Ağlamak istemiyordu çocuk ama az önce birine taş atmıştı, silahı olan kötü birine. Onu kızdırmıştı ve şimdi silahlı kötü adam onu hırpalıyordu; güçlü durmaya çalışıyordu çocuk, minik bedeniyle. Adamla arasına biri girdi ağlayarak, en sevdiği ve en güvendiği. Annesi... Kötü adam bu kez annesini hırpalıyordu, "Git buradan Ubeyd" dedi kadın. Ubeyd'in gitmeye hiç niyeti yoktu. Gözyaşlarını tutamadı, yeterince gücünün olmadığını anlamıştı ama yine de adamı durdurmak istedi. Adam Ubeyd'i iterek kaldırıma fırlattı, kalkamıyordu şimdi çünkü acı içindeydi. Adam onun yüzünden daha çok sinirliydi artık, silahını çıkarttı. Annesine baktı Ubeyd, annesi de ona bakıyordu. Kalbi sıkıştı, dünya için minik ve aciz kalmış kalbi. Son zamanlarda sık sık duyduğu o sesi, silah sesini yine duydu, dünyasını karartan o sesi. Annesinin başına isabet eden merminin soğukluğuyla titredi. Artık çok daha güçsüz, çok daha aciz ve bir o kadar da yalnızdı. Ayağa kalkmayı denedi, tökezledi, düştü. Kötü adam gitmişti çoktan, çocuk da unutmuştu onun varlığını zaten. Bir annesi vardı dünyasında, bir de kendi. Böyle olacağını bilmiyordu çocuk, böyle olmamalıydı çünkü. Masallar böyle bitmezdi, mutlu olurdu çocuklar, ağlamazdı. Anneleri ölmezdi çocukların masallarda, umutları olurdu, hayalleri ve hedefleri. Gök kuşağında yürürler, bulutlarda zıplayıp kaydıraklarla yeryüzüne inerlerdi. Erken anladı Ubeyd, hayatın masal olmadığını masal dinlediği günlerinde anladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYANIN ÇOCUKLARI
General Fictionİçinde farklı dünyalar barındıran çıkarcı dünyada çocukların hikayesi...