Birgün yürüyorum yolda doktor! Bir elimde sigaram bir yanımda hiç tanımadığım bir kalp:Karşıma hiç olmadık bir hayvan çıktı.Döndüm baktım etrafima kimse farketmiyor onu.Yalnız,kimsesiz..Ha bi de sessiz boynu bükük.Belli ki kaybolmuş.Tabi ne oldu sana diye soramadım işte! Anlarsın ya karşımda ki hayvan sonuçta.Ha bi de o kadar yayvan ki sorma gitsin.
Neyse döndüm dedim ki benim kendimden daha aciz olan aklıma:
"Yürü git hacı kendi yoluna,kimse farketmiyorsa onu;bu zararsız olduğu olduğu için değildir tam tersi demek ki zararlı ki yapayalnız."
Yaaaaa bak işte benim saf aklıma böyle konuştu işte..Bende yürüdüm gitmek istedim ama o koşarak yanıma geldi.Kucağıma öyle bir atlayışı vardı ki doktor beni öyle bir sarışı..Canım gitti sandım canımdan.Bir rüzgar çıktı fırtına kopardı yüreğim.Ama o öylece kaldı bende.Nereye koyacağımı bilemedim ben.Evime aldım o kadar büyüktü ki varlığı...Aaahhhh be doktor ben onu oraya sığdıramadım be doktor!Günlerce sustuk!Konuşmadık yemedik içmedik.O sustu ben sustum ben sustum o sustu!Kelimeleri unutup başka alem kurduk kendimize.Kelimelerin olmadığı bir alem..Yalnızlık bize helal!Kalabalıklar zakkum lokması olmuştu.Ama o her daim içinde ki duygularından,o hayvani duygularından o kadar emindi ki doktor beni de hep o kısmı yormustu.Çünkü aklım doğruyu söylerken ona dokunma git yoluna derken ben onu duymamış onun bana doğru koşmasına izin vermiştim.Peki ya şimdi noldu dersin doktor?
-HAYVAN YİNE HAYVANLIĞINI YAPTI!
Aynen öyle oldu doktor!Ben aklıma sadık kalsaydım o hayvanda orda öylece kalsaydı şimdi kimse alıştığı hayvanın yalnızlığına bu kadar dem vurmazdı.