29| Şirket

2.6K 223 75
                                    

Merhabalar,

Hikaye başta planladığımdan çok farklı yerlere gitti ve nasıl toparlayacağım bilmiyorum. Eh aklıma yazacak yeni şeyler de gelmediği için birkaç bölüme final yapacağım. Ardından özel bölümler başlayacak. 10'a yakın da özel bölüm yazmayı planlıyorum.

My Byul'dan sonra yazdığım Jikook hikayesine bölüm atmaya başlayacağım. Taslaklarımda tam ya da yarım birçok hikaye var. Onları yayınlamaya başlayacağım, destek olursanız sevinirim.

Oy ve yorum bekliyorum. Sizi seviyorum

"Şirket ile ne oldu?" Diye sordum ikinci kez. İlk sorduğumda Jungkook birkaç şey geveleyerek aramayı kapatmıştı.

"Önemli bir şey değil," dedi Jimin sunbae eli ile ensesini kaşırken. Ardından oturduğu sandalyeden kalkıp masayı toplamaya başladı.

"Önemli değilse neden atıldın?" Sebebini merak ediyordum. Eğer onu incitecek bir şey yaptılarsa şirkete gidecek, yakın arkadaşımı da alacaktım oradan.

"Byul, seni ilgilendiren konular değil bunlar!" Tabağı tezgaha koyduktan sonra kalçasını mermere dayayıp bana döndü. Endişeli bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Liseden beri hayali sahnede olmaktı. Karşısına çıkan şansı şimdi kaybettiği için büyük bir çöküş yaşadığını hatta bu yüzden yanıma geldiğini anlıyordum yavaş yavaş.

"Beni ilgilendirmiyor?" Dedim kaşımı kaldırırken. Sesini yükseltmesi canımı sıksa da anlayışlı olmam gerektiğini kendime hatırlatıp durdum. "Hayalin ne olacak?" Diye sordum kısık sesle. Dayandığı yerden doğrulup birkaç adımda yanıma geldi. Sandalye de oturduğum için çömelip ellerimi tutarak yüzlerimizi hizaladı.

"Benim için endişelenme olur mu? Ben halledeceğim." Tuttuğu ellerimin avuçlarına öpücük kondurdu yavaşça. Gülümseyip bir elimi saçlarına yerleştirdim.

"Bana daha önce söylemeliydin. Bang Shi Hyuk denen adamı boğmaya gelebilirdim." Küçük bir kahkaha attıktan sonra başını kaldırıp aramızdaki mesafeyi kapattı. Dolgun dudaklarının hissettirdikleri ile gözlerimi kapatıp ana bıraktım kendimi. Sadece dudaklarımız temas ediyordu, küçük bir öpücük bile denebilirdi.

"Hazırlan hadi, seni okula bırakayım." Dedi ayağa kalkarken. Başımı sallayarak onu onaylamaktan başka bir şey yapmadım. Merakım ağır bassa da üstüne gitmemek en iyisiydi. Akşam bu konuyu tekrar gündeme getirmeyi aklıma yazıp hazırlanmak için odama gittim.

Kısa sürede hazırlandıktan sonra hafif bir makyaj yapıp saçlarımı salaş şekilde ördüm. Çantama ihtiyacım olan şeyleri koyduktan sonra odadan çıkıp salona ilerledim. Jimin sunbae salonda oturmuş elindeki araba anahtarıyla oynuyordu. Geldiğimi anlaması için birkaç kez öksürdüm.

"Hazırlandıysan çıkalım mı?" Dedi ayağa kalkarken.

"Olur."

Araba okulun girişinde durduğunda kemerimi çıkarıp sürücü koltuğunda ki sevgilime baktım.

"Bıraktığın için teşekkür ederim," dedim gülümsemeye çalışarak. Meraklı bir insandım ve şirket ile yaşanılanları öğrenmeyi fazlasıyla istiyordum. Beni ilgilendirmediğini tekrar geçirdim aklımdan.

"Çıkışta almaya geleceğim," dedi karşılık olarak. Başımı sallayarak onu onayladım ve kapıyı açtıktan sonra gülümseyerek indim arabadan. El salladıktan sonra önüme dönüp gülümsememi yok ettim Okula doğru yürüyordum ki kapı açılıp kapanma sesi duyuldu.

My Byul ● pjmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin