in the heat of the night ➵ larry

5

Profilimden daddykink konulu Larry hikayem You Are My Home Now'a da bakabilirsiniz<435
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin,
keyifli okumalarxxx

•••

"Bana sütü uzatır mısın?"

Louis gülümseyip Harry'ye sütü uzattığında Harry pastanın kremasını hazırlamaya başlamıştı.

"Çok lezzetli olacak."

"Tabii ki de öyle olacak. Biz yapıyoruz çünkü." Harry, Louis'ye göz kırptığında Louis utanarak kıkırdadı. Bir haftadır Harry'yle birlikte kalıyordu. Hiç olmadığı kadar huzurluydu ve onunla çok iyi vakit geçiriyordu.

"Al, tadına bak." Harry parmağını istenilen kıvama gelmiş olan çikolatalı kremaya batırıp Louis'ye doğru uzattı. Louis kıkırdadığında parmağıyla Harry'nin parmağındaki kremayı alıp ağzına götürdü.

Harry kaşlarını hafifçe, istediği şeyin bu olmadığı bilinciyle çattı. Louis'nin kremalı parmağını emişini izlerken sessizce tıslamıştı.

Onu çok fena istiyordu.

Kendisine hakim olarak pasta için hazırladıkları kekin hamurunu fırına koyup dereceyi ve zamanı ayarladı. On yıl beklemişti, biraz daha bekleyebilirdi, değil mi?

"Pekala, kek pişerken bir şeyler içmek ister mi..." Başını tekrar Louis'ye çevirdiğinde çikolatanın birazının Louis'nin dudağının kenarına bulaştığını, sanki, yeterince lezzetli görünmüyormuş gibi Louis'yi daha da iştah açıcı hale getirdiğini gördü.

Gözleri koyulaşırken yaklaşıp parmağıyla hafif bir dokunuş eşliğinde kremayı sıyırdığında Louis, Harry'nin dokunuşuyla ürperip titremişti.

"Eve gitmem gerek." Dedi Louis oturma odasına geçtiklerinde. Harry ilgili bir şekilde sordu. "Neden?"

"Fizik kitabımı odamda unutmuşum."

"Ben gider alırım, senin gitmene gerek yok." Harry, Louis'nin babasıyla baş başa kalmasını istemiyordu. Bunca yıl Louis'yi ondan koruyamamış olabilirdi, ama şimdi Louis onundu ve kimsenin ona dokunmasına vermezdi.

"Hayır, babam seni görmesin. Zaten evi terk ettiğim için kızgın, sana kötü davranabilir. Bu işe bulaşmanı istemiyorum."

Harry dudağını daldığı düşüncelerin etkisiyle büzüp "Seni evin önünde bekliyor olacağım öyleyse." Dediğinde Louis kabul ettiğini belirterek başını salladı.

"Haydi o zaman," Harry ayağa kalkıp kapıya yönelerek fortmantodan arabanın anahtarlarını aldı. "Gidip fizik kitabını o lanet evden kurtaralım."

Louis de ceketini giydiğinde evden çıkmışlardı. Harry'nin üzerinde sadece kısa kollu, siyah bir tişört olduğunu yenice fark ettiğinde "Harry!" diye cırladı. "Ceket almamışsın! Dur, eve dönüp montunu alalım, hava çok soğuk."

Harry, Louis'ye baktığında Louis'nin burnunun ve yanaklarının soğuktan pembeleştiğini görerek sırıttı. "Gerek yok, Lou. Üşümüyorum ben."

"Ama hasta olursun."

"Ben hasta olmam." Harry arabanın yolcu kapısını Louis için açtığında en ikna edici gülümsemesini takınarak Louis'ye binmesi için arabayı işaret etti. "Hem olursam bile, sen bana bakarsın, değil mi?"

Yolcu kapısını kapatıp arabanın etrafından dolaşarak sürücü koltuğuna geçti. Louis'ye yandan bir bakış attığında çocuğun telefonunu kurcaladığını gördü.