Bir beyaz orkide...

28 3 0
                                    

Bazen tanımadığınız insanlar size daha iyi sırdaş olur. Sizi yargılamaz,olanların tümünü bilmediği için keşke böyle yapsaydın, iyi olmuş haketmişsin, aman boşver takma demez. Dertlerini bi insana döktüğünde seni tarafısız dinlesin istersin, takma kafana demesini değil. Çünkü eğer sen bir şeyi kafana takıyorsan bunu birçok kişi dese de sen kafana takmaya devam edersin. Bu işin kanunu budur sadece anlatmak istersin yükünün biraz hafifleyeceğini düşünerek.
İnsanın doğasında vardır merak, her şey bundan gelir başına, iyi ya da kötü. Telefonum kapandıktan sonra uyumaya çalıştım ama sadece 20 dakika sonra telefonumu almaya gittim ve mesaja baktım şöyle yazıyordu;
- Helin. Dert dinlemeyi sever misin?
Mesaja bi anlam veremedim. Neden bana yazdı ki beni tanıyan insanlar genellikle benimle dertleşir iyi geldiğini söylerler ama asaf beni o kadar iyi tanımıyor ki. 2 3 defa mesaj yazıp göndermeden sildim ve o an  çevrimiçiydi görüldüde kalmış gibi olsun istemedim
- sorun ne ?
Yazdım biraz soğuk olmuştu.
- sadece benim konuşucağım benim derdimi dinleyip salak yorumlar yapmayan bi insana ihtiyacım var. Buluşmak istesem çok mu geç olur?
Saate baktım ve 22.15 di aslında çokta geç değildi ve bende merak etmeye başladım.
- aslında geç ama böyle hissediyorsan buluşabiliriz.
Şimdi anlamıştım neden bana anlatmak istediğini.
- evinin adresini at 15 dk sonra kapıdayım.
- Tamam.
Hızlıca kalkıp annemin yanına gittim annemle her zaman arkadaş gibiyiz. O bana hep güvenir. Bende ona hep doğruyu söylerim.
- anne bi arkadaşımın bana ihtiyacı var iyi değil belliki konuşmak istiyor gidebilir miyim çok geç kalmam.
- Gidebilirsin ama geç kalma kızım dikkat et kendine telefonun sessizde olmasın şarjı bitmesin arıycam.
Annemin yanağına kocaman bi öpücük kondurdum ve telefonum titredi.
- kapıdayım.
- Evden çıkmadan önce kendime baktım. Üzerimde tavşanlı bi gecelik vardı saçlarım açıktı ve yarım bi topuz vardı üstüne beyaz bi hırka giydim altına da botlarımı harika bi kombindi. Kapıdan çıkınca karşıda bi siyah araba gördüm farları açıktı oydu herhalde arabaya doğru yaklaştım ve kapı açıldı. Arabaya binmeden kafamı camdan uzatıp yürüsek mi acaba dedim o da gülerek yemem seni korkma gibi çirkin bi espiri yaptı. Neden korkacakmışım canım diyip inatla oturdum.
- Nereye gidiyoruz?
- Gidince görürsün.
- İyi bakalım öyle olsun yalnız çok zamanım yok ona göre.
Yaklaşık 10 dakika kadar ne o konuştu ne ben sonunda araba denizi gören bi uçurumun kenarında durdu ve aynanın orda duran ışık açıldı. Arabanın için aydınlıktı artık çalan
şarkıda - beyaz bir orkideydi.- şarkı bitene kadar suskunluk devam etti  konuşması gerekiyordu. Beni susmak için çağırmamıştı. Yönümü ona doğru çevirdim ve ayaklarımı bağdaş kurar gibi oturdum.
- asaf, artık anlatmalısın.
- Ya helin kusura bakma çok saçma bu yaptığım evine götürüyorum seni gerçekten özür dilerim.
Sesi titriyordu. Vardı demekki kimseye anlatamadığı bi derdi. Bi yabancıya ihtiyaç duyuyordu .'Böyle bırakamazdım.
- gitmek istemiyorum asaf. Ne kadar saçma olursa olsun dinlemek istiyorum. Sadece dinlemek, lütfen.
Dedikten sonra aynanın ordaki ışığı kapattım ve ona dönük yüzümü tekrar uçuruma döndüm. Çalan şarkı baştan başlamıştı onunda sesini asafın senini kolaylıkla duyabilecek kadar kıstım. Sonra asaf konuşmaya başladı;
- 19 yaşındayım helin, koskoca 19 yıl geçti ömrümden ama dışarıdan beni görenler için. ben hiç yaşamadım sanki. Annem benim doğumumdan sonra oluşan kanama nedeniyle öldü. Annemi tanımıyorum ben helin, annem neyi severdi neye sinirlenirdi, bana ne yapsam kızardı hiç bilmiyorum. Annemin kokusunu hiç koklamadım sesini hiç duymadım ya da kimse beni annesinin kuzusu diye sevmedi. Her anneler günüm annesiz geçti 19 yıl onsuz geçti ama sanki kalbimin derinlerinde sürekli onunla yaşamışım gibi alışamıyorum onsuzluğa ne garip demi? Onunla hiç olamadın ki nasıl alışamayacaksın onsuzluğa diyorsun demi bende öyle diyorum ama öyle olmuyor. Sanki şimdi bir mucize olsa ve çıkıp gelsin 19 yıl onunla yaşamışım gibi bir his var ruhumun derinliklerinde öyle hissedecekmişim gibi. Yağan yağmurların, esen rüzgarların hepsi olduğundan daha şiddetli bana sanki belkide korkarak onun kucağına hiç sığınamadığımdan. Hayatımda en çok isteğim şey onu bir kere olsun rüyamda görmek rüyamda sarılıp koklamak anne demek ama olmuyor helin, o benim rüyama bile girmiyor. Ne zaman yalnız kalsam buraya gelir anne diye bağırırım ama  çığlığım karşıdaki kayalara çarpıp kuvvetlice bana doğru gelir. Benim için boş olan her şey daha acı bi şekilde üstüme gelir . Çevremdeki herkese şüpheyle bakıyorum sürekli, bana seni seviyorum diyen birine inanmıyorum, inanamıyorum. Elimde değil sürekli acaba ne çıkarı var ki beni seviyor diye düşünüyorum karşılıksız sevgiyi tatmadığım için belkide. Şimdi diyorsundur bu çocuk bunları bana neden anlatıyor. Buse beni seviyormuş öyle dedi yani ben ne yapmalıyım bilmiyorum ne demeliyim ona karşı bişey hissediyor muyum onu bile bilemiyorum ki. Sevmesin beni kimse istemiyorum çünkü ben kimseyi sevemem. Hiçbir zaman.

Asaf konuşmaya başladığı andan itibaren kafasını bana çevirmemişti. Benim için daha iyiydi çünkü istemsiz gözümden yaşlar dökülmeye başladı. Konuşmasını bitirdi ama ben hala bişey diyemedim. Sonra şarkının sesini yükseltip gitmem gerek dedim. Buydu sevemem kimseydi dedi buseye bunu söyle desem kırıcı olurdu, söyleme desem mertle benim sonum gibi olabilirdi söyleyecek hiçbir bişey yoktu. Asafta arabayı sürmeye başladı oda beklemiyordu galiba bu kadar tepkisiz kalacağımı evin önüne geldiğimizde arabadan indim. Eve gitmek için adım attığım sırada bi kapı sesi daha duydum asafta arabadan inmişti bi an kendimi onun yerine koydum ve ben böyle bi durumda olsam anlattığım kişinin bana tepki göstermesini isterdim. Merak etme düzelir her şey, ya da aman takma be kafana gibi şeyler değil. Arkama döndüm ve asafa doğru yürümeye başladım o ise yere bakarak dikiliyordu. Büyük ihtimal benim eve girmem için bekliyordu önüne kadar gittim ve boynuna sarıldım ne bileyim o an sanki ne desem boşmuş gibiydi. Sarıldığımda ben her zaman seni dinleyebilirim dermiş gibi hissettim bide her zaman çise üzgünken sarılmak isterdi iyi gelirdi yani ya da ben öyle düşünüyordum. Asafta şaşırmıştı ama ben bi süre öyle kalmak istedim. O da ellerini sırtıma koyup sıvazlar bi şekilde sarıldı. Sonra kulağıma teşekkür ederim tavşancık dedi ellerimi boynundan çekip iyi geceler dedim ve eve girdim. Montumu çıkarıp annemin yanına uzandım. Sıkıca sarıldım  asafın anlattıkları aklımda dönüp duruyordu istemsiz ağlıyordum. Annem iyi misin helin dedi bende iyiyim seni seviyorum anne dedim oda saçlarımı koklayarak büyük bi öpücük kondurdu. Uykuya yenik düşene kadar düşünmeye devam ettim kim derdi ki asafın böyle bi derdi olduğunu insanların kabuklarına bakarak yargılamamam gerektiğini bi kez daha anladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz dalgalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin