HARRY STYLES (FANFİCTİON)

EN YAKIN KIZ ARKADAŞ

Harry'nin ağzından anlatım yapılmıştır.

Kız gerçekten de çok güzeldi. Ama kızın bir sahibi yoktu.  Yani dediğine göre... Artık gerçekten de kadınlara yönelik hiçbirşeyden emin değilim. Çünkü şöyle birşey de var ; İyisi De Var , Kötüsü De Var!!!

Evet erkeklerinde bazıları böyle ama boşversenize...

Kızın ismini dahi bilmeden öylece oturuyordum. Odayı sessizlik sarmıştı ve ilk adımı ben attım.

"İsmin ne?"

"Cara. İsmim Cara Napolion. Daha demin söylemiştim , duydun sandım."

O an aklıma geldi ismi. Ben yüzüne mest olmuşken nasıl hatırlayabilir ya da unutabilirdim. Ama unutmuştum. Tabi doğru daha demin birbirimizin ismini övmüştük.

"Pardon Cara. Ben unutmuşum. Dalgınlığıma gelmiş."

"Ne oldu ki?"

"Benim aklım bu aralar biraz kötü ve zaten Niall'la bu şeyler hakkında konuşmaya geldim."

"Ne gibi? Bak ben Niall'ın en yakın kız arkadaşıyım. Bana anlatabilirsin."

"Sen ona sevgilisiyim desene."

Evet , ucundan azıcık üzülmüştüm. Bir hafta önce sevgilimden ayrılmıştım , zaten ona aşık değildim. O lanet yönetim yüzünden onu da kandırıyordum. Ama o beni aldattı... Herneyse boşverelim gitsin...
Cara sinirli bir yüz şekliyle konuştu.

"Marul ben sana daha ne kadar diyeceğim. Benim sevgilim Niall değil.  Benim sevgilimde yok... Ayrıca neden ben sana bunları anlatıyorum."

"Bilmem. O kadar seni etkilemişim ki!!"

"Hiçte bile. Bu kadar egolu olma. Bak sana bir kız bile bakmaz."

"Sen bakıyorsun ya... Bana yeter."

"Ukala marullu zampara."

"İyi denklem. Matematiğin iyi mi???"

"Evet , hele ki denklem. Süper..."

Karşılıklı gülerken bir anda aklıma takılan soru ile Cara'ya döndüm ve sordum.

"Hey Cara. Senin ailen yok mu sen neden buradasın?"

Cara biraz durdu ardından tam konuşacaktı ki Niall kapının önünde belirdi. Ve ardından konuştu. İşte onu bu huyunu sevmiyordum çünkü iki kişinin konuşmasında üçüncü kişiye bin yemek düşer. Ama Niall onu da yer. Yeter ki taştan sert olmasın.

"Hey , Julied'i bırak. O benim sevgilim."

O an Cara güldü ve yerinden doğruldu az da olsa. Cani belki de yandı . Ardından Niall'a sordu.

"Niall onun bunları bilmesi lazım. Anlayabileceğimiz bir dost ise anlatayım. Ama bir ibne ise ne gereği var anlatmanın???"

O an tam Niall konuşacaktı ki ben devreye girdim.

"Bana güvenebilirsin Cara. Gerçekten sana ne olduğunu neden olduğunu öğrenmek isterim. Seni önemsiyorum çünkü."

Niall konuştu. Biraz sinirliye benziyordu.

"Daha birkaç saat önce gördün kızı? Ne bu samimiyet. Ayrıca sana anlatacağız. Çünkü sen anlayışlı birisin."

Anlatacağından önceki hiçbirşeyi sikime dahi takmadım. Cara daha yeni tanıdığım bir kızdı. Ama önemsiyorum işte. Neden bilmiyorum ama önemsiyordum.
Cara konuşmaya başladı. Ve anlattı da sırayla herşeyi... Bana da şok olup , küfür etmek düşüyordu sadece.

"Şimdi Harry. Im , nasıl anlatsam ilk olarak Niall'la tanışmamızı anlatayım sana. Çünkü bu biraz karışık bir durum. Şimdi biz aileydik , yani ben ailemle beraber yaşıyordum. Babamla aramdan su sızmıyordu. Çok iyiydi. Ardından babam arada sırada eve geç gelmeye , gece gelmemeye başladı. Tabi benim içim hiç te rahat değildi. İçimde birşeyler babamın bir aldatan olduğunu söylüyordu. Ama ben inanmıyordum o zamanlar. Sonra Birgün annem annesinin yanına New York'a gitti. Büyükannem hastaydı çünkü. Ve annem iki gün ardından gelecekti. Ben zaten odamdan çok çıkan bir kız değildim ve yine odama kapandım. O gün geceye kadar babamı bekledim ama babam gelmedi. Gelmeyeceğini düşünüp bende ümidi kestim ve lanet uykuya daldım. Sabah oldu , annemlerin odasına bodozlama daldım ve bir şey gördüm. Bir kadın ve babam. Sonra babam ve kadın şok oldu. İşte öyle. Bilirsin belki Niall'ın gerçek mesleği polislikti. Ve o polisti. Babam bana tehditler yağdırdığı zamanlar bende bir polise sığındım. O kişi Niall oldu. Biz arkadaş olduk , sonra arkadaştan öte. Yedi buçuk aydır arkadaşız. O benimle hep deliller aramak için gelirdi. Birgün bir işimiz çıktı. Ben de tam bilmiyorum. Sonra bir numara bakmamız lazımdı. Ama amir izin vermiyordu. O gün çok üzüldüm. Belki de o kadının numarasıydı o numara. Herneyse. Benim üzülmeme dayanamayan Niall'da amirin bilgisayarına dalmış ve o numarayı taratırken yakalanmış. Görev pert. Sonra babamdan şiddet görmeye başladım. Ve günümüz... Hala daha bana el kaldırdığı oluyor. Annemde tabi babama hala daha aşık. Herneyse. Ben Niall'ın evine taşındım ve annemle Niall ile beraber ziyaret ediyoruz. İşte böyle."

Bu da neydi? Bir kıza el kaldırılır mıydı?? Hele ki böyle güzel bir kıza. Ben bu cümleleri sarf eden kıza baktım ve konuştum.

"Tam bir piç baban varmış. Herneyse.  Siz sevgili misiniz?"

Niall Cara ile güldü. Niall konuştu bu sefer.

"Hayır tabiki. Ama o her zaman benim bebeğim. Bu arada aşık olursam anlarım. Yani ... a pardon senin sevgilin vardı değil mi???"

"Artık yok. Ayrıldık. O benim hiçbir şeyim artık. Zaten olamaz da.  O beni aldattı.".

Cara ve Niall bir an şok oldu. Ocaktan kötü kokular gelirken Niall hemen koştu ve bizi başbaşa bıraktı...