Benim İçin Mükemmelsin

2. Bölüm

2. Bölüm

" Geç kaldığım için özür dilerim. Şey.. ben yeni öğrenciyim ve sınıfı aramak için uğraştım da." diyerek şirin gülümsemesini yüzüne takındı. Neden bu kadar mükemmel olmak zorunda?

" Önemli değil sen Macy olmalısın ben matematik öğretmenin  Carter. Justin'in veya   Tom'un yanı boş oraya geçebilirsin." diyerek işine devam etti Bay Carter.

Lütfen bunu demiş olmasın. Tom okulun en popüleri,en yakışıklısı,en yeteneklisi ve beni bugün sıkıştıran çocuk. Onun yanına geçicek tabi ki de hadi ama Tom ve ben kıyaslanamayız bile. Yarın el ele okula gelecekler 1 haftaya kalmaz da Macy onun altında olucaktır. Hep böyle olur. İnanın bana sinirden kendimi dışarı atmamak için zor tutuyorum. Onların sevgili olması düşüncesi bile beni sinirden öldürebilir.

Macy sınıfa göz gezdirmeye başladı beni gördüğünde gülümsedi bense ifadesiz suratla ona baktım.Bozuntuya vermeden benim yanıma gelmeye başladı.

Bir dakika ne? Benim yanıma mı?!  Evet evet gerçekten benim yanıma geliyor. Ahh.. Tom'un morarmış suratını görmek isterdiniz. Emin olun. Şaka şaka emin  filan olmayın kendiniz olun böyle çok güzelsiniz. İğrenç esprilerimle siz burayı terketmeden keseyim en iyisi.

" Selam Justin" diyerek yanıma oturdu. Vay canına ismimi unutmamış.

" Selam"     Ona farklı şeyler hissetiğim için ondan uzak durmaya çalışıyorum. Yoksa kırılan taraf ben olurum her zaman ki gibi...

"Neden bana soğuk davranıyorsun?" Cevap vermedim,veremezdim de. Tanrı aşkına ne diyecektim 'Sanırım sana aşık oluyorum ve ben bunu istemiyorum' mu diyecektim.

"Peki" diyerek önüne döndü. Acaba üzülmüş müdür?  Bu his kendimi kötü hissetmeme neden oldu

-----------

Sonunda ders bitti. Tanrım ne kadar sıkıcı bir dersti. İnek olabilirim ama matematikten hala nefret ediyorum. Moralimi bozmamalıyım çünkü son bir ders kaldı. Eheh.

Koridorda bahçeye doğru çıkarken Macy hızlı bir şekilde yanımda belirdi. Derdi neydi bunun ona yeterince soğuk davranmama rağmen hala yanımda duruyordu. Benim yakışıklılığıma dayanamadı tabi. Pekala hiç sanmıyorum.

" Yine merhaba. Biliyorsun okulda yeniyim ve bana okulu gezdirir misin?"

" Bak, ben okulu filan gezdiremem sana. Daha önemli işlerim var."    Bahçeye geldiğimde bakın birine oturdum ve oda yanıma geldi.

" Neymiş bu önemli işler?"

"Özel bir konu. Anlamazsın."

" Erkeklere özgü özel bir konu yani. Agh pekala ben gitsem daha iyi olur"

" Aynen bence de git. DUR.NE. YANLIŞ ANLADIN TANRIM BEN HAY--"

Birden gülmeye başlayınca sustum. Ne gülmesi resme kahkaha atıyodu. Ve inanın bana hiç susmasını diledim.

"Ahahaha,sakin ol sadece şakaydı." kıkırdamaya devam ediyordu. Şuan yüzümün pancar gibi kızardığına yemin edebilirim.

"Hah, çok komik gerçekten. Büyü biraz"

"Aman tanrım kıpkırmızı oldun" ve bir kahkaha daha. Çok güzel gülüyosun kızım sen hep gül.

"Hey, ne dedin sen?" Lanet.Lanet.Lanet. Dıştan mı düşündüm.

Evet

Sağol içsesim.

Bir şey değil.

Hahah,die.

" Bir şey demedim"

" Evet dedin duydum" İyi bok yedin. Tabi bunu yüzüne diyemedim. Çünkü ben kibar bir çocuğum.

"Her neyse" ve zil çalar. Sonunda.

Sınıfa doğru gitmek için kalkarken 'Amacın ne' diye fısıldadı ama ben duydum. Ah bende bilmiyorum ki amacımı.

Dolabımdan gerekli kitaplarımı aldım ve sınıfa doğru ilerledim. Kapısına geldiğimde Macy'nin Tom ile gülüştüğünü gördüm. BİZİM sıramızda. Nedenini çözemediğim bir his içimi kapladı.

Gitsene yanına kızın içine düşecek neredeyse

Sanmam. Belki dersle ilgilidir?

Ya tabii. Utanmasa ayakta becericek kızı. Git hadi

Tamam kes.

İç sesime uyarak sıramıza yaklaştım. Sahte bir öksürük sesi çıkararak bana bakmalarını sağladım

" Justin. Sen mi geldin ne güzel." gözlerimi devirdim.

"Neyse ben kalkayım.  Bu güzelliğe iyi bak" diyerek Macy'e göz kırptı. Cesarete bak. Macy de gülümsedi.  Sikeyim ya sinirden kıpkırmızı olduğuma adım gibi eminim.

" Nabe--"

"Ne konuşuyodunuz?"  onun sözünü bitirmesine izin vermeden konuştum.

"Saol, bende iyiyim" alaycı bir şekilde cevap verdi. Çok komik.Hah

" Ne konuştunuz?" diyerek sorumu tekrarladım.

" Havadan sudan konuştuk. Noldu? Neden sordun?"  ağzımı açtım ama  diyecek bir şeyimin olmadığından geri kapattım.

"Yoksa sen.."  Lütfen zanettiğim şeyi söyleme.

"Kıskandın mı?" 

"Ya tabii çok kıskandım" Belki.Birazcık.

"Peki o zaman neden öyle davrandın?"  tam cevap düşünürken öğretmenin sınıfa girmseyile derin bir nefes aldım.

 Macy'e yan gözle baktığımda onun da bana baktığını gördüm. Benim baktığımı farkedince yanakarı hafif kızardı ve önüne döndü. Sen ne şirin bir şeysin öyle? Alıp yatağımın altında saklayasım var. Kendie gel Justin. Derse odaklan.

"Sınıfımızda yeni bir öğrenci var sanırım. Kendini tanıtmak ister misin?

Herkes Macy'e döndü. Erkeklerin ona bakış şekillerinden hiç hoş değilim. Hiç.

"Şey.. Ben Macy Gray. California'dan geliyorum."

" Neden taşındınız?"

"Babam öldü ve bilirsiniz..Hatıralar. Annem daha fazla orada kalmak istemedi"

Sınıfta derin bir sessizlik oldu. Buna öğretmenimiz dedahil.

"Pekala. teşekkür ederiz Macy" diyerek sonun da derse geçti tarih öğretmenimiz. Bense Macy'den gözümü alamıyordum.

Bana doğru döndüğünde bu sefer ben yakalanmanın verdiği utançla kızardım. Göz ucuyla önüne dönmüş gülümsediğini gördüm ve istemsizce bende gülümsedim

 **

Zil çaldığında toparlanmaya başlamıştım ki öğretmenin sesiyle diğer herkesle beklemeye başladım.

"Evet çocuklar proje ödevlerinizi ikişerli olarak yapıcaksınız. Ben sizi eşleştirdim dışarıda ki panoda görebilirsiniz. Şimdi çıkabilirsiniz" diyerek konuşmasını bitirdi.

Proje ödevi ha? Umarım bütün ödevlerini bana yaptırmayan biriyle eş olurum. Her sene öyle olur. Dışarı çıkıp herkes gibi panonun oraya gittim.

"Kiminle eşsin?" diyen Macy'e baktım

"Bilmiyorum"  onu arkamda bırakarak kalabalığa karıştım. Arkamdan baktığını hissedebiliyordum.

İsmimi aramaya başladım. Sonunda bulduğumda zaferle gülümsedim ve parmağımı proje eşimi bulmak üzere karşısına geçirdim.

Macy Gray.

 Tanrım benimle dalga mı geçiyorsun?

---------------------

2. Bölümle karşınızdayım. Soma faciası olaylarına gerçekten üzüldüm o kadar çocuk yetim kaldı o kadar kişi can verdi gerçekten kötü bir durum. Bu bölümü kafamı dağıtmak için yazdım ve yükleyeyim dedim. Neyse iyi okumlar ve tekrar BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYEM.