O gün Chanyeol ve Baekhyun oldukça iyi vakit geçirdiler. Tamam, Baekhyun kalp krizi geçirmemek için çok büyük bir çaba göstermişti ama yine de eğlenmişti işte.
Chanyeol ona birkaç kez daha tatlı olduğunu söylemişti. Bu tabii ki Baekhyun'un platonik kalbi için hiç iyi değildi.
Baekhyun tüm bunlarla beraber gece ne yapacağını da düşünüyordu. 2019'a girerken yalnız olmak istemiyordu. Aslına bakarsanız sadece Chanyeol ile beraber olmak istiyordu.
Omzundaki melek onu Chanyeol'ü araması için dürterken şeytan ise böyle bir şey yapmaması gerektiğini söylüyordu. Sonuçta her ne kadar Chanyeol ona tatlı olduğunu söylese de hala Baekhyun'dan hoşlandığına dair bir kanıt yoktu.
Ama yine de Baekhyun'un parmağı rehbere gitti ve Chanyeol'ü aradı.
"Merhaba Baekhyun!" Chanyeol'ün neşeli sesi Baekhyun'u gülümsetti. "Merhaba Chanyeol."
"Beni çok mu özledin?" Chanyeol komik bir şey söylemiş gibi kıkırdarken Baekhyun'un iç sesi onaylayan haykırışlar bırakıyordu.
Baekhyun buna cevap vermek yerine sadece güldü.
"Hey, ben de seni aramayı düşünüyordum. Bu geceyi biriyle kutlayacak mısın?"
Chanyeol sorunca Baekhyun derin bir nefes bıraktı. Kalbi maraton koşucusu gibi atıyordu. Bu teklifi ondan duymak heyecanlandırmıştı.
"Bir planım yok. Benimle mi takılmak istiyorsun?" Baekhyun'un sevimli sorusu Chanyeol'ü güldürmüştü, her zamanki gibi. "Evet. Eğer bir planın yoksa seninle takılmak istiyorum."
Bu Baekhyun için kesinlikle evlenme teklifi değerinde bir cümleydi.
"Bu güzel olur." Baekhyun söylediğinde Chanyeol bağırdı. "Harika! Benim bir işim var. Ondan sonra kafenin orada buluşuruz istersen?"
Baekhyun Chanyeol'ün ne işi olduğunu deli gibi düşünürken teklifi kabul etti ve telefonu kapadı.
Şimdi gece için hazırlanmalı ve saatlerce ne giyeceğini düşünmeliydi.
***
Baekhyun ne kadar düşünse de ne giyeceğine karar verememişti. Sonunda Kyungoo ve Jongin'i eve çağırmış ve onlardan fikir almıştı.
Kyungsoo ilk duyduğunda inanmamıştı tabii ki. Ama sonunda Baekhyun onu ikna etmişti.
Ne giyeceğine karar verdikten sonra Baekhyun diğerlerini evden gönderdi. Saat gece 9'du ve kalbi çılgınca atıyordu.
O saate kadar Chanyeol'den hiçbir arama almamıştı. Planlarını ekmemesini umuyordu.
Üzerini değiştirdi, makyajını ve saçını yapıp beklemeye koyuldu.
Aradan belki de bir saat geçtikten sonra Chanyeol aradı. "Merhaba Baekhyun! İşim daha yeni bitti. Seni evinden almamı ister misin? Ben kafenin önündeyim."
Baekhyun ekilmediği için mutluydu. "Gerek yok, kendim gelebilirim."
Telefonu kapadı ve montunu giyip evden çıktı. Tabii ki Miyav'a mama ve su koymayı unutmamıştı.
Kafenin önüne gelene kadar çalan müziklere eşlik etti ve dans eden kostümlü insanları izledi. Herkes çok mutlu görünüyordu.
Baekhyun da öyleydi.
Chanyeol ile geçirdiği zamanlar için Tanrı'ya bol bol teşekkür ediyordu. Salak bir platonikti; bunu biliyordu ve sadece platonik kalmaktan korkuyordu.
Kafeye yaklaştığında gördüğü uzun silüet tüm vücudunu uyuşturmuştu. İşte orada, cama nefesiyle buğu yapıp şekiller çiziyordu.
Ancak her zamanki gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
santa is coming for us//chanbaek oneshot
Short StorySanta, iflah olmaz platonik Baekhyun'u bu yılbaşında Chanyeol'a kavuşturmakta kararlıydı.