Hani hep söylerdin ya ; "aramızda mesafeler var, birlikte hiç birşey yapamıyoruz" diye. Aslında birlikte yaptığımız bir sürü şey vardı. Her sabah, aynı güne birlikte uyanıyorduk, aynı güneşe bakıyorduk. Aynı havayı soluyorduk seninle. Bir akşam balkona çık demiştim, birlikte yıldızları seyretmiştik, aynı gökyüzüne saatlerce bakmıştık. Aynı tv programlarını izlemiştik. Aynı kitapları okumuştuk. Aynı şarkıarı dinlemiştik. Ve en önemlisi, aynı hayalleri birlikte kurmuştuk. Daha ne yapabilirdik ki? Yetmez miydi? Bana yeterdi, ama sana galiba yetmedi. Belkide farkına bile varmadın.
Ellerimizi birbirine kavuşturamadık. Sarılamadık birbirimize, birlikte sinemaya gidemedik. Ya da saatlerce oturup, uçsuz mavilikleri seyredemedik. Saçlarımızı dağıtamadık. Birlikte yemek yiyemedik. El ele tutuşup gezemedik. Ya da birlikte koşamadık. Yapamadık bunları ve buna benzeyen birçok şeyi. Kabul ediyorum, yetmedi. Aşk sana göre bunları yapmaktı. Ama aslında aşk, sabretmek değil miydi? Ben yeterince sabırlıydım ama sen belkide sabretmek istemiyordun. Belkide, bunları yapmak istiyordun. Bir eksiklik hissettiriyordu sana belkide. Bu yüzden başka kişiliklere koşmuştun. Oysa bana, sadece sesin yetiyordu. Mutluluğu yaşatan sesin, yüzümü güldüren, sıkıntılarımı unutturan sesin... Saatlerce kamerada bakışmalarımızı özlüyorum sevgili. Gülüşünü özlüyorum. Birlikte kurduğumuz hayalleri özlüyorum. Bana kızmalarını, darılmalarını özlüyorum. Söylesene yar, başka türlü olmaz mıydı bu ayrılık? Uzun yıllar sonra olabilirdi. Şimdi çok erken değil miydi? Vakitsiz gitmelerini sevmiyordum aslında, ama bu gerekliydi bizim için. Ben hiç gitmiş miydim? Söylesene...
Gidemezdim, seni bırakıp gidemezdim, yakıştıramazdım bunu kendime ve aşkıma. Beklemiştim her gidişinde sana yalvarmıştım, dön diye... Ahmet ÜMİT'in Aşk Köpekliktir adlı kitabıda beni anlatıyordu; nasıl ki bir köpek, onu bırakan sahibini bırakmaz peşinden koşarsa, bende öyle yapmıştım sevgili, senin beni her terkedişinde, ben peşinden koşmuştum. Sen buna rağmen bana güvenmemiştin, aşkıma inanmamıştın. Şimdi beni özlüyor musun? Çok merak ediyorum, aklından geçiyor muyum? Benim aklımdan hiç çıkmadığın gibi, acaba bende senin aklına geliyor muyum? Ya da aklından geçiyor muyum? Hiç düşündüğün oluyor mu; "acaba ne yapıyor, canı çok yanıyor mu, bensiz yapabiliyor mu?" diye...
Eğer oluyorsa söyleyeyim; sensiz yapamıyorum, içim yanıyor, aklımı kaybetmiş gibiyim, mecnun misali boş boşuna yaşıyorum...
Gel artık sevgili. Gel ki bitsin bu özlem. Dinsin bu acılarım. Mutluluğu tekrar yaşat bana... Küçük bir çocuk gibi sevindir beni... Hasret bitsin, özlem bitsin, dertler bitsin, yaralarımı sar... Gel sevgili, ne olur gel artık, fazla vaktimiz yok, kaybettiğimiz bütün zaman; boşu boşuna ömrümüzden giden zaman... Geçmişe tekrar dönemeyiz sevgili... Kaybolan zamanı geri getiremeyiz... Yolun sonunda, bekliyorum sevgili, hadi gel ve tut ellerimden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitme
Teen Fictionİçimden geçenlerdi yazdıklarım. Belki de oldu, belki de olmadi, ama hepsi senin yokluğunda ve varlığında yazdiklarimdi...