Bavulumu topladım ve merdivenlerden aşağıya indim. Elim ayağım titriyor çünkü çok heyecanlıyım, Güney Kore'ye gidiyorum ben tabiki de heyecanlı olmalıyım.
Evden çıkmadan önce satılık ilanını, doğal gazı ve elektronik eşyaları kontrol ettim. (Yzn: Klasik bir Türk insanı)
Evi eşyaları ile satacaktım çünkü Kore'de onlara ihtiyacım olmayacak. Eksiklerim varmı diye kontrol ettim ve olmadığına karar vererek salona geçtim.
Salonda ki bavulumu sürüyerek kapının oraya getirdim ve pufidik terliklerimi (Yzn: Yazarınızın favori ev itemi) çıkarıp ayakkabılarımı giydim.
Dışarıya çıkıp kapıyı kapattım ve anahtarı paspasın altına bıraktım çünkü emlakçı bozuntusu öyle yapmamı istedi.
Ana yola doğru yürüdüm ve bir taksi çevirdim. Taksiciye havalimanına sürmesini söyledim.
Havalimanına geldiğimde taksiden nasıl çıktığımı bilmiyorum. Koşarak havalimanının kapısında girdim ve sırada bekledim. Kontrol ve pasaport işlemleri bitince uçağın kalkma saatini bekledim.
(Yzn:Yazarınız hiç uçağa binmedi bu sebeple havalimanına da gitmedi o yüzden orda ne olduğunu pek bilmiyorum kusurum varsa affedin.)Uçağın kalkmasına 5 dakika kaldığını söyleyen kadın sesiyle beraber uçağın olduğu alana doğru yürüdüm. Sonunda uçağa bindiğimde sanki tüm heyacanım gitti gibi oldu çünkü uçak kalktığı andan itibaren uyumaya başladım.
💤💤💤💤💤💤
7-8 saatlik bir süre sonra hostes tarıfından uyandırıldım ve hazırlanmaya başladım. Montumu giydim. Bavulumu adını bilmediğim dönen insanların bavullarını veren şeyden aldım.
Hava hafif karanlıktı çünkü saat daha 06.00 idi.
Bu günümü bir sokakta gezerek harcamam gerekiyordu çünkü Jin ommamın dediğine göre yarın tüm üyeler tamamen boşmuş ve dinleneceklermiş.Geldiğimi haber vermek için Jin ommaya mesaj attım.
Kime: Jin Ommağğ
Ommağğ ben şuan Kore'deyimm ^^Kimden:Jin Ommağğ
Sonunda!! Bir günlük kalacak yerin var mı?Kime:Jin Ommağğ
Şey aslında yok fakat bu günümü biraz gezerek Kore'yi tanımak için harcamak istiyorum bu sebeple otelimi bugün ayarlıyacağım.Kimden:Jin Ommağğ
Sen bilirsin yurdun kapıları sana hep açık.Kime:Jin Ommağğ
Bilmezmiyim (!)Mesajlaşmamız bitince bir taksi aramaya başladım.Uzun uğraşların sonucusa buldum. Taksiciye Big Hit binasına sürmesini söylediğimde bana acıyarak baktı ve şöyle dedi:
"Gençliğinizi heba etmeyin şöyle şeylere. Gidin ders çalışın. Kaç kız geldi burayada içeri girmeyi geç bir üyeyi bile göremedi. Boşuna deneme kızım."
Ben Ada isem seni bozarım amca.
"Yok amca bey ben oralarda bir otel ayırtmıştım yani senin sıradan ve gereksiz müşterilerin gibi değilim."
Adamın o yüz ifadesini bir daha görmek için nelerimi vermezdim. Bu ona ders olsun, bir daha insanları bilmeden yargılamasın.
Taksiden indiğimde Big Hit binasının etrafını gezmeye başladım. Çok hoş yemekler ve eşyalar vardı.
Bir tonton çekik teyzeden Bts kolyesi aldım ve lazım olur diye birde kalın hırka aldım artı olarak kendimi tutamayıp birkaç tane de sweat almış olabilirim ama bakın sadece birkaç tane.
Gezerken acıktığımı farkedip bir yere gidip ramen yedim. (Yzn: Sırf bilindik birşey diye kullanmadım en sevdiğim Kore yemeğidir kendileri)
Akşama doğru bir otel buldum ve oradan 1 günlük rezarvasyon yaptırdım.
Odaya girip kapıyı kitledim ve kendimi direk yatağa attım.
·····························
Sabah olduğunda Jin ommadan yurda gelebileceğime dair bir mesaj alarak uyandım.
Banyoda günlük rutinlerimi halledip çıktım. Üzerime beyaz bir kot ve kendimi tutamayarak aldığım birkaç sweatten en beğendim siyah sweati giydim kolyeyi taktım ve üzerine şu siyah beyaz renkte arkasında tabikide Suga yazan kalın hırkayı giydim.
Odadan çıktım ve anahtarı teslim ettim. Otelden çıkınca adımlarımı şu hiç kimsenin bilmediği ama aslında Big Hit binasının arkasında gizli Bts yurduna çevirdim. (Yzn:Kaynak götüm gençler)
Yurda girecekken beni içeriye almadılar ve bende Jin ommaya mesaj attım oda ismimi söylememin yeterli olacağını söyledi.
Güvenliğe ismimi söylediğinde güvenlik özür diliyerek bana yol verdi. Ha şöyle! Adam olacaksınız!
Yurda girdiğimde beni içlerinde bir kişi eksik olan Bts karşıladı.
İlk önce önde duran Jin ommaya sarıldım sonrada bana şaşkınlıkla bakan diğer üyelere ve "Yakından daha güzel, neden hep böylelerini hyunglar kapıyor? " diyerek sızlanan ergen Kookieye sarıldım.
Üyelerle yüz yüze tanıştım ve zaman geldiğinde Yoongi'nin odasına doğru yürüdüm. Hoseok arkamdan geliyordu çünkü odanın şifresini tek o biliyor.
İçeriye girdiğimizde üzerimdeki ceket ve kolyeyi çıkararak Hoseok'a uzattım oda memnuniyetle aldı.
Koşarak yatakta uyuyan Yoongi'nin üzerine zıpladım.
Hoseok arkada kendini sıkmasa anıracakken Yoongi mırıldanmaya sonra bağırmaya başladı."Hey velet Hoseok'u da mı kendi işlerine alet ettin!"
"Eeevveeğğğt"
Yoongi gözlerini açtı ve yüzüme baktı sonra gözlerini yumdu ve "O tabiki de Ada değil velet Kook, gözlerini açacaksın ve Kook gözükecek" diye söylendi.
Hoseok artık anırmaya başlarken bende kendimi tutamayarak kıkırdadım. O arada tüm üyeler odaya geldi.
Yoongi gözlerini açtı ve üyelere baktı.
"Kook oradaysa bu üzerimdeki kim?"
Kafasını kaldırıp bana baktı ve gözlerini şaşkınlıkla açtı. Sonra bir piç smile atarak beni kolumdan çekerek yanına yatırdı. Bana beni boğacak kadar sıkıca sarılırken konuştu.
"Senin ağzına vurmaya kıyamayacağım için seni sevgim ile döveceğim sevgilim."
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Ve final bölümüyle karşınızdayım.
Biraz üzgünüm evet ama bundan sonra harika bir seriye daha başlayacağım.
Şuana kadar bu kitapta benimle beraber olan 385 okuyucuya teşekkür ederim Mrs.Swag ailesinin bir parçası olduğunuz için tekrar tekrar teşekkür ederim.
Başka bir kitapda görüşmek üzere.
-Şahmeran 🐍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mrs.Swag | MYG
Fanfiction"Yapma böyle. Hem kendine hem bana zarar verirsin." "Tanrı şeytanın inini cennete sakladı Yoongi. Benim cennetim sensin."