-ALTI-

705 53 60
                                    

İki gün.

Jean ile o konuşmadan sonra yaklaşık iki gün geçmişti. Eren'in kafası tamamen karışıktı ve bu durum onu oldukça korkutuyordu. Jean olayları tamamlıyla doğru anlamasına ve Eren inkar etmemesine rağmen bunu kimseye söylememiş, ikili 5 saatlik kavga etmeme rekorunu 47 saate çıkarmış ve birbirlerine sadece kısa bakışlar atar olmuşlardı.

Başını sıranın üzerine koydu. Lanet olsun, bu tür şeyler yaşamak için henüz çok erkendi. Sınıf öğretmeninin biyoloji hakkında konuşmalarını kafası basmayınca izin isteyip sınıftan çıkmıştı. Sayısal bölümü seçtiği güne lanet okuyarak ilerledi koridorda. Tamam fizik ve kimyası iyi olabilir hatta sayısalı çok seviyor olabilirdi ancak bir kez kaçırdın mı toplamak çok zordu  özellikle 11.sınıfta imkansız gibi bir şeydi (Y.N:Çoook iyi biliyorum) ve Eren 1 haftadır doğru düzgün ders bile dinleyemiyordu.

Adımlarını hızlandırarak kendini lavaboya attı ve yüzüne soğuk su çarptı. Ellerini lavabonun kenarlarına dayayarak  sesli birkaç nefes verdi.
"İşler iğrenç bir hal alıyor" diye mırıldandı.

"Haklısın" Arkasında duyduğu ani ses ile irkildik. Sondaki boş klozette sigara içen Jean kesinlikle son görmek isteyeceği kişiydi.
Elindeki sigaradan son bir kez çekip söndürerek klozete attı ve sifonu çekti. Ardından lavabonun camlarından birini açarak önce dumandan kurtuldu ardından cebinden çıkardığı parfümünü ilk etrafa sonda kendine sıktı. Jean sigara içmesine rağmen yüzü hala yıpranmamış ve diğer sigara kullanıcılarının aksine mağara adamı tipine bürünmemişti. Onu bu sırada sessizce izleyen Eren'e çevirdi bakışlarını. Yakasını düzeltip kumral çocuğa doğru ilerledi. Çenesini bir eli ile tutup kendine çevirdi ve yüzleri arasında 3 cm kalacak şekilde tuttu. Sert bakışları Eren'in yüzünü turlarlarken diğer boşta kalan eli ile kaşındaki şişliğe dokundu. Eren acı içinde yüzünü buruşturduğunda ise bakışları yumuşadı.
"Yüzün gittikçe kötüleşiyor " diye mırıldandı. Eren sinirle onu itip "bundan sana ne? Hoşuna gitmesi gerekmez mi?" diye soludu. Jean sakin bir sesle "Yüzünde sadece benim açtığım yaraları görmek hoşuma gidiyor." diye mırıldandı. Eren anlık şaşkınlıkla kalakalırken Jean onu kolundan tutup kendine çekti ve yine yüzleri arasında 3 cm den az kala çekmeyi bırakıp Eren'in çenesini yine kavradı.
İğrenir bir tonda "Bu yaralar yüzünden benim açtıklarımı göremiyorum bile" diye mırıldandı.
Eren Jeana saf saf bakarken 3. Kişi sesi ile sıçradı.

"Derste olmanız gerekmiyor mu bay Jeager" tanıdık ses ile kalbi hızlanırken ve nefesi zorlaşırken Jean bu değişimi sırıtarak izledi.
Arkasını döndüğünde ise öğretmeninin aldığı iğrenir ve sinirli yüzü ile bir an duraksadı .

Siktir! Tamamiyle yanlış anlamıştı. Gerçi tam olarak gördüğünü anlamıştı. Eren ve Jean ders saatinde lavaboda yalnız, normalde kavga etmesi gereken çift yüzleri arasında milimlik mesafe ile birbirleri ile bakışırken yakalamıştı.

Bu saat Levi'nin boş dersiydi ve müdür ondan sigara içen öğrenciler için lavaboyu kontrol etmesini istemişti. Beklediği manzara hiç de böyle değildi ve damarlarında en sevdiği öğrencinin "o tür bir şey" olduğunu düşünmek sinirlenmesin ve karşınındakilere saldırma isteği uyandırıyordu. Daha fazla duramayacağını anladığında ise kendini dışarı atmış ve Eren'in sesi es geçmişti.
Eğer Eren -Jean umrunda bile değildi- ibne olacak olursa bu durumda hiç hoş şeyler yaşanmayacaktı...

Öğretmeninin arkasından bakakalan Eren üzgün bir nefes verip bakışlarını yer çevirdi. Jean alayla sırıtıp " Şu hale bak sevdiğin hoca seni bir başka erkek ile lavaboda neredeyse öpüşme seviyesinde buluyor ve homofobik öğretmen bu görüntüye dayanamayıp sinirle lavabodan ayrılıyor" diyerek alay etti. Eren normalde sinirlenmesi gerekirken bakışlarındaki hüzünü fark eden Jean kaş çattı. Eren hiçbir zaman bu kadar narin bir çocuk olmamıştı. Derin bir nefes verip çıkışa adımladı. "Dert etme önce şu dayak meseleni çözelim." diyerek telefondan bir numaraya basarak sınıfa doğru adımladı.
Eren ise kafası karışık bir halde kendi sınıfında döndü. Artık ne olayları ne dersleri takip edebiliyordu.

...

Gece tavana bakarak kendini sakin tutmaya çalışan beden dersi hocasının aklına gelen düşünce ile yataktan fırladı.

Nedensiz yere kavga ediyorlar
Son bir haftadır etmiyorlar
Geçen hafta Sınıfını değiştirdi
Ve ailesinden 1 haftadır şiddet görüyor.

Kafasında ki senaryo ile damarlarının fokurdadığını hissetti. Telefonunu alarak tek sohbetine girdi.

Heichou: Bir soru sorucam Jeager.

Heichou: Doğru düzgün bir cevap ver.

Heichou: İbne misin?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 30, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RiRen -Texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin