Hadislerin Sınıflandırması

333 40 10
                                    

Sağlamlık yönünden hadisler üç kısma ayrılır: Sahih, hasen, zayıf. Hadislerin çeşitli yönlerden değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu değerlendirmelerde doğruluğu (sıhhati) araştırılan, hadîsin Hz. Peygamber'e âit olan metin kısmı değil; metnin Rasûlullah (s.a.s)'e âit olup olmadığını gösteren sened kısmıdır. Bu durumda değerlendirme sonunda bir hadîse sahih, hasen veya zayıf denildiğinde bu, Hz. Peygamber'in söz veya fiilinin sahih veya zayıf olduğu anlamında değil, hadis metnindeki ifadenin Rasûlullah'a (s.a.s) âit oluşunun sahih veya zayıf olduğu anlamındadır.

1. Sahih hadis: Adâlet ve zabt sahibi râvîlerin, yine aynı durumdaki râvîler vasıtasıyla Hz. Peygamber'e kadar ulaşan kesintisiz bir senedle rivâyet ettikleri, şâz ve illetli olmayan hadistir. Bu tür hadislerin Hz. Peygamber'den geldiğinde herhangi bir şüphe yoktur. Yukarıdaki tariften de anlaşılacağı gibi, bir hadisin sahih olabilmesi için bazı şartların bulunması lâzımdır. Bu şartlar şunlardır:

a) Hadîsi nakleden râvîler âdil olmalıdır. Burada sözü edilen adâlet, zulmün zıt anlamlısı değil; şirk, fısk ve bid'at gibi bütün büyük ve küçük günâhlardan sakınmak ve takvâ sahibi, samimi bir müslüman olmak anlamındadır. Bu özelliğe sahip kimselere hadis ıstıladımda, "adl" (âdil) denir. Hakkında gerekli araştırmalar usûlüne uygun şekilde yapılıp, adâlet prensibine aykırı davranışları nedeniyle "âdil' olmadıkları anlaşılan (mecruh) râvîler ile kim oldukları bilinmeyen, ya da durumları belirsiz olduğu için adâletleri tesbit edilemeyen kimselerin (meçhûl) rivayet ettikleri hadisler, "sahih" hadislerin dışında kalır.

b) Râvîler, rivâyet edecekleri hadisleri, doğru bir şekilde öğrenme, aradan uzun bir zaman geçse bile aynen hatırlayabileck ölçüde "öğrendiğini koruma" (zabt) yeteneğine sahip olmalıdır. Öğrenme ve öğrendiğini koruma yeteneğine sahip olamayan râvîlerin naklettikleri hadisler de "sahih" kabul edilmez.

c) Hadîsi nakleden râvîlerin her biri, kendisinden hadis naklettikleri kimseler ile bizzat görüşerek hadis almış veya en azından, görüşme imkân ve ihtimaline sahip, çağdaş (muâsır) kişiler olmalıdır. Râvîler arasında gizli veya açık bir kopukluğun (inkıta') bulunması, yani senedin muttasıl olmaması hadîsi "sahih"likten çıkarır.

d)Güvenilir (sika) bir râvî tarafından rivâyet edilen hadis, daha güvenilir bir veya birden fazla râvînin rivayetine ters düşerek, tek (şâzz) kalmamalıdır. Çünkü bu durum, hadîsin sihhatine engeldir.

e) Hadîsin metin veya senedinde, onu zaafa düşüren herhangi bir kusur bulunmamalıdır. İlletli (muallel) kabul edilen bu tür hadisler, sahihlik vasfını kaybeder.

İşte bu beş şartın hepsini taşıyan hadisler sahihtir; yani teknik olarak bu hadislerin Hz. Peygamber'e âit olduğunda şüphe yoktur.

2. Hasen hadis: Sözlükte "güzel" anlamına gelen "hasen" kelimesi, hadis ıstılahında sahih hadisle zayıf hadis arasında yer alan, fakat sahih hadîse daha yakın olan hadis türüne verilen addır. Daha açık bir ifade ile, hasen hadisle sahih hadis arısındaki fark, hasen hadîsin râvîlerinin durumu kesin olarak bilinmemekle birlikte, yalancılıkla suçlanmamış, dürüst ve güvenilir olmalarına rağmen, titizlikleri (itkân) ve hâfızalarının sağlamlığı (zabt) açısından sahih hadis râvîlerinden daha aşağı derecede bulunmasıdır. Hasen hadis, bu iki özellik dışında sahih hadîsin bütün özelliklerini taşır. Bir de, hasen hadislerin mütâbi'teri olmalıdır. Mütâbi', bir râvînin naklettiği hadîsin başka râvîler vasıtasıyla da rivâyet edilmesidir. Böylece hasen hadis râvîlerindeki zabt eksikliği takviye edilmiş olur.

Hasen hadis terimi, yaygın şekilde ilk defa Tirmizî tarafından kullanılmıştır. Tirmizî'den önce hadisler, sahih ve zayıf diye ikiye ayrılır, zayıf hadis de; terkedilmiş, terkedilmemiş olmak üzere iki kısımda değerlendirilirdi. "Terkedilmeyen zayıf hadisler", Tirmizi (279/892) tarafından hasen cerimiyle "zayıflıktan" çıkarılmış oldu. Bunun tabii sonucu olarak da Tirmizî'nin Câmi'i, hasen hadîsin başlıca kaynağı sayılmıştır. Ebû Dâvûd'un Sünen'i de, hasen hadîsin çokça bulunduğu eserlerden biri olarak kabul edilir.

HADÎS-İ ŞERİFLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin