'RM & V - 4 o'clock' adlı şarkıyla okunması tavsiye edilir.
Üşüyordu. Çok üşüyordu. Lakin bu kesinlikle havanın sıcaklık derecesiyle alakalı değildi. Ruhu üşüyordu onun. Kalbi üşüyordu. Bedeni sıcacık odalarda bulunuyordu belki lakin iç dünyasında o, nemli bir zindanın köşesinde, soğuk ve paslı demirlerle zincirlenmişti. Zindana hapsolalı çok olmuştu. Hapsolduğundan beri birilerini beklemişti. Kurtulmak istemişti, kurtarılmak istemişti. Bağırmıştı bazen, zindanın duvarlarını yumruklamıştı kendini duyurmak için. Bazense ağlamıştı sessiz sessiz. Fısıldamıştı,"Kimse yok mu?"
Yoktu.
Yoktu işte. Belki bunda onun da payı vardı. Belki o kendini böyle yalnızlaştırmıştı, çünkü hiçbir zaman insanlara içini döken biri olmamıştı. Lakin yine de birilerinin fark etmesi gerekmez miydi? Etrafındaki onca insan sadece şarkı söylerken performansının düştüğünü mü görebiliyordu? Hiçbiri düşünmüyor muydu 'Bundaki hal ne böyle?'diye. Kimse fark etmiyor muydu ruhunun yavaş ve acılı bir ölüm döşeğinde olduğunu? Sadece bedeninin mi sağlıklı olmasını önemsiyorlardı? Bedeni sağlam olsa da ruhu hastalanmıştı, bunun önemi yok muydu?
Yoktu.
Hiç olmamıştı. Çünkü insanlar sadece çıkarı olduğu kadar ilgilenirdi sizinle. Onun etrafındakilerin çıkarı ise sesi ve bedeniyle alakalıydı. Bu sebeple herkes sesinin iyi olup olmamasını umursamıştı. Onun kalbinin kırılması yahut canının acıması kimseyi etkilemiyordu. Kimse gerçekten sevmiyordu karşılık olmadan.
Dünya çıkar ilişkilerinden oluşmuş zayıf bir temel üzerinde kuruluydu ve insanoğlu bencilliğe, çıkarcılığa, yalana alışmıştı. Dünya kirliydi, o kadar kirliydi ki kainattaki tüm sıvıları sabun, tüm kumaşları bez yapsanız yine temizleyemezdiniz.
Ve bu kirlilik, onun kalbine kendi pisliğinden bulaştırmaya çalışmıştı senelerce. Tıpkı diğer insanlara yaptığı gibi, onu da ele geçirmek istemişti.
Lakin o masumdu, kirlenemeyecek kadar masum...
Ve güçlüydü, kirlenmemek için sonuna kadar direnecek kadar güçlü...Ama her güç bir yerde son bulurdu. Herkes tükendirdi bir gün. O da tükendi.
Bir gece saat 4'te tükendi o.
Ve o sabah kuşlar ötmedi, kendilerince yas tuttular. Çünkü o gece temiz bir kalp durmuştu, bir daha atmamak üzere.
Ve o sabah gökyüzü ağladı, fırtınalar her yerdeydi. Kendince hüznünü yaşadı gökler de.
Ve o sabah onu seven herkes eksik kaldı, bir daha tamamlanamamak üzere...
20.12.2017
Kim Jonghyun unutulmayacak.
Seni özlüyoruz, hep özleyeceğiz güzel adam.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 O'clock
Conto"...Çünkü biz yaşarken ölüyoruz da aynı zamanda..." •Kim Jonghyun'un anısına.• {Bu hikayeyi Jonghyun'u gerçekten seven Gökyüzüm için yazılmıştır. }