Bu sene ise okulun ilk günü sınıfımıza yeni biri geldi.Mavi gözlü kumral bir çocuk.Etkilenmemek elde değil.Tanışmak maksadıyla yanına gittim:
-Merhaba
Ama hiç pas vermedi cool çocuk tabi.Aslına bakılırsa erkekler zor. Onları anlamak çok daha zor.Hiçbir zaman anlamadım.Kızlar gibi naz yapmaları da var.Çok sinir oldum. Neden böyle yaptı ki şimdi bu öküz şey.Bir merhaba diyecekti sadece çok birşey değil.
Arkamı döndüğümde gülüyordu.Dediklerimin hepsini duymuş olmalı.Çok utandım. Bana:
-''Merhaba'' dedi ve gülümsedi..Bozuntuya vermemek için:
''Sınıfımıza yeni gelmiş olmalısın adın ne ? '' diye sordum.
-Can , dedi. Ayy canım ya.
***
Okulumuza yeni hoca gelmiş.Bu ders o girecek .Nasıl bir hoca acaba derken hoca sınıfa girdi.Uzun boylu sakallı iri bir adamdı.Bize kendini tanıttı.O sırada Can ayakta olduğu için benim yanıma oturdu.Çünkü benim sıra arkadaşım bugün yoktu.Kader bu işte.Benim yanıma otursun diye gelmedi.Ne saçmalıyorum ben ya.
İçim hâla aynı.Bana değiyordu.Muhteşem.Kırk dakika boyunca ders bitmesin diye dua ettim.Ama tabiki bitti.Tenefüste heyecandan ''Sana birşeyler ısmarlıyayım kantine gel'' dedim . Bunu erkeklerin demesi lazımken ben dedim. Çok garip olmuştu.Ama olsun.
-Ne ? bana mı ısmarlıyacaksın . Olmaz öyle şey . Saçmalama lütfen.Ben ısmarlarım.Ne istersin ,diye sordu.Bende bir nescafe dedim.O da soda aldı.Sodasını yudumlarken bir bakışma oldu.Üstelik kantinde sessizdi.Utanmadım değil ama hoştu.
Erkeğin ağzından :
Bu sene buraya taşındığımız iyi oldu.Yakışıklılığımı kullanarak bütün kızları elde edeceğimi düşünüyorum.En başta da şu önümde oturan Selenay.Fiziği muhteşem.
Kızın ağzından:
Zil çaldı.Sınıfa doğru beraber yürüdük.Bu sefer önde oturan Selenay'ın yanına oturdu.Üstelik ders boyunca da gülüştüler.Gıcık.O kızı hiç sevmemiştim zaten.Beni unuttu hemen.Ah şu erkekler neden böyleler ? Kızların duygularıyla oynar giderler.Hepsi mi böyle acaba yoksa beni mi hep böyle erkekler buluyor ?Çok hayal kırıklığına uğradım.Çok da tatlı bir çocuktu .Amaan elimi sallasam ellisi ona mı kaldım ben.Salla.
Zil çaldı ve ben kapıda ağlıyordum taa ki koluma bir çocuk çarpana kadar.Tamam ayran gönüllüyüm kabul. Ağlıyordum zaten ama çofuk yanıma oturup "Bir şeyin var mı diye sorunca daha da ağlamaya başladım. Beni teselli etmeye başladı.Aslında neden ağladığımı bilmiyor bile...
Ne kadar çok erkek çıkıyor karşısına diyeceksiniz ama öyle.Hep beni bulur
-Çok özür dilerim.Ah benim aptal kafam.Şu aralar çok dalgınım.Çok çok özür dilerim.
Gülümsedim ve önemli değil, dedim.Saçlarımı önümden çekip gözyaşlarımı sildi ve :
-Ağlama güzel kız. Sen hep gül. Sana gülmek yakışıyor, dedi. Bu çarpışma belkide işaretti...
Ertesi gün okul kapısından girerken selam verdi.Allahım yine mi birinden hoşlanıyorum.Adını bile bilmiyorum ama. Neden ayran gönüllüyüm bu kadar.
Sınıfa girdim ve telefonuma mesaj geldi.''Selam'' yazmış ama adı yok.Ben bu gizli hayranımla bir ay konuştum.Merak etmedim değil.Sordum numarayı herkese ama herkesin tanıdığı bir numara değil.Açıkcası çok merak etmeye başladım.Karşıma çıkmasını söyledim.Bir yer söyledi ve gelmemi istedi. Bende gittim.Parka geldiğimde 'Yaren' diye bir ses arkamdan seslendi.Döndüğümde çarpıştığım çocuğun aslında beni sevdiğini öğrenmiş oldum.
Şey sen miydin ?diyebildim. Elini uzattı ve ben Atakan, dedi. Atakan tatlı bir çocuktu.Boyu çok uzundu.Beni sevsin yeter düşüncesiyle birkaç gün konuştuk ve çıkmaya başladık.On ay kadar çıktık ve güzel bir ilişkimiz vardı taa ki o yaz akşamı onu bir kızla görene kadar.Bana ailesiyle birlikte seyahate gideceklerini söylemişti.Sahilde bir kızla olacağını değil.Üstelik uygunsuz bir biçimde.Benim sevdiğim çocuk bu olamaz, dedim.Atakan sahildeyken ona mesaj attım.
-Aşkım nerdesin ?