nova;;
a star that suddenly becomes thousands of times brighter and then gradually fades to its original intensity.
------------kırağının uğrayacağı son durağı olmuş lavantadaki ruhani görünüş, mutlak olmadığına yakınıyordu adeta.
beklenmeyen soğuğun sigara küllerini örtmesi,neden sürdürdüğümüzden bîhaber olduğumuz hayatın bir bedeli olarak gösterilen hislerden soyutlanmış çocuğun belki de ciğerlerine son kez ziyafet vermesi idi.
soyutluğun ruhunu çevrelediği bu somut suret benliğinden kopuk,içine çekiyordu dumanı.
buğulu camın ardındaki hür dünyaya bakarken çocuk; yalnızca uzunca iki dağ,vadinin ortasından geçen ve izlemekten zevk aldığı tren yayı,tüm kusurları örttüğüne inandığı ay ışığına odaklandı.
sigara dumanı, saldığı koku ve sıcaklığı ile bir bir maktulü oluyordu kırağıların.
kırağıların yok olduğunu gördüğü gibi irisi mavinin alev alan bir tonuna bürünmüştü.
tıpkı şu an gökyüzünün sahip olduğu ve bu rengi resimlerine yansıtmak için çabalayan ressamlar gibi idi.
saçma ancak bir o kadar hoş tutkuya sahipti gözleri var olmayan kırağılara bakarken.
acelesinin olduğunu hissettirdiği hareketleri ile kendisini tren yaylarının yanına attı çocuk.
belli olmuştu artık neden acele ettiği; noel günü...içerisinde umduğundan daha fazla suret olan bir tren yaklaşıyordu.
tren yakınında durduğunda,sayılamayan yıldızların altında gülümseyerek veda etti göğsünden geçen zarif esintiye.
kulakları uyumsuzca dökülen bir melodiye sahip oldu aniden.
elini yastık olarak kullanan bir çocuğa rastladı,vagonun en arkasındaki koltukta.
daha yakından duyup anlam bahşetmesini istedi o melodiye.
mırıldanıyordu.
sustu.
dinleneceğini bildiği için,
sustu.
birkaç saniye öncesinde kulaklarının sahip olduğu o uyumsuz melodi,
bir ihmaldi.
"ben buna ihmal diyorum.
az önce yanıma adımlarını atarken,
yıldızlara adını fısıldamıştım.
ben o heceleri açıkça telaffuz ederken,
adının dağılıp yıldızlara karıştığını görmek,
benim için,
bir gösteri.
sadece gecenin havası,
sözlerime sahiplik eder.
onların yükselişini izledim.
sözlerimin yükselişini izledim.
kim,
taehyung."
taehyung,o sırada öpücüğünü veremediği jeon jungkook'dan özür dilemek istedi.
kendisini affetmesini istedi.
jeon jungkook'a harcayacağı öpücüğü,
içinde tutmaya devam etti.