KENDİ İSTEĞİYLE BERDEL ESİRİ:2 WAHİD BEHİŞT

HER ŞEY...

MERHABA BİR TANELERİM!

BURAYA YAZMAYI O KADAR ÇOK ÖZLEMİŞİM Kİ SİZLERE ANLATAMAM, YORUMLARINIZI OKUMAYI, SİZLERİ MERAKLANDIRMAYI, TATLI, TATLI TELAŞLANDIRMAYI ÖZLEDİM. 2. KİTAP HEPİMİZ İÇİN YENİ BİR SAYFA OLSUN.

İLK KİTAPTA KENDİNİ GÖSTERMEYEN OKUYUCULARIMDAN RİCAM ÖNCE İLK KİTABIN BÖLÜMLERİNİ SONRA DA BU BÖLÜMÜ OYLAYIP YORUM YAPMALARI. SİZLERİ CANI GÖNÜLDEN SEVEN YAZARINIZIN  BU İSTEĞİNİ ÇOK GÖRMEYİN LÜTFEN.

HER NEYSE İLK KİTABIN KAPAĞINI DA DEĞİŞTİRDİM BİLİYORSUNUZ. AÇIKÇASI 2. KESİTTE SİZDEN KİTABIN ADI HAKKINDA BİR İSTEKTE BULUNMUŞTUM AMA BANA ULAŞAN ÇOK AZ OKUYUCUM OLDU VE BU BENİ BAYA ÜZDÜ.

BU YÜZDEN KİTABIN ADLARINI DEĞİŞTİRDİM. KİTAPLARIN ADLARININ ANLAMLARINI MERAK EDENLER ÖNCE ARAŞTIRIP SONRA BULDUKLARI SONUÇLARI BANA İLETSİNLER.

BAKALIM KAÇ KİŞİ DOĞRUSUNU BULACAK.

HER NEYSE SİZLERİ FAZLA TUTMAK İSTEMİYORUM SADECE LÜTFEN BU BÖLÜMDEN BAŞLAYARAK 2. KİTABA YORUMLARA VE OYA YÜKLENİN. YORUMLARIN İÇERİĞİNİ BİLİYORSUNUZ Kİ KÖTÜ, İYİ OLARAK AYIRMIYORUM. HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYE AÇIĞIM.

İYİ OKUMALAR...

Yoğun ışık göz kapaklarımın açılmasına yol açarken yatakta huzursuzca kıpırdandım ve doğruldum. Akın hala yanımda melek gibi uyuyordu. Elimi kaldırdım ve bana göz kırpan parlak kara saçlarının arasına geçirdim parmaklarımı.

İnce saç telleri tenime sürtünüp gıdıklarken uyurken büzdüğü dudaklarına ve gözlerini ardında gizleyen göz kapaklarına baktım. Bu haliyle huzurun kıyılarında gibiydi. Bu düşünce dudaklarımın yanlara kıvrılıp minik bir tebessümü oluşturmuştu.

Ona her baktığımda bu minicik süre beynimin duvarlarında çınlıyor yankı olarak bana geri dönüyordu. Akınla tam 11 aydır evliydik. Bu 11 ay bizi hem çok yormuş hem de en güzel aylar gibi hissettirmişti.

Onun nesefiyle uyandığım tam 11 ay.

Onun mücevherlerine bakarak daldığım tam 11 ay.

Akına son bir bakış attım. Kalbini görmek ister gibi, gözlerini görmek ister gibi, ruhunu okşamak ister gibi. 

Parmaklarım saç tellerinin arasından yavaşça süzülerek kaydı ve omzuna dokundu.Onu rahatsız etmemeye özen göstererek yataktan çıktım banyoya doğru minik adımlarımı atarken dönüp tekrar ona baktım ve banyoya girip rutin işlerimi hallettim.

Bu sırada aynaya çok uzun üre bakmıştım ve çok başka şeyler görmüştüm orada. Mavi gözlerimin içinde bir çocuğun dudaklarını görmüştüm sanki. Bir çocuğun gülümseyen dudaklarını.

Dudaklarımda onu görmüştüm sanki. Bana göz kırpıyordu. Kumral karamelimsi saç tellerimin arasında onun ince uzun kemikli parmaklarını görmüştüm. Boynumda burnunu hissedebiliyordum. Sürtünüp duruyordu.

Gözlerim yavaş, yavaş aşağı inerken köprücük kemiklerimdeki su damlalarında durdu birden. Köprücük kemiklerim gerçekten derin bir gölet gibiydi. Minanın 'bardak bulamadım köprücük kemiklerinden su içeyim mi?' dediğini hala duyar gibiydim.

Önceden gerçekten çok takılır benden de iyi azarlar yerdi ama artık öyle değildi. Tabi hanım efendi kendi düğününün derdindeydi.

Geçen ay önce Umut ve Aysima'nın daha sonra ise Kayra ve Feza'nın düğünleri için şehir dışına çıkmış hem İstanbul'u hem de Antalya'yı Akınla dolaşmıştık. Antalya'dan döndükten 2 hafta sonra artık Kağan'ın ısrarlarına dayanamamış nişanlarını yapmıştık.