Cara'nın ağzından anlatım yapılmıştır.
Neler oldu bilmiyordum ama en son hatırladığım Niall'ın evinin önüne kadar güçlükle geldiğim ve kapıyı çalana kadar dayanamayıp , bayılmış olmamdı. Şuan Niall'ın yatağında olduğuma yüzde yüz emindim. Onun posterleri , onun eşyaları ve gitarından belliydi zaten... Gözlerim kısıtlı , aralamaya çalıştım biraz daha. Büyük Fransız balkondan dolan ışıkla gözlerimi tekrardan kıstım. Çok efor sarf ettiğimin farkındayım. Ben fısıltıları duyana kadar bu odada birilerinin olduğunun farkında dahi değildim. Ama fısıltılar kulaklarıma doldu. Bir el elimi tuttu ve alnımı öptü... Niall'ım işte... Yıllardır en yakın arkadaşım oldu ve hep yanımdaydı. Babamın konusunda kararsızken ve hiçbirşeyi bilmezken hep yanımdaydı ve benimle ajan oldu bir süre... Babamın bir piç olduğuna ikimizde beraber karar verdik , beraber vardık gerçeklere... Beni çok rahatsız etmek istemeden yanıma uzandı ve ellerini iki yanıma sardı. Gerçekten benim ona sarılmayı sevdiğimi biliyordu ve benimle uyumayı seviyordu. Bizi böyle bıraksalar sonsuza dek böyle uyur , yanyana uyurduk. Çünkü biz en yakın arkadaştık. En yakın iki arkadaş.... O babamın bazen beni dövdüğünü biliyordu , o yüzden onun evinde kalıyordum bazen. Ama bazende o eve beraber gidip annemi ziyaret ediyorduk... Annem babamı sevmediğimi biliyordu ama hiç bir zaman anlam veremezdi. Niall kollarımı çok sıkmak istemiyordu. Kahretsin yine belli etmiştim. İşte orası... Elinin değdiği yerin sızısı ile canımın yandığını belirten bir ses çıkarttım. O da yüzüm baktı ve fısıldadı.
"O piç kurusu sana ne yaptı."
"Niall, canım acıyor . Bilirsin her zamanki piç."
"Anlat.".
"Ni-"
"Hemen."
Bu sefer sesi biraz sesli çıktı ve ona olanları anlattım. Sonra ise aramızda hiç bir mesafe bırakmaksızın sarıldı bana. Ama canımı yakmadan , acıtmadan... Sonra kapının tıklanma sesi ile birlikte bir kıvırcık içeri girdi... O da kimdi bilmiyorum ama birazdan vücudumdaki morlukları görürse çok yanlış şeyler anlayacağı belliydi... Hemen yerimden doğrulmaya çalıştım ama Niall'ın yanına gelen kıvırcık beni yattığım yere bastırdı hemen acıyla sızlandım.
"Seni gör kafalı. Canımı acıtıyorsun."
O an ne olduğunu anlayamayan çocuk bana özür diledi. İyi hoştur da biraz sertti.
"Pardon hanımefendi. Çok özür dilerim, canınızı yakmak istemezdim. Yolda sizi gördüğümde çok korktum ve Niall'ın arkadaşı olma ihtimalini göz önünde bulundurarak eve getirdim. İyiki de getirmişim , sevgilin seni merak etti."
Ne diyordu bu salak marul.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARRY STYLES (FANFİCTİON)
FanfictionHarry ve Cara'nın büyük aşkı ve hayatları... Cara babasından dayak yemişti. Babası annesini aldatmıştı fakat Cara'da annesine söyleyecekken dayağa tabi tutuldu... Harry'le zamansızca karşılaştı. ve birbirleriyle birbirlerine aşık oldular...