22

3.2K 329 54
                                        

Gözlerimi açtığımda ilk baktığım yer kucağım olmuştu.

Ama sen orada yoktun.

Yine gittiğin düşüncesi tüm zihnimde virüs gibi yayılırken evin her köşesini taradım.

En sonunda seni odamızda, yatakta oturmuş halde komodindeki fotoğraflara bakarken buldum.

Görüş alanına girdiğimde gözyaşlarını elinin tersiyle sildin.

Ama çoktan ağladığını biliyordum, Taeyong.

Yanına oturup sana sarıldım.

Konuşmak istedim, seni rahatlatacak birkaç cümle sarf etmek istedim.

Ama ağzımı açtığımda tek bir kelime bile çıkmadı.

Senin ağlayışına eşlik ederken ortamda sadece arada sessizce kaçan hıçkırıklar konuşuyordu.

O kadar çok dua ettim ki, tedavi olabilmen için, eskisinden daha iyi olabilmemiz için.

Ama kabul gördü mü dualarım bilmiyorum.

Geriye çekilerek doğrudan kızarmış gözlerine baktım.

Sense başını eğip göz teması kurmaktan kaçınıyordun.

Çeneni tutup bana bakmanı sağlamak istedim.

Ama elim kıpırdayamadı bile.

Donmuş gibiydik, yaşadığımızı gösteren tek şey yavaş nefeslerimizdi.

Keşke o anda donsaydık Taeyong.

Belki öleceğin gün hiçbir zaman gerçekleşmezdi.

separate rooms み' jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin