''Mort olmak.''

157 10 6
                                    

Merabayın sevgili okuyucularım!

Uzun süredir yeni not atmıyordum.Sebebi son zamanlarda hiç ekşın yaşamıyor olmam.Ki bu da benim Taşıyıcı filmlerini aratmayan (!) hayatım için oldukça garip bi olay.

Şükürler olsun Büyük Kanka (yazar Barney Stinson'a hasta olduğunu gururla belirtir) yukarılardan anırmalarımı duydu ve bana bi kaç ekşın sahnesi yolladı.Hem de ne ekşın.

Lütfen notun sonunda bana hayvansı sesler çıkararak gülmeyin.

not: Bu olay okul zamanında oldu.

Başlıyoruz.

Sevgili yazarınız ben, 14 aydır resmen bir çocuğa yanıp tutuşuyorum.FBI ajanı gibi fark ettirmeden sürekli çocuğu gözetliyorum.Tabii ben okulun eziklerinden olduğumdan kimse ne bok yediğimi anlamıyor.

Şimdi bu çocuk normalde servisle gidip geliyor okula.Ama son 1 aydır çarşamba ve cuma günleri otobüsle başka bir yere gittiğini fark ettim. (Bu tabii ki servise kadar onu takip ettiğimden değil.)Bi gün deli cesareti geldi bana, bir çarşamba çocuğu arkadan arkadan takip ettim.Onun bindiği otobüs Allahtan dakikada bir geçiyordu.O otobüse binince ben de arkadan ilk gelen otobüse bindim.

Biner binmez hemen şöforün arkasındaki koltuğa oturdum.Çocuk indi mi diye bakıyorum sürekli.Hatta öyle bi duruma geldim ki, kafamı bi sağa bi sola çevirmekten şu arabaların ön camlarının oraya, kafası oynayan köpek figürleri konur ya aynı onlara benzedim.

Zaten şöfor amca da sürekli kafasını bana döndürüp pis pis bakışlar atıyodu ya, neyse. 

Çocuk inince ben de indim hemen.İndiğimiz yeri az çok biliyom.Bizim buralarda bi spor salonu.

Çocuk futbol antrenmanına geliyormuş meğersem.Ben de hemen içeri sıvıştım.Şükür içerdeki çocuklardan biri tanıdık çıktı.Böyle acayip acayip hareketler yaparak çocuğun beni fark etmesini sağladım.Hemen yanıma geldi sarıldı falan.Sonra yanımıza takımın koçu geldi.Arkadaşına söyle dışarı çıksın antrenman yapıcaz dedi.Yalvardım, yakardım zar zor izin aldık, içeride kaldım bunları izlemeye başladım.

Bu arada enişteniz bi güzel futbol oynuyo sormayın.Ciddi ciddi lan, harbiden güzel oynuyodu çıçıq.

Sonra öğrendim ki arkadaşım ve enişteniz kamkiymiş.Enişteniz antrenmandan bi süreliğine ayrıldı, sahadan çıktı bi baktım bana doğru geliyo.

Sağıma soluma baktım benden başka kimse var mı tribünde diye, zaten küçücük olan tribünde benden başka kimse yok.

Dedim, Allah'ım sana geliyorum, hayallerim gerçek oluyor falan.

Enişteniz geldi yanıma pat diye oturdu, naber falan dedi muhabbet açıldı böyle.

Biraz konuştuktan bana pat diye ''.....'dan hoşlanıyosan söyle, çok yakın arkadaşım, aranızı yaparım yenge.'' demez mi?

Bi de pis pis sırıtıyo salak.

Ulan nasıl üzüldüm, nasıl mort oldum anlatamam.Yüzüm kızardı böyle hemen kekeledim yok o benim çok sevdiğim bi arkadaşım zaten bi kız olarak da futbolu severim nası oynadığına bakmaya geldim falan dedim ama çocuk daha da bi pis sırıtmaya başladı.Koç çocuğu çağırınca elindeki suyu kenara bıraktı ''sonra görüşürüz yenge'' deyip gitti.

Anan yenge senin, anan.Gerizekalı.

Ulan var ya...Neyse.

Yani qamqiler, şans istediğiniz zaman doğru şekilde isteyin.Sonra benim gibi böyle -afedersiniz- göt olursunuz.

Hadi eyv.

Bir Ergenin Yaşamı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin