Five|Umarım Bir Daha Karşılaşmayız

796 83 86
                                    

Taehyung~

Bana göre dünyada iki çeşit insan vardı. Bir kısmı ayaklarının üzerinde duran, güçlü ve her işi halledebilen insanlar. Diğerleri ise... İşte bu kısım ben oluyordum ; problemlerini tek başına halledemeyen başını sürekli belaya sokan ve olgun davranamayan insanlar..

Her zaman olduğu gibi bu işi de elimi yüzüme bulaştırmıştım. Ailemi bulup onları tanıma hayali kuruyordum ama tanımadığım bir adamın evinde yatakta uzanırken bulmuştum kendimi. Buraya nasıl gelmiştim, burada ne işim vardı?

Yatakta rahatsızca kıpırdanarak yeni uyanan bedenimin ayılması için beklemeye başladım. Düzgün uyuyamamıştım. Bilmediğim bir yerde ve çantam çalındığından bütün gün dolaştığım kirlenmiş kıyafetlerle yattığım içindi büyük ihtimalle. Beni evine almasına rağmen neden burada olduğumu bile düzgün sormayan çocuktan da kıyafet isteyememiştim. Kıyafetlerini paylaşmayı sevmiyormuş. Falan filan. Garip biriydi. Fazlasıyla. Dün tam iletişim kurabilmeye başladığımızda ağzında bir şeyler geveleyerek çekip gitmişti. Giderken de kıyafetleri paylaşmayı sevmediğini söylemişti. Acaba dışarıdan kıyafet yiyen birine mi benziyordum, tanrım kıyafetlerini yemezdim.

Neden şuan burada olduğumu bile kavrayamıyordum. Derin bir nefes alarak düşündüm, gerçekten bulabilir miyim? Bütün adreslere gitmiştim ama hiçbiri değildi. Başka ne yapabileceğim bile belli değilken devam etmeli miydim ? Daha ilk günden başıma bunca şey gelmişken üstelik.

Soyulmuştum.Tüm param, telefonum, her şeyim çalınmıştı. Ve beni evine alan şu garip çocuk olmasa hiç tekin olmayan bir sokakta sabahlayacaktım. Dün çantamı çalmışlardı, ya bir dahaki sefere daha kötü bir belaya düşersem.. Kendimi düşünmekten alamıyordum resmen. Jimin haklıydı, burada olmamam gerekiyordu. Kesinlikle kendi başıma kalkışmamam gereken bir şeydi. Aptaldım, tam anlamıyla aptalın tekiydim.

Jimin geldiğinde kesinlikle çok fena dayak yiyecektim. Şimdiden o hızlı konuşmasını ve bir yandan kızgınlığını çıkartamadığı için koluma geçirdiği sert yumrukları düşündüğümde içimdeki huzursuzluk artıyordu. Umarım bunları şu garip çocuğun yanında yapmazdı, zaten yeterince rezil olmuştum. Aklıma ilk karşılaşmamız geldikçe utanıyordum. Tanrım evinin önünde ağlamıştım.

Aşağıdan gelen tıkırtılarla düşüncelerimden yavaşça sıyrıldım. Jungkook'un kalkmıştı ve büyük ihtimalle yiyecek bir şeyler hazırlıyordu. Her ne kadar odadan çıkmak istemesem de çıkıp bende bir şeyler yemeli, Jimin gelene kadar beklemeliydim. Hem odadan çıkmamam biraz değişik gözükürdü yani evinize hiç tanımadığınız birini alıyorsunuz ve odadan çıkmıyor. Büyük ihtimalle evimi soyup gittiğini düşünürdüm gerçi Jungkook'un bunu takacağını düşünmüyordum. Büyük ihtimalle şuan evinde olduğumu bile unutmuştu. Pekala, en azından ben hala normal biriyim(?)

Rahatsız bir şekilde yattığım için tutulan bedenimi düşünmemeye çalışarak odadaki banyo olduğunu düşündüğüm yere ilerledim. Elimi yüzümü yıkarken göz göze geldiğim yansımamla kısa bir şok geçirdim. Gerçekten berbat durumdaydım. Tüm yüzüm şişmişti ve büyük ihtimalle yorgunluktan göz altlarım mosmordu.

Daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım ve ellerimi lavaboya yasladım. Bunlar bana göre değildi, hayatımda hiç böyle şeyler yaşamamıştım ve kesinlikle ne yapacağımı bilmiyordum. Aynayla bir daha göz teması kurmadan kendimi banyodan attım. Bir an önce buradan kurtulmalıydım.

Odadan çıktığım gibi hızlı hareketlerle merdivenlere yönelip inmiştim. Tahmin ettiğim gibi gelen seslere yönelmiş ve mutfağa varmıştım.

Elindeki tabakları masaya dizen Jungook'la karşılaştığımda elimde olmadan kapının girişinde duraksadım. Ezberlediği belli olan seri hareketlerle sofraya bir şeyler koyuyor ve aynı zamanda ocaktaki sosa benzeyen şeyi kontrol ediyordu. Pekala yine mükemmel gözüküyordu, bacaklarını saran eşofmanı ve soğuk havaya rağmen kısa kollu giydiği için görünen kaslarıyla o kadar iyiydi ki. Rahat hareketlerle hazırladığı sofraya baktığımda bu işte de iyi olduğunu gördüm. Cidden nasıl bu kadar mükemmel olabilirdi, saatlerce oturup izleyebilirdim.

Stand By Me - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin