Kum'dan Ruhlar=1.1

103 14 30
                                    

Kısa yazmayı sevmem ama böyle oldu 1.1'lik bir bölüm...

Yağmur yerle buluşup mükemmel sesler çıkartıyordu adeta. Genç adam. Bardağından son yudumu alarak. Yerine koydu. Etrafta koşuşturan insanlara bakıyordu. İçinden geçirdi. Tekrar 'Ne kadar aptallar diye' hiç zevkini çıkartamıyorlardı yağmurun. Gözlüklerin de ki buğuyu silip, onlara bakmaya devam etti. Aşağıdan bir takım sesler geliyordu. Umursamayıp tekrar dışarıyı izledi. Eğer gidip bakarsa o suçlu çıkardı. Hoş ne zaman haklı çıktı ki? Seslerin kesilmesiyle yerinden doğruldu genç adam. Kapıyı açıp kendini dışarıya attı. Sevmezdi tartışmaları. O kadar kavga ediyorlardı ki evden çıktığını bile duymamışlardı onun. Usulca yürümeye devam etti. O ev de  'Çarpma işlemin de 1, toplama işlemin de 0' görevini yapıyordu. Bu değiştirilemeyecek bir gerçekti. Peki, can yakar mıydı? Bu tartışılırdı. Dar, dar sokaklardan geçiyor. Etraftaki ayyaşları izliyordu. Onların da halleri zordu. Dertleri vardı ki içiyorlardı. Yanın da birisi belirerek "Her derdi olan içseydi. Dünya kalır mıydı?" Dedi. Haklıydı oda bugünler de çok görüyordum onu, sadece benim görmem. Ayrı bir ironiydi zanımca.

Hayranı olduğu o sokağa adımını attı genç, hoş diğer sokaklardan farkı yoktu ama için de mükemmel birisini barındırıyordu bu sokak. O Bendis' ti. Kalbime fetheden yahut kişi. Ne kadar da güzel bir ismi vardı. Her gün bu saatler de onu görmeye gelirdi. Adam. Kendini anlatmak zor gelirdi ona ama böyle anlatmak iyiydi. Kapının kapanış sesini duydu. Kafasını Çevirdiği anda Bendis' i gördü. Ağlamış mıydı o? Bir adım atıp durdu. Yanına gidemezdi onun, korkardı o, anlatmazdı ona. Bu kadar kötümüydü bu adam.

Bendis' i takip etmeye başladı. Nereye gittiğini merak ediyordu çünkü... bir kaç sokak yürümenin ardından genç kız durakladı. Adam sadece onu izliyordu... nereye bakıyordu bu kız? Baktığı şeyi görünce, gülümsedi genç, Bendis' i mutlu eden kişi onu da mutlu ederdi çünkü. Bendis koşarak adama sarıldı. Genç ise ağlayarak gülüyordu. Sorun değildi onun için, alışıktı. O mutlu olsun yeter dedi. İçinden, ve biraz kafa dağıtmaya gitti.

1. Dersin bitiş zili ve lanet sınıf gürültüsü, çıkıp hava almaya karar verdim bu yüzden. Pek tanınan biri değildim. Ama gizemli olduğumu iddea ederlerdi. Ah, neyse... bahçeyi turlamaya karar verdiğim anda zilin çalması hayallerimi suya düşürdü.

Lanet ganj...

Ders Melis Hocaylaydı. Fizikçiydi kendisi, pek normal olduğu söylenemezdi. Derse girer girmez bir şeyler anlatmaya başladı. Dinlemeyip sıraya kafamı koydum. Tek duyduğum şey, 11. Sınıflar arasın da ortaklaşa performans olacağı ve farklı sınıflardan iki kişinin seçileceği.

Bu ders çekilmezdi...

5. Dersin sonlarına doğru. Fizik seçimleri için konferans salonuna indik. Herkes heyecanla yerinde pırdanırken. Ben kıvırcık saçlarımı düzeltip geriye attım. Tek tek isimler ve kiminle eşlettiğimiz açıklanıyordu. Bekledim. Umarım, sıra ilk bana gelirdi. Ne güzel...

Umarım beğenirsiniz...

Görüşmek üzere...

Versitol( Kum'dan Ruhlar)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin