"Götoş Liseliler."

146 9 2
                                    

Hişşşt coniler nabı10nuz?

Very very long timedir yoqtum biliorum, ama bi come back yapam dedim ve ahan da geldim.

Bu notta lise anılarımdan bahsetçem size. Çömez yıllarımdan.Bakınız şimdiden efkarlandım.

Misal okulun ilk günüyle başlayalım devam notlarda istek gelirse konuyu ilerletirim.

Multi: Abime çok benzeyen bi model. Abimi o olarak hayal edebilirsiniz. Şimdiden söyleyeyim adını bilmiyorum.

Benim ortaokulum göt kadar bi yerdi arkadaşlar, bahçesi falan 10 dakikada 30 kez falan turlanırdı. Liseye geçince bi şok geldi bana. Sadece 5 tane derslik binası var.Kapalı, açık spor salonları, yemekhaneler, yüzme havuzlarıyla felam bi mahalle kadar vardı zaar.

Yani okul tam kaybolmalık. Ama maalesef öyle kaybolunca bi yaqusuqlu yardım etmedi bağa.Kendi tırnaklarımla qazıyarak geldim ben buralara.Neyse tamam iğrençleştim, susuyorum.

Aslında 12'ler veya 11'ler değil de 10'lar çömlüyodu bizi.Geçen yılın acısını çıkarıyolar kendilerince gerizekalılar.Yemekhanede ittirmeler, sırada önümüze geçmeler.Hele zaten bi 9'la bi 10 kavgaya girmişti bu olay yüzünden, o konuyu hiç açmıyom şu an.

Bi de ortaokulun aksine lisede spor takımlarına acayip önem verilir arkadaşlar.Biz ne şanstır ki en yakın arkadaşımla aynı liseye düşmüştük, o ilk günden basketbol takımına seçilirken ben nedenini sonra anlatacağım "Kırık" lakabını alacaktım. Spordan zaten nefret ederdim, liseye geçtiğimde bu nefret 2633728236647 kat arttı bu olayla.

Okulumun ilk gününde -şahsen Hafıza Sildirme İcat Edilirse Sildireceğim Anılar TOP 10 listesinde bulunur bu gün-  arka arkaya tam 5 defa kapaklanıp yere düşmüştüm. Nasıl o kadar düştüğümü ben de bilmiyorum, hiç sormayın. Aslında sakar olduğumdan falan değil hani, o gün çok heyecanlıydım ya ondandır. (yalan söyledi) Herkes benimle dalga geçmişti ve dönem sonuna kadar okulda karşılaştığım tüm sınıflar benimle dalga geçiyordu.

Boyumun kısa olduğunu önceki notlarda belirtmiştim. 1.55'lik boy ile boy ortalaması 1.75 olan bi okula gittiğinizi varsayın.Ne olurdu, ne yaşardınız sizce? Ben söyleyeyim hiç hoş değil. Üstelik 12. sınıfların en popi çocuğu ve 1.85'lik Roma-Yunan tanrısı sizin halis mulis, öz ağabeyiniz ise sokağa çıkmayın, okulu bırakın arkadaşlar, açık ve net. 

Şaka yaptım, asla okulu falan bırakmayın. Her ne kadar size ''Kırık'' lakabının yanına bir de ''Üretim Hatası'' nı ekleseler bile. Özgüvenli olun, kendinizi ezdirmeyin ve davranışlarınızla insanların size saygı duymasını sağlayın.O zaman sizi ne ağabeyinizle yargılarlar, ne de tipinizle. Neyse bu kısım çok psikologvari oldu, geçelim burayı hızlıca.

Konuya dönelim biç pls.

Şimdi bu klişedir falan ama, ben liseye başladığımda abimin en az abim kadar taş olan, 'kardeşim' dediği çocuktan hoşlanıyodum. Bu çıcıq Futbolcu Enişte'nizden sonraki aşkımdı, hani şu bana yenge diyen, öqüz platonik aşkım.

Bu çıçıqa da kafanız karışmasın diye ''Apollo'' diyelim. Laf aramızda kız kardeşi Artemis ve o favori tanrılarımdır. Ve bi de çıcıq da aynı Apollo gibi sarışındı.

Apollo'nun 12. sınıf bi sevgilisi vardı, liseye başladıklarından beri çıkıyorlarmış. Buradaki 'Kuzen'' hikayesini bilirsiniz, heh orda bi Sofia orospusu vardı ya, kızın huyu aynı Sofia gibiydi. Çirkef, yelloz, kaşar, orozbu veya aklınıza gelebilecek her türlü hakaret.

Bu kıza 9. sınıfın sonuna kadar gıcık kaptım, sonunda mezun oldu, defoldu gitti zaten. Yanında Apollo'm ile birlikte. Ama ben yapacağımı yapmıştım zaten. Durun anlatıyom.

Notun başında üst sınıfların 9'lara yemekhane sırasında neler yaptığını söylemiştim. Bir gün ben akıllı uslu sıramı beklerken Sofia geldi ve önümdeki kıza -arkadaşıymış- kaynak yaptı. Ben de bu çene varken, durur muyum ''Hop, hop kaynak yapma!'' bağırdım. Bak bak, cesarete gel.

Kız da yayvan yayvan sırıtıp ''Ne o? Beni sen mi durdurucan çöm?'' demez mi? Ne yaptığımı anlayamadan kızın üstüne tepsimdeki tek şeyi -salata tabağını- fırlatıvermişim. İşte biz buna, adrenalin etkisi diyoruz arkadaşlar, sakın bu elemanın gazına gelip de benim yaptığıma benzer bişey yapmayın.Sonuç her zaman iyi olmayabiliyo.

Kız şok içinde üstüne bakarken arkadan biri koştu ''Noldu aşkım?'' dedi. Evet evet, doğru tahmin ettiniz Apollo'ymuş. Orozbu parmağıyla beni gösterip ''Bu çömez üstüme salata fırlattı!!'' diye çığırdı. Hala kulaklarımdan silinmiyor o cırtlak sesi.Allah korusun öyle sesten.

Apollo bana dönüp ''Doğru mu bu?'' deyince aynı Nur Yerlitaş'ın 'Ay Götüm.'  bakışını yapıp ''Evet doğru. Bi sorun mu var Götoş Liseli?'' dedim. Ya hep diyorum size, sivridilli olmak çoq qötü çoq.

Sonra da saçlarımı sallayıp bi salata tabağı daha aldım -çünkü salatayı feci severim.- ve sırada ilerledim. Kimse de bana bişey yapamadı. Hatta o günden sonra uzun bi süre ''12'lere Kafa Tutan Kız'' olarak anıldım. Biliyorum, ya bu kadar çok lakabı olamaz, kesin uyduruyodur diye düşünüyonuzdur ama yeminlen yalan söylemiyom. Ben istemesem bile her hareketim olay oluyodu. Çoğu zaman rezil oluyodum, o da ayrı bi olay ya, neyse.

Neyse, aklıma bişey geldi. Bu notla birlikte her notun sonuna kendimce bi ana fikir yazıcam.

Ana fikir; Eğer sen aynaya baktığında ezik biri görmezsen, hiç kimse seni öyle görmez. O nedenle, eğer benim gibi kendinden nefret ediyorsan bile, yine de her sabah kalktığında aynaya bak ve ''Ben özgüvenliyim. Ben cesurum. Ben ezik değilim. Kendimle gurur duyuyorum ve insanlar bana saygı duyuyor.'' benzeri birşeyler söyle. Öyle hissetmesen bile, söyle. Ne demiş atalar ''Bir şeyi 40 defa söylersen gerçek olurmuş.''

Bir sonraki not için, anlatmamı istediğiniz bir şey veya bulduğunuz bir konu varsa lütfen yorum olarak yazın genjler. Bazen bölümler o yüzden de gecikiyor, konu sıkıntısı çeqiyom.

Normal yazarlar çok öper, benim bi farkım olsun.

Çok çok tokatladım sizi.

Bay.

-OnlySeventeen.

Bir Ergenin Yaşamı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin