18

2.1K 309 161
                                    

+50 vote olur olmaz yb gelecek.
yeni yayımladığım larry hikayelerim our last days ile infinity doesn't last forever'a bakabilirsiniz. yani umarım bakarsınız <463
keyifli okumalar!

•••

Louis sevinçle Harry'nin poşetlerini kurcalamaya başladı. Harry, Louis ve kendisi için, eve, Zayn'in yanına dönmemek için satın aldığı kıyafetlerin yanında Louis için birbirinden güzel kitaplar da getirmişti. Louis'nin burada çok sıkıldığını biliyordu.

"Teşekkür ederim, Harry!" dedi Louis, Uğultulu Tepeler'i göğsüne bastırarak. Çoğu İngiliz klasiğini okuduğu gibi onu da okumuştu, ama tekrar okuyacaktı!

"Önemli değil, meleğim." Dedi Harry, Louis'nin mutluluğunun cansız kalbini titrettiğini hissederek.

"Siktir." Louis, Harry'nin küfretmesiyle bakışlarını kitaplarından çevirip Harry'ye baktı.

"Ne oldu?" Dedi Louis kuşkuyla. Ardından Harry'nin cevap vermesine fırsat kalmadan kapı çalındı.

"Zayn." Harry özür dileyen gözlerle Louis'ye baktı. Onun bunları, bu korkuyu ve endişeyi yaşamasını istemiyordu.

"A-çmayalım!" dedi Louis sanki dünyanın en dahice fikrini öne atmış gibi. Harry ise bunun Zayn'i durdurmayacağını bilerek kapıya yöneldi. Açmadan önce Louis'ye güven verici bir şekilde gülümsemişti.

Kapı aralandı ve Zayn'in karanlık yüzü göz önüne çıktı. Harry'nin koluna dostca vurup içeri girdi. Evi inceleyerek "Vay be, Styles. Kendi küçük evini bana bırakıp buraya geçmen... Çok kötü bir arkadaşsın sen." Diye şakıdı.

Harry sessiz kalıp Louis'nin yanına gitti. Louis'yi koruyucu bir şekilde sarmalayıp yavaşça arkasına çekti. Zayn'in gözünden kaçmayan bu hareket Zayn'i eğlendirmişti.

"Neden geldin? Kalacak bir yer istedin, ben de verdim." Harry, Zayn'in isteğinin bu olmadığını biliyordu. Zayn elbette ki kalacak bir yer bulabilirdi, onun istediği şey oyundu. Oyun oynamak istiyordu.

"Beni orada bırakıp gitmen hiç de misafirperverce değildi, Harry." Zayn bakışlarını Louis'ye çevirdi. Bununla birlikte gözleri parlamıştı. Yüzünü pervasız bir sırıtış kaplarken dudaklarını yaladı. "Ya sen, güzelim? Harry'nin hayırsız olduğunu biliyorum, ya sen, sen özledin mi beni?"

Louis midesinin korkuyla kasıldığını hissedip Harry'ye biraz daha sokuldu. Korkuyordu, ama kaşlarını tiksintiyle çatma dürtüsüne engel olamamıştı. Zayn'in olayı buydu. Hayatta en iyi yaptığı şey korku salmaktı. Amaçsız amaçsız, güç için yaşıyor, ne kadar güçlü olursa olsun bu gücün bir değerinin olmadığını bilmiyordu. Louis asıl gücün sevgi olduğuna inanan romantiklerdendi, ve Zayn bu durumda denizi dalgalandırmaya gücü yetmeyecek, ufak bir meltem kadar güçsüzdü.

Harry'nin kollarının arasında olmanın getirdiği güven hissinden midir bilinmez, "Bizi rahat bırak," kelimeleri döküldü dudaklarından. "Kendi değersiz, yalnız hayatına dön. Saldığın korku dışında kimsenin umursamadığı yaşamına."

Kekelemeden konuştuğu için kendisiyle gurur duyacaktı ki aklına dediklerinin sonuçları olabileceği geldi. Zayn'in yüzündeki sırıtış Louis'nin sözleriyle solarken Harry, Louis'yi saran kollarını sertleştirdi ve Louis'nin bedenini tamamen arkasına alarak korumak istediği oğlanın önüne geçti.

"Köpeğini terbiye etmemişsin, Styles." Dedi Zayn'in tok sesi. Buz gibi soğuktu ve duyanda kayalıklarla dolu bir uçurumdan yuvarlanıp ruhunu teslim edecekmiş hissi uyandırıyordu.

"Odaya çık, Louis." Harry kastığı çenesinin ardından konuştuğunda Louis ikiletmedi. Harry'yi Zayn ile yalnız bırakmak istemediğini fark ettiğinde aptallığına kızdı; sanki Harry'yi koruyabilecekti.

Odaya çıkıp kapıyı ardından kapattı. Titriyordu. Sikik çenesini tutamamıştı! Zayn'in bunun acısını Harry'den çıkarabileceği düşüncesi Louis'nin gözlerini korku yaşlarıyla dolduruyordu.

Salondan gelen kırılma sesiyle yerinden sıçradı. Sesi başka bir gürültü takip etti. Kulağına bağırışlar geliyordu.

Louis yapabileceği aptallıklardan birisini yapıyor olduğunu düşünmeden salona, Harry'yi tek parça halinde bulmak için dua ederek koştu.

Harry'nin Zayn'in üstüne çıkmış, boğazını sıkıyor olduğunu fark ettiğinde şükrederek verdi soluğunu. Harry "Ondan uzak durmanı söylemiştim!" diye, Zayn'in yüzüne doğru tükürükler saçarak haykırıyordu. "Ona dokunmayacaksın, Zayn! Anlıyor musun? Benim o!"

Zayn kahkaha atmaya başladı. Harry'nin o hali adama komik gelmişti. Kahkahası yüzüne inen yumrukla kesildi.

"Onu sonsuza kadar koruyamazsın, Harry." Dedi Zayn. Sesinde tehtitkar bir ton yoktu, hatta neredeyse samimiydi. Harry'yi bilgilendiriyordu; Onu sonsuza dek koruyamayacaksın.

"Deneyebilirim." diye hırladı Harry. "Ve eğer ona yaklaşırsan, umursamam. Lanet umurumda olmaz, Zayn. Öldürürüm seni." Zayn'in üzerinden kalktığında bakışları Louis'nin ürkek gözlerini buldu. Belli belirsiz, tükenmiş bir şekilde gülümseyip Louis'nin yanına giderek oğlanı kollarına çekti. Dudaklarını dudaklarına bastırdığında iri elleri Louis'nin kıvrımlı belini kavramış, sıkıca, kaybolmasından korkar gibi, hep yanında olmasını istermişçesine tutuyordu. Louis'yi Zayn'in önünde öptü. Ona değer verdiğini, sonsuza kadar koruyacağını kanıtlarcasına öptü.

Zayn yerinden kalkıp evi terk etti. Harry'yi o vampir olduğundan beri tanıyordu. Eğer sabrı taşarsa gerçekten de laneti ve aralarındaki bağı umursamazdı. Zayn, Harry'yi kolay kolay öldüremezdi, çünkü lanete yakalanmak istemiyordu, ama Harry'nin gözü laneti umursamayacak kadar dönmüştü. Kendi özgürlüğünden daha fazla umursayacağı bir insana sahipti.

Louis nefes almak için dudaklarını çektiğinde Harry'nin sert ama bir o kadar da sevgi dolu bakışlarıyla karşılaştı.

Louis'nin aklında tek bir soru vardı. "Lanet dedin." Dedi çekingence. "Ne laneti?"

Harry birkaç saniye boyunca, tepkisizce Louis'nin yüzüne baktı. Louis'ye söylemeliydi. Böylece Zayn'i neden çoktan öldürmediğini anlardı.

"Bir lanet var," diye söze başladı koltuğa geçip Louis'yi kucağına çekerken. "Eğer birimiz kendisini dönüştüren kişiyi öldürürse lanetleniriz. Aynısı dönüştüren kişi için de geçerli, eğer dönüştürdüğü kişiyi öldürürse lanetlenir. Bu bizim türümüze özgü bir bağdır."

Louis şaşkın bakışlarla Harry'yi dinledi. Bu durumda Zayn...

"Zayn benim yaratıcım, Louis." Dedi Harry hissiz bir sesle. "Beni o dönüştürdü."

•••

duyurum var, lütfen okuyun!
şimdi bu hikayem birkaç bölüm sonra final olacak ve çok kötü hissediyorum. bu hikayem benim göz bebeğim, çok fazla özleyeceğim, ama fazla uzatamam, konu yok, boku çıkar.
bu bölüm kısaydı ve bok gibiydi ama tükendim. biraz da sona yaklaşıyor olmanın verdiği hüzün var tabii. sonraki bölümlerde telafi edeceğim <8
bu hikayem bittiğinde umarım öbür hikayelerimde benimle olmaya devam edersiniz. hepinizi seviyorum, hikayemi sevdiyseniz sevdiğiniz için teşekkürler. iyi ki varsınız x

in the heat of the night ➵ larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin