YAZAR'IN KÖR AŞKI
Yine her zaman ki gibi masaya çökmüş, elinde kalemi, gözlüğü saçlarında uyandı. Ayrı bir neşesi vardı bugün. 3 aydır yazdığı kitabını bitirmişti artık. Ve yayıncıların yanına gitme vakti gelmişti çoktan. Kitabın Mushaf haline de yanına aldı. Kahvaltı bile yapmadan yola koyuldu. Binanın önüne geldiğinde her halinden acelesi olduğu anlaşılan bir kadın, elindeki sayfalara çarptı. Tüm sayfalar farklı yerlere dağılmıştı. Kurtarılacak gibi değildi artık. Kaşlarını çatarak kadına döndü ve dirseğinden tuttu. Tam bir şey söyleyecekti ki kadının kör olduğunu fark etti. Aslında kadın yaptığı şeyin farkında bile değildi. Sonuçta göremiyordu.
- Üstünüz kirlenmiş daha çok dikkat edin, Dedi.
Ve kadının her karesinin ezberlediği caddeden uzaklaşmasını seyretti. Elinde sadece hikayenin başı kalmıştı. Üzgün bir vaziyette tekrar evine dönmek için yol aldı. Evine vardığı vakit kitabı için aklına çok daha iyi bir fikir geldi. Yeni kitabında kör kadını işleyecekti. Fakat hikayenin devamını nasıl getireceği hakkında fikri yoktu. Bu konu hakkında düşünceleri ve faturaları, ev kirası derken uyuya kalmıştı.
Sonra ki gün olmuştu. Güneş çoktan dikilmiş adeta bulutlarla dans ediyor vaziyetteydi. Gözünü zorla da olsa açmayı başarıp kendine bir kahvaltı hazırlamak için doğruldu. Fakat kahvaltı yapabilecek hiçbir yiyecek nede içecek kalmıştı. En kötüsü de bunları alacak 5 kuruş parası yoktu. Aklına kızının kendisi için gönderdiği para geldi. İlk olarak bu parayı çekmek için bankamatiğe gitti.
İyide vakit geçmişti. Karnı da baya bir acıkmıştı. Bankamatiğin önünde ki sıraya girdi. Usulce sıranın kendisini bekliyor bir yandan da inşaatı devam eden camiyi izliyordu. Uzun bir vakittir ezan sesine hasret kalmıştı mahalleli. Düşünceleri arasında seyahat ederken birden ses geldi. Konuşan kör kadındı.
- Biri bana yardım edebilir mi?
- Tabi ki ne yapmak istemiştiniz, dedi yazar.
Etrafta da zaten yardım edecek başka kimseler yoktu.
- 200 lira nakit çekmek istemiştim fakat kabartma alfabesi yok klavyede. Size zahmet paramı benim için çekebilir misiniz?
- Neden olmasın tabi ki çekerim, diyerekten bankamatiğin ekranına baktı.
Bu onun için zor bir yardımdı çünkü gördüğü rakam oldukça yüksekti. Özellikle de bu sefil haldeyken şeytan zihnini kurcalamaya çoktan başlamıştı bile. Bir anlık şeytanın atağı ile 200 TL yerine 300 TL çekip kadına 200 TL verdi. Aynı şekilde vicdanından da bir miktar çalınmıştı.
- Buyurun hanım efendi, dedi. 200 lirayı uzatırken.
Kadın saf bir vaziyette parayı alıp teşekkür ederek yoluna devam etti. Yazar ise para çekmekten vazgeçip direk kahvaltılık yiyecek almaya gitti.
Yazar aldığı bu 100 liranın tadını iyice bir çıkartmıştı. Artık kör kadının sadece konusunu işlemeyi düşünmüyor ayrıca bankada ki parası ile de ilgileniyordu. Diğer gün kadını biraz daha incelemek için yayıncıya gitti. Kadının yayıncıda ne işi olduğunu ve aynı zaman da daha sonra neler yapacağını incelemek istemişti. Kadın yaklaşık aynı vakitlerde Yayıncının oraya geldi. Binanın içindeki temizlik odasına kadar kadını takip etti. Kadın paltosunu çıkartıp temizlikçi elbisesini giydi. Bu adamı hayretler içerisine sokmuştu. Nede olsa kör bir kadının yapabileceği bir iş değildi temizlik. Fakat daha az maaş vermek için sadece yerleri silmesine izin vermişlerdi. Bir temizlikçinin bankasında nasıl olurda bu kadar para vardı. Yazarlık mesleğinden belki kadın gitgide ilgisini çekmeye başlamıştı. Zor da olsa bir yerlere de çarpsa azimle temizliğe devam ediyordu. Saat iyice geç olmuş hava kararmak üzereydi. Yazar Lobide ki koltukta uyuya kalmıştı. Ta ki kör kadının binadan çıkarken masaya çarpmasıyla irkildi. Gözünü açtığında karşı duvarda ki saat dikkatini çekti. Baya bir geç olmuştu. Yorgun hissettiği için Direk evine geçip kendini yatağa attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazarın Kör Aşkı
عاطفيةYazar yeni yazdığı kitabının sayfalarının ıslanması üzerine yeni başladığı kitabını konu alan kör kadının kaderi olacağından habersiz yazmaya devam eder. O yazdıkça ona daha çok bağlanır. Bilakis onların aşk hayatını sanki önceden yazıyormuş gibi iş...