RiRen -Texting-

-BEŞ-

İyi okumalar dilerim

Dalgın adımlar ile sınıfına doğru gidiyordu. Normalde bu kadar hüzün dolu olmazdı, aksine oldukça mutlu girer; yeni sınıf arkadaşlarına selam verir, spor salonuna doğru olan yolda Jean ile laf dalaşı yapar, müdürün camda olduğunu görerek ikisi de yoluna devam eder, spor salonu eşyalarını yerleştirirken Heichou'yu görür, gülümseyerek ona bakan hocasına o da gülümser, günaydın der ve yanına gider, öğretmeninin hemen yanında duran 2. bardağın daima kendisine ayrıldığını bilir, ikili ilk ders ziline kadar -hatta bazen o zilide duymazlar- sohbet ederlerdi.

Bunu bittiğine üzülmüyor değildi, hatta içinde bir yer çoktan hayvan gibi pişman bile olmuştu. Ancak, son zamanlarda farkettiği, önüne geçmekte geciktiği duygular yüzünden, artık bilinçsiz ve istemsiz hareketler sergilemeye başlamıştı.

İlk kez 2 hafta önce fark etti bunu, eşcinsel değildi kendisi daha çok aseksüel olarak görürdü. -
2 hafta önce öğretmenler odasında.-
Kimya öğretmenini arayan Eren öğretmenler odasına girmişti. Koçu Levi, Sınıf öğretmeni Hanji ve birkaç sayısal bölümü öğretmenleri birlikte sohbet ediyorlardı.
Hanji, Eren'i kapıda görünce onu da aralarına çağırmış ve çocuk ürkek adımlar ile yanlarına gelmişti.

Hanji kendisine bir çay uzatıp "kaç şeker" diye sormuştu. Eren tam cevap verecekler Levi konuşmaya katılarak "o şekersiz seviyor" demişti. Hanji Levi'a tuhaf bakarak nedenini sorduğunda ise, "değer verdiğim bir öğrenci" diye cevap almıştı.
O sıra Eren kalp atışlarında ki hızlanmaya anlam verememiş, bunun çok normal bir cevap olmasına rağmen sevinmişti.
İşte her şey o günden sonra başlamıştı.
Gece boyunca kendini hocasını düşünürken bulmuş başta inkar etse de, Heichou'nun normalde her gün sergilediği davranışlara karşı nefesi kesilmesi ile anlamıştı.

Hala inkar etse de bir şeyi artık net biliyordu. O bir eşçinseldi ve hocasından hoşlanıyordu.

Düşünceleri yanından geçerken ona omuz atan 🐴 arkadaşı ile bölündü.
Arkasında ki soytarıya baktı "Hayırdır Jeager, sana acımam için hasta taklidi mi yapıyorsun?"
Eren derin bir nefes aldı "Bu gün olmaz abi, doğru düzgün uyuyamadım bile. Git işine" diyip yürümeye başladı.
Jean'ın ağzı açıldı, Eren asla böyle konuşmazdı. Genellikle ilk laf atan o olurdu ve bırak bu gün olmaz demeyi, asla onunla kavgadan kaçmazdı.

"Hocanı kaybettin diye mi böylesin, Jeager"
Ve devam etti "Çok yazık, senin arkanda olan tek hocanın da benim arkama geçmesi acı olmalı." Eren beynine çakan şimşekle geriye doğru bir atak yaparak Jean'ın boynuna çöktü.

Jean pis pis sırıttı. "Sakin ol güzelim, ona göz koyacak değilim " ardından elini onun kalbine koydu "Sanırım birileri çoktan bir hata yapmış" şaşkınlığından faydalanarak onu itti, Eren dengesini sağlayamayıp oturur vaziyette yere düştü. "Çok yanlış yaptın Jeager" Jean elini uzatıp yerdeki çocuğa baktı. Eren bir süre ona uzatılan ele mal mal bakışlar atarken, sonunda düşüncelerinden uzaklaşıp uzatılan eli tutarak kalktı. Jean ona son kez bakıp yürümeye devam etti. 3.adımda ise arkasına dönmeden şaşkın durduğunu bildiği çocuğa seslendi.
"Bir yapbozdasın Jeager, hiçbir parçasını bilmediğin bir yapbozda. Ancak açık olan bir şey varsa, Homofobik bir adama aşık olduğundur"
Eren az öncekileri idrak edemez bir vaziyette arkasından baktı.
Siktir neler oluyor?