Sakura : Tenten-san kulaklığı çıkar da sen de konuş,evlatlık gibi durma orada
Çalma listem bitmişti,dedikodu sevmememe rağmen sıkıldığım için onlara katıldım.Ino: Tenten-san,Hinata kimden hoşlanıyormuş biliyor musun ?
Hinata: *hafif kızarmış şekilde*Ino-chan kimseye söylemeyeceğim demiştin
Tenten: Zaten biliyorum,Naruto tabiki.Sakura sen de Sasukeye yürüyorsun pardon koşuyorsun
Sakura: Vay be sende ne cevherler varmış
Tenten: Bunları anlamak için medyum olmaya gerek yok.
Ino: Tenten-san duyduğuma göre iyi fal bakıyomuşsun
Tenten: Sallıyorum birşeyler işte ama siz serviste kahve mi içtiniz cidden
Sakura: Neyse benimkine baksana
Tenten: Hmm bir öküz görüyorum sanki,evet evet en fazla bu kadar olurdu,kesinlikle öküz.Hayatında bir öküz var.
Sakura: Oha kim acaba o öküz merak ettim
Hinata: Bende bende
Tenten: Kız senin göğsün kabarmış,oha silikon mu yoksa onlar ?
Ino-Sakura-Hinata : Tenten-san peki senin sevdiğin birisi var mı ?
Tenten : ıı şey ..yok
I-S-H : Yemezler
Tenten : Siz de benim kadar iyi gözlemci olsaydınız banane
I-S-H : Tamam biz buluruz o zaman
*Sakura gözüm üzerinde hareketi yaparken alnı kapıya çarptı.
Sonra kızlar kalorifere yapışıp sınıfta uzun eşek oynayan erkekleri izlemeye başladılar.
Sakura : Ino,Hinataya söyleme ama Narutoda ne kıç varmış,Rihannaya taş çıkarır
Neji sınıfa gelmişti.Önüme koyduğum kitabın üstünden çaktırmadan bakmaya çalışıyodum.Oturup kitap okumaya başladı.İzlediğimi anladı ve bana doğru baktı,klasik bir şekilde başımı başka tarafa döndürdüm.Kızları dinlemeye başladım:
Hinata: Sakura seninkisi geçiyor
Sakura: Napıyım,napıyım bişey diyimmi
Hinata: Doğal davran
Sakura,Ino'nun sırtına çıktı
Kafamı Nejiye döndürdüm ve göz göze geldik,birkaç saniye baktı
Neji: Tenten..
Tenten: Efendim
Neji: Bügün ikimiz nöbetçiymişiz
Allahım ne sevap işledim bilmiyorum ama teşekkürler
....(Zaman aralığı)
Sınıfa nöbet için geldiğimde Neji uyuya kalmıştı.Karşısındaki sandalyeye oturdum ve titreyen ellerimle saçlarını okşadım.
17 yıllık kızım böyle saç görmedim.
Gözleri kıpırdadı ve refleks olarak elimi geri çektim ama gözlerini bir süre açmadı ve saçına dokunmaya devam ettim.Neji: *Uyuklayarak*Anne beş dakika daha uyusam.
Bir yandan tebessüm etmiştim ama bir yandan da içim burkuldu.Onun için zor olmalıydı.
Ağlama isteğimi yatıştırmak için Nejinin okuduğu kitabı incelemeye başladım.Ağır bir kitaptı ama mükemmel cümleler vardı.Nejinin uyanma ihtimaline karşı kitabı yavaşça bıraktım ve onun sükunetine dalarak başımı sıraya koydum.350 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sükunet - NejiTen
FanfictionBugün gökyüzü gözlerin kadar gri. Birçok kişi yağmurlu havayı sevmez ama o anki mükemmellik ve sükunet bana seni hatırlatıyor..