Biliyorum geç paylaşıyorum şu 2 hafta geçtğinde bakarım artık başka hiikayelerde yazabilirim isterseniz neyse yorum yapın lütfeğğn
Yun ağzından
Pasaklı halimle kapıya doğru yürümeye başladım. Erken gelmelerini doğrusu beklemiyordum. Kapıyı açmadan önce arkama baktığımda ise Yuninin çoktan odasına gittiğini gördüm. Aman kokoş prenses.Yavaşça kapıyı açtım. Karşimda bana gülmemek için kendini tutan 12 Yüz gördüm pardın 13 bu kim be?
Kai: Kapıda misafirleri bekletmek huyun mu?
Ben: Aaa sen burada mıydın? seni bizim bahçedeki ağaçlardan biri zannediyordum. Neyse gelin içeriye.
Kai: Teşekkürler.
Herkes içeri geçtikten sonra gözlerimle 13. kişinin kim olduğunu Chen e işaret ediyordum. Lan birinizde görün.
13. Kişi: Sen Yun olmalısın ben Exo nun menejariyim
Ben: Oohh tanıştığımıza memnun oldum ben- ya zaten biliyorsunuz.
Kai: Malesef
Ben: Efendim?
Kai: Hayırdır çorba yaptınızda içine mi düştün?
Ben: Evet çorba yaptık ama içine düşmedim Ama sen yedikten sonra içine düşer misin bilmem
Kai: Umarım zehirlenmem
Kaiye sadece gülümsedim. Merdivenlerden gelen ayak sesiyle merdivenlere döndük. Vay be bu beni unnim mi? Harbi Sindirella bu kız ne kadar güzel olmuş. Bir anda aklıma gelen şeyle gözümü Suho oppaya çevirdim. Bana bakıyordu. Hey adamım bakıcağın kız ben değilim o. Yavaşa dudaklarını oynatıp ogıeıuhvuy dedi. Ha ne dedi bu şimdi? Tekrar usuca oynatıp 'Üzerini değiştir menejer hyung önemli şeyler diyecek' dedi. Anında başımı sallayıp
Ben: Bendeniz kaçar unni misafirlerimizle ilgilenirmisin? Çokkk teşekkür ederim. Koşarak odama çıktım. Aynada kendime bakınca Kai ye hak verdim.Gerçektende bir çorbanın içine düşmüş gibiydim. Kaşarak banyoya gittim suyu ayarladım. İşte bu hiçbir duyguya benzemez. Kaç saat kaldım bilmiyorum ama artık çıksam iyi olacak. Odama geldim. Gerçekten şu anda padişah gibi duruyorum. Giyiceğim kıyafetleri ayarlıyıp giydim. Geriye kaldı saçlarım. Saç kurutma makinasini çalıştırıp saçlarımı kurutmaya başladım. Saçlarım uzun olduğu için kurutmakta zorlanıyordum. Arka taraflara yetişmeye uğraşırken biri elimden makinayı alıp saçlarımı kurulamaya başladı. Kurutma işlemi bittiğinde kurutan kişiye baktım.Kai mi?
Kai: Merak etme seni izleyip durmadım kapını çaldım ama duymadın bende girdim
Ben: Teşekkür ederim
Kai: Önemli değil. Neyse hayırdır banyoda yaşlı neneler gibi buruşana kadar durmak gibi bir özelliğin mi var?
Ben: Sen tabi yeni tanıyorsun beni buruşukluluğa bayılırım ben neyse neden geldin?
Kai: Açlıktan midem diğer organlarıma yapışmaya başladı biraz acele et.
Ben: Tamam sen in bende geliyorum.
Saçlarımı düzelttim. Birazcıkta makyaj tamamdır. Koşarak aşağıya indim. Herkes masa başına oturmuştu. Bir ben mi kalmışım? Özür dileyerek masaya oturdum. Ve yemekler yemeye başladık. Ne oldu bozuk bitter rengi kas yığını yemekleri Maşallah tazmanya canavarı gibi götürüyorsun. Yemekler bittikten sonra sıra masayı toplamaya geldi. Unnim masayı kurduğu için toplamak bana düşüyordu. Ben masayı toplarken Chanyeol Kai ye kaş göz yapıyordu. Kai oflayarak kalktı ve birkaç tane tabak alıp mutfağa götürdü. Vay vay vay vaaay Bozuk bitterden istenilmeyecek davranışlar. Mutfağa götürdükten sonra bulaşıkları toplamak kalıyordu. Bulaşıkları toplayıp makinaya yerleştirdikten sonra arkamı döndüm ve beni izleyen bir çif göz ile karşılaştım.
Arkadaşların keyfim pek yerinde değil. Bariz ülkemizdeki olaylar ve Kris meselesi yaklaşık 3 gündür uykusuzluğuma sebep oluyor. O yüzden kötü yazmış olabilirim biyan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Sevgilim: 1. Sezon
FanficBir insan bir baş belasını ne kadar çekebilir ki ?Yun ise tam bir baş belası başına bela olduğu hikayeye gidelim.....