Karanlıktan beslenen, kendiliğinden veya müdahale edilip oluştuğu bilinmeyen ufak bir ışık süzmesi vardı. Bu ışık süzmesi kendini belirsiz formlara sokarak, kendiliğinden bir şeyleri başarmaya çalışıyordu. Zaman geçtikçe güçlendiğini sanıyordu ancak bunun böyle olduğuna dair bir kesinlik bulunmamaktaydı. Zamanın ilerlemesiyle - ki bu zaman kavramının ne olduğunu dahi keşfedememişken- kendisine bir amaç edinmesi gerektiğini öngörmüş ve bir şekilde önemli olduğunu hissetmişti. Kapasitesinin ne olduğunu bilmemekle birlikte, yapmak istediği eylemlerin ne tür bir sonuca sebep olacağını kesinleştiremiyordu.
Önceleri aklındaki betimlemelerin ve kontrol edebileceği cisimlerin haddi hesabı yoktu. Kapasite kazanmaya devam ettikçe kendini soyutluktan soyutladı ve somut bir hale gelmeye çalışarak güçlenmeye çalıştı. Bu soyutluktan kendini soyutlamaya başladığı zaman, yapabileceği betimlemeler ve bu betimleri aktardığı cisimler azalmaya, edindiği somutluğun aslında soyut halinden çok daha ışıltısız olduğunun farkına vardı. Onun için önemli olan şeyin ışıltı olup olmadığını tam anlamıyla bilemezdi çünkü nereden geldiğini veya hangi amaçla kendini bu karanlıkta beslediğini kestiremiyordu.
Bir süre sonra bu karanlıkta hapsolduğunu düşünmeye başlayarak düşüncelere daldı. Neden buradaydı ve ne yapması gerekiyordu? Hırslandı ve kendisine bilgi yarattı. Bu bilgiler ilk başlarda kendisininde ne olduğunu anlayamadığı seslerden oluşuyordu. Uzun veya kısa zamanlı, keskin veya silik, akılda kalan veya bir süreliğine hafızasından silinip sonsuzlukta kaybolan. İlk başlarda akılda kalan bilgilerle yetindi ve bu bilgilerden kendine somut amaçlar edinmeye çalıştı. Doğru veya yanlışın ne olduğu ona öğretilmediği için kendi doğru ve yanlışlarını soyutluk zamanlarından aklında kalmış olan betimlediği cisimlerden edinmeye çalıştı.
Somutlaşmaya başladıkça kendisini bir forma bürümesi gerektiğini hissetti. Sadece bir ışık süzülmesi olduğu için, kendine bir form kazandırmaya çalışacakken yok olabileceği gerçeğiyle yüzleşti. Eğer kilitlerini açarsa çok hassas olabilir ve somutluğu kaldıramayabilirdi...
Kilitlerini açmaya karar verdi. Kendisine bir form kazandırdı ve çok acı çekti. Edindiği form tam bir kesinlik kazanmamıştı ama tamamen denemeye değer bir şey olduğunu anlamıştı. Somut bir form kazandıktan sonra, kendisini bir zamanlar hafızasından silinip sonsuzluğa karışmış olan bilgilerin arasında buldu. Bu bilgiler onu kudretli yapabilirdi, ama aynı zamanda kibirli ve tehlikeli bir beynede dönüşebilirdi.
Ne çok kudretli olabildi nede aşırı kibirli ve tehlikeli. Kendisine fikirler dayattı, bazı şeylere kudretini zorladı, bazı şeylere ise kibrini...
Bu süreçlerin sonunda ise dönüştüğü şeyi kendide anlayamadı. Ya kendisinden büyük kudretler vardı yada en büyük kudret sahibi form kendisiydi. Bunu hiçbir zaman öğrenemedi çünkü ya bilgisi yetmiyordu yada öyle bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Virka'nın Yaratılışı
FantasyBir evrenin yaratılışı ve gelişecek olaylar. Kabul ettiğimiz fiziki yasalarla bağlantısı olsada, yaşadığımız dünya ve evrenden bağımsızdır. Kabul ettiğimiz fiziksel yasalar dışında veya mantık dışı öğeler barındırır ama bu öğeler Virka içinde mantı...