum bu deli kızda nerden geldi. Anlamadım birde baktım sırtıma bindi. bağırmaya başladı işte seni ırz düşmanı diye bağırdı " onu hayretle dinledim" Peki canım kardeşim bisey sorcam' Barış" He kardeşim sor" dudaklarımı yaladım ve " peki o Gökçe'nin elindigindeki ayakkabı ne alakaydı"Barış" Sana bisey diyimmi o ayakkabıyı ben de anlamadım ne zaman aldı inanki ben de bilmiyorum"aman be diyerek anahtarı sıranın altından alıp dışarı çıktık ve evin yolunu tuttuk.


Gökçe'nin ağzından

Sınıftan bir hışımla çıktık. Elif'i de sürükleye sürükleye gittik. Gökçe"Elif siz ne yapıyordunuz o sınıfta haaa" Elif " Saçmalama Gökçe ben gerçekten düşüyordum kazma sapı da ben düşmeyeyim diye tuttu la tutmasaydı yer ile bir tepkimeye girecektim. " Gökçe " Düşecektin ama o barış denen ırz sapığının seni tutmasına izin vermeyecektin. " Elif" Tamam anne bundan sonra duserim biri beni tutmaya çalışırsa bırak beni derim tamam mı* Gökçe "Hah şöyle yola gel tamam bundan sonra o süt bebekleri ile muhattap olmuyorsun" Elif " Gökçe bak hele sana ne soracagım " Gökçe " Gene ne oldu " Elif " Sen o ayakkabıyı çıkarıp ne ara barış' ın sırtına bindin " Gökçe " Ne yapıyım seni bir an çocuğun kucağında görünce hemen ayakkabı çıkarıp koştum sırtına atladim işte yaptık biseyler neyse bu konu çok uzadı." Eve doğru yol aldık. Konuşa konuşa eve varmıştık. İkimizde evlerimize varmistik ki oda ne bizim evin önünde bir sürü ayakkabı vardır.

Korka korka eve koşup kapıyı yumruklamaya başladım. " Anne anne açın kapıyı bisey mi oldu anne bu kadar ayakkabı da ne anne yoksa yoksa bizim cadıya mı bisey oldu anne açınsana su kapıyı açın açın " diyerek kapıya aşağı bir peynir gibi eridim. Gözlerim falan dolmaya başladı. Annem kapıyı açtı " Ne oldu kız sen manyak mısın ? " Annemin sesini duymamla hemen dogruldum. " Anne sana bisey olmadi değil mi ? Yoksa almila'ya mı bisey oldu."Annem" Kız delirdin mi sen kimseye bisey olmadi"Gökçe " Ee niye bu kadar ayakkabı var ?"Annem"Sen salak mısın kız bu kadar çok ayakkabı olunca birine bisey mi olması lazım bugün altın günü vardı ya deli kız" İçime su serpmisti annem Gökçe " Kız anne çekil surdan"
İçeri girdim ki ne görüyüm annem yine döktürmüştu tam yemeklere yumulacaktım ki annemin bagirmasiyla " Kız o pis pis ellerin ile yemek mi yiyon kalk o ellerini yıka kalk kız " Tabi ki annemini dinlemedim yedim karnımı doyurdum. Kadınlarla iki göbek attım hepsiyle vedalaşıp odama gidip üstümü çıkartıp hemen duş aldım. Sonra bizim cadının yanına gittim. Onu uyurken çok nadir görüyodum. Şimdi tam fırsatıydi bizim cadi uyumustu Allah ım ne kadar da masum uyuyor. Onu öpüp kokladım o benim küçük melegim. Odasından sessizce çıkıp kendi odama gittim ve yatağa uzandım. Telefonu elime aldım ki o ne 351 tane mesaj mı hayır yani ne konusuyonuz bu kadar hiç onlara cevap vermeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.



Evet bir bölümün sonuna daha geldik. Umarım begenirsinizzzz.

Size iyi okumalar...

Aşk OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin