Diriliş

89 4 5
                                    

---7YılSonra---

Tam yedi yıl geçti. Onun dediği gibi kızıma bakım. Mektuptaki gibi ismi Bloody. Çok güzel bir kız. Aynı Diane'in rüyasındaki gibi. Koyu mavi uzun saçları var. Kan kırmızısı gözleri canice bir ışıltı yayıyor. Diane'i gömdüm. O günden beri her gün mezarına gittim. Her gidişimde de kendimi tutamadım ve ağladım. Herhalde beni görse yine şapşal derdi.Onun için üzülmemem gerektiğini söylerdi. Onu çok özlüyorum. Ayrıca Bloody annesine benzemiş. Yedi yaşında olmasına rağmen beğenmediği şeylerde beni tehdit ediyor. DWTD'da da annesinin kazanamadığı karakteri kazandı. Eminim Die kıskançlıktan ölüyordur. Bugün yine ölüm yıldönümü.Bloody'nin odasına gittim. "Hey. Hazır mısın?" "Baba. Nereye gideceğiz? Neden bana hiçbirşey söylemiyorsun?" Derin bir nefes aldım. "Anneni ziyarete gideceğiz."

***Bloody'ninAnlatımı***

Annemin mezarına ilk gidişim olacak.Ama neden bugün? Neden doğumgünümde? Normalde babam, annemin mezarına gideceği zaman bana bakmak için Jeff abi, Jack abi ve Slendy gelirdi. Görünüşleri biraz korkunç ama çok eğlenceliler.Ormana doğru ilerlemeye başladık. "Seni neden bugün götürdüğümü biliyor musun?" "Hayır baba." "Annen...Diane seni rüyalarında görüyordu. Aynı bu halini. Seninle tanışmayı öyle çok isterdi ki.Bu halini görmeyi. Ve.. Bıgün onun ölüm yıldönümü. Bu yüzden seni onun mezarına götürüyorum." Gözleri dolmuştu. Neden benim doğumgünümde ölmüştü? Yoksa ben.. "Annemi ben mi öldürdüm?" Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. "Sakın böyle düşünme!" Babam bana sarıldı. Sonra gözyaşlarımı sildi. "T-tamam. Baba...Annemin kırmızı gözleri ve kırmızı saçları mı vardı?" "Evet. Ne oldu?" "O...Onu görüyorum." "Ne!" "Sanırım deliriyorum fakat şu anda bana mezarını açmamız gerektiğini söylüyor.Baba.Ben deliriyor muyum? " "H-hayır. Bazı insanlar ruhlarla konuşabilir fakat...Ne?" "Cesedini çıkarmamızı söylüyor." Annem tam karşımda duruyordu.Babamın yanında. "Dedikerini aynen bana söyle." "Tamam." "Sadece ikimizin bilebileceği birşey söyle.." "Tamam şapşal şey biraz zaman ver bari. diyor. Şu anda yanında duruyor baba." Hala düşünüyordu. "Sana rüyaları görüp görmediğini soruyor." "Evet...Evet gördüm." "Mektubunda sana rüyaların gerçeklerin aynası olduğunu yazdığını söylüyor." "Diane..." Annem babamın önünde yere çöktü. Elini yanağına koydu. "Tam önünde." "Hissediyorum..." Daha sonra annem , babamın yanağına bir öpücük kondurdu. "Kazın artık şu mezarı diyor." Babam, etrafı kocaman çiçeklerde kaplı mezara yaklaştı. Elleryle kazmaya başladı. Gözyaşları toprağa akıyordu. "Seni çok seviyor ve teşekkür ediyor." "Ne için?" "B-bana baktığın için." Hiç konuşmadan kazmaya devam etti. En sonunda toprağın altından annemin cansız bedenini çıkardı. "En sevdiğim kıyafetlerimi giydirmişsin.diyor." "Belki geri dönersin diye bekledim." Ceset, ayağa kalktı. Yanında annemin ruhu gözüktü ve yavaş yavaş bedeninin içine girdi. Ruh tamamen bedeni ele geçirdiğinde dizlerinin üzerine düşecekti ki babam onu yakaladı. "Die!" Die? Ona 'Ölüm' diye mi sesleniyorlar? Ailemin tamamı psikopat sanırım. "S-selam şapşal şey." Gülümsedi. Babam ona sarıldı. Ayağa kalktılar. "Ah kusura bakma buralarda değildim! Araf pek yaramadı bana sanırım!" Bana sarıldı. Ne yapmam lazım! Bende ona sarıldım. "Seni görmek muhteşem birşey ! Teşekkür ederim!" Daha sonra babama doğru gitti ve elini tuttu . "tamam gözümü kapatıyorum." Gözlerimi kapattım. Açtığımda ikisi de benim elimi tuttu. "Evimize gidelim mi? " Annem hiç olamayacağı kadar mutlu görünüyordu. Onlarla birlikte yürümeye başladım. Annemin ölüp tekrar dirilmesi...Bu imkansız birşey!

***Andy'ninAnlatımı***

Yukarı çıktığımızda odamıza gittik. Gittiğimiz gibi kapıyı kapatıp onu duvara yapıştırdım. "Neden daha önce gelmedin?" "Gelemezdim. Bloody'nin yedi yaşına gelmesi gerekiyordu." "Yedi yıl boyunca... Her gün mezarına geldim! Her gün senin için ağladım!" "Şapşal!" Dudaklarına yapıştım.Onun kokusunu tekrar içime çekebilmek öyle güzeldi ki. "Seni özledim." O sırda kapı çaldı. "Bundan sonra bizimle kalacaksın. Değil mi anne?" Diane, Bloody'i kucağına aldı. "Tabiki bitanem.Sizi asla bırakmayacağım!" "Şimdi iki cadıyla uğraşmam lazım." Onlara sarıldım. Diane erken yatmak istediğini söyledi. Ben de onun yanına kıvrıldım. "Çok harika biri. Tam bir melek gibi.İksir işe yaramış olmalı." "Ama yine de iksir senin ölmemeni sağlamadı." "Şimdi bunları konuşmasak? Çok uykum var yha!" "Yine mi 'Yha'?" "Evvet!" Başını göğsüme yasladı ve uyumaya başladı.Ben de onun saçlarıyla oynarken uyudum. Birkaç saat sonra minik ayak sesleri duydum. "Sizinle uyuyabilir miyim?" "Atla bakalım." Diane de uyanmıştı. Dünyanın en güzel sahnesi bu olmalı. Diane ve benim aramda mışıl mışıl uyuyan kızımız... Bu harika bir duygu. Sonunda onlara kavuştum...

***Selam! Bazen 12.5 yaşımda olduğuma şaşıyorum :D bu nasıl bi eseridir yav! Diyorum da bundan sonra 2. Sezonu değil de Die ve Andy'nin öteki yaşamlarını anlatan bi kitap çıkarttıyım sonra da 2. Sezon. Ne dersiniz?

CrowleyZerefJones***

KŞK1-Karanlığın Şeytan Kızı(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin