"Takip"

296 21 9
                                    

Ertesi Gün olmuştu adrien hala düşünüyordu onun böceği sınıfındaki en yakın arkadaşı marinette miydi? bir yandan seviniyordu bir yandan ise üzülüyordu....marinette ise  kararsızdı kara kedi adrien olabilirdi oda aynı durumdaydı çünkü o da kara kediye kötü davranmıştı kızmıştı hep emir vermişti  oturduğu yerden  kalktı ve kenarda olan çantasını aldı ve bıkkınlıkla aşağıya indi genç kız annesinin yanağına öpücük kondurup evden çıktı tam o sırada adrien onların ordan geçiyordu yürüyerek genç kız onu görünce kızarmıştı önüne döndü ve yürümeye başladı adrien ona seslendi genç kız duraksadı adrien onun yanına geldi ve elini genç kızın omzuna koydu

"Merhaba mari"

"M-merhaba a-adrien"

"Okula mı gidiyorsun?"

"E-evet"

"Tamam ımm ozaman beraber gidelim mi?"

"Gerçekten mi? olur tabi ah seve seve gidelim hadi"

Genç kız yine onun yanında kendini kaybetmişti adrien ise gülümsemek ile yetindi beraber okulun yolunu tutdular.... okula geldiklerinde alya direk marinette ile adrien'a baktı sonra genç kıza "Herşeyi bana anlatacaksın" bakışı atdı genç kız başı ile onayladı adrien'ın gözü ise ninoyu arıyordu buldu ve genç kızdan tarafa döndü mari de adriena bakıyordu

"Ehmm şey ben ninonun yanına gidiyorum prenses"

göz kırpıp gitdi genç kız kızarmıştı çünkü sevdiği çocuk ona prenses demişti mutlu olmuştu koşarak arkadaşının yanına gitdi

"Noldu kızım adrien seni öptü mü sevgili mi oldunuz anlat hadi çatlıyacağım!"

"Ehm hayır öpmedi sevgili olmadık ama...."

"AMA NE?!"

"Kızım susana adrien duyacak şimdi! aması adrien bana prenses dedi!!"

"Ne?!" 

ikiside sevinçten yerlerinde zıpladılar arkadaşıda genç kız için seviniyordu genç kızın çantasında ki kwami kımıldamaya başladı genç kız anladı ve arkadaşına "Sınıfta görüşürüz" diyerek ordan ayrıldı lavaboya girdi etrafına bakındı kimsenin olmadığını anlayınca kapıyı kilitledi ve tikkiyi serbest bıraktı

"Marinette wayzz ile iletişim kurdum"

"E ne var bunda tikki?"

"Wayzzın verdiği bilgilere göre kara kedi ile kimliklerinizi öğrenebilirsiniz ama isterseniz"

"Ben.....istiyorum ama....kendim bulmak istiyorum..."

Aynı şekilde adrien da kwamisi ile konuşuyordu oda genç kız gibi düşünüyordu okul çıkışı kara kediye dönüşüp genç kızın önünü kesmeyi düşünüyordu

"Saçmalama dostum kızın önünü kesmekte ne demek? fırsat ayağına gelmiş işte git böceğinin kimliğini öğren"

"Hayır plagg ben kendim araştırıp öğreneceğim"

"İnadım inat diyosun yani?"

"Evet neyse plagg gir hadi cebime sınıfa gidelim"

kwamisi adrien'ın cebine girdi genç kız ile aynı anda lavabodan çıktı birbirlerine bakıp gülümsediler

"Hoca!"

genç kız koşarak sınıfa gitdi kapıyı tıkladı ve içeri geçerken yere düştü onun ardından adrienda aynı şekilde genç kızı yerde görünce oda dengesini kaybedip yere düştü

"Marinette ve adrien! geç kaldınız! direk müdürün odasına!"

"A-ama hocam"

"Hemen!?"

Marinette ve adrien bıkkınlıkla kalkıp sınıfa girdikleri gibi çıktılar marinette aklından  şöyle geçirdi

"Ben ve adrien müdüre gidiyoruz harika bişey *-* ama benim yüzümden ceza alırsa? nolcak cezayı ben üstlenirim"

"Marinette geldik"

"ha?"

"Müdüre geldik diyorum"

"Ha tamam girelim"

"Tamam"

 içeri girdiklerinde müdür sinirlice marinette'e baktı marinette bunu anlayınca kafasını eğdi

"Marinette sana kaç defa diyeceğim sınıfa geç kalma diye!"

"Aa onun bir suçu yok benim yüzümden geç kaldı"

marinette hızla kafasını kaldırıp adriena baktı

"İkinizde 9 saat cezalısınız! okulda kalacaksınız"

"A-ama... adrien'ın suçu yok efendim b-ben yap-"

"Gel mari biz çıkalım dışarı"

adrien marinin omuzlarından tutup dışarı çıkartır kapıyı kapatır marinette adrien'a şaşkınlıkla bakıyordu neden yapmıştı ki bunu?

"A-adrien neden yaptın bunu?"

"Neyi?"

"Neden kendinide suçladın? senin suçun yoktu ki?"

"Boşver"

"Ne demek boşver?"

"Neyse gel dışarı çıkıp gezelim seninle"

"B-benle mi?"

"Evet"

"T-tamam gezelim"

Adrien ile marinette dışarı çıkıp gezmeye başladılar ikisindende çıt ses çıkmıyordu.Adrien marinette'e bakarken gözüne küpeler çarptı daha yakından bakmak için marinette'e yaklaştı

"Hey o küpeler ne kadarda güzel"

"Eeee e-evet öyledirler"

"Hm nerden aldın?"

"Almadım eeeeee şeyyy annem verdi"

"Ya"

Marinette'den

Neden küpelerimi sordu ki? İlginç ama benim gözümde onun parmağındaki yüzüğe takıldı gözlerimi kısıp bakcaktım ki elini cebine soktu işe bak sanırım benim baktığımı fark etdi 

sonra bana baktı bende ona baktım

"Uğur böceği nasıl biri?"

"Ha o mu? o iyi birisi cesur falan filan"

"Sadece bu kadar mı?"

"Başka ne kadar olsun ki?"

"Bilmem"

"Peki sence kara kedi nasıl biri?"

"Bana göre iyi sana göre nasıl?"

Dedi ve durdu bende durdum

"Bana göree tatlı şirin bazı flörtcü ama ne yapacağını iyi bilir bide bana aşık olmasa"

"Sana?"

"sana mı? aaa yaniiii ben şeyy uğur böceği ile kendimi karıştırdım özür dilerim"

"Ama benzemiyor da değilsiniz mari"

Yürümeye başladı ne ne anlamışmıydı yani! koşarak arkasından gitdim

"B-benziyosunuz d-derken?"

Durdu ve bana baktı ben ise mal mal etrafıma bakınıyordum anlamış olamazdı

"Şakasına dedim mari"

Gözlerim ona döndü adrien şaka yapmasını sevmezdi ki

"Ş-şaka?"

"Evet şaka"

"A-anladım şeyy pekiii benn uğur böceği olsa-"

lafımı bitirmeden sarıldı bana nolduda sarıldı ki? nolduysa nolmuş canım hayatının aşkı sana sarılıyor.Bende karşılık verdim..

"Beni Bir Gün Seveceksiniz Leydim......"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin