-1-

831 10 4
                                    

Duruyordum sadece dikilip baştan sona herşeyi düşünüyordum.
Neden diye sorduğumda cevap bile alamıyorken ağlamam boşuna olmamalıydı.
İntihar etmek acınasıydı buraya kadar gelmişken vazgeçmek aklımın ucundan geçmiyordu.
Bunun dışında dayanıcak gücümde yoktu herşey herkes bana zarar veriyordu.
Yaşama hevesim herşey uçup gitmişti baktığım denizde, boğuluyorlardı bana bağırıyorlardı
" kurtar bizi "
Üzgünüm.


Alarmım çaldığında yüzümü buruşturarak kalktım saatin iğrenç sesi beynimde yankılanırken ayağı kalkıp daha fazla katlanamadığım alarmı kapattım, lavaboya geçip kendimi incelemeye başladım.
Zayıflamıştım kaç kiloydum 45,46 kim bilir,
Gözlerimin altlarında ki morluklar beyaz tenim yüzümden fazlasıyla madde kullanmış gibi görünmemi sağlıyordu.
Kırılmış siyah saçlarım vardı saçıma pek bi şey yapmazdım oysa ki, dudaklarım kızarmış sanırım gece uyurken yine kabus görmüş ve korkudan ısırmıştım.
Daha fazla katlanamadığım görüntüden uzaklaşıp rutin işlerimi yapmaya koyuldum.
Canım yanıyordu bu gözüme kaçan sabun yüzünden di dakikalar geçmişti ama hala acısı iğne gibi batıyordu.
Gözümü sonunda açabildiğimde kanlanmış ve kızarmış zavallı gözüme baktım.
Fazla zaman kaybettiğimi anlayıp okul için hazırlanma işini biraz hızlandırdım,
Lise 3 e gidiyordum aslında 2 de olmam gerekti ama erken başladığım için bi yıl ilerideyim.
Okulun eteğini giyip ayakkabımın bağacıklarını  bağladım üstüme de beyaz üniformamı giyip evden çıktım.
Karnım acıkınca yolumun üzerinde ki pastaneden yeni çıktıklarını bildiğim poğaçalar aldım bir ısırık alarak yoluma devam ettim.
Okula gidip gitmemek arasında gidip gelen fikirlerimin ardından gitmemeye karar verdim. Bu gün önemli bir dersim de yoktu zaten.
Metrobüse atlayıp sevdiğim ve sürekli olarak orada olduğum uçurum kenarına gitmeye karar verdim,
Muğlanın güzel yanlarından biri de deniziydi seviyordum burayı.
Bi saatlik yoldan sonra varmıştım yere oturup ayaklarımı sarkıttım ileriye en ileriye baktım arkamdan esen rüzgar bile ne yapmam gerektiğini

Bi saatlik yoldan sonra varmıştım yere oturup ayaklarımı sarkıttım ileriye en ileriye baktım arkamdan esen rüzgar bile ne yapmam gerektiğini

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

söylerken ben neden bekliyordum ki, bilmiyorum.
Telefonumu ve poğaçalarımı çıkartıp iyice kuruldum, telefonuma gelen mesajlara bakmaya başladım, kardeşim gibi olan melisten gelenleri okuyordum anladığıma göre dersteydi ve hoca vardı kısaltarak ve ne yazıldığı belli olmayan mesajlar bunun işaretiydi.
Okula yeni bir çocuk gelmiş ve herkes onu konuşuyormuş.
"Banane bundan"
Hm karnımdan gelen gurultuyla poğaçalara gömüldüm.
Tek başıma yaşıyordum ailemi sorarsanız annem ve babam nerede tam olarak bilmiyorum ben 11 yaşındayken istanbuldaydık, bir gece babam annemi o kadar sert bir şekilde dövdü ki korkudan haraket bile edemiyordum, tutulup kalmıştım, ellerime bakmıştım her bir ucuna ayrıntılı bir şekilde bakmıştım etraf kararmış sadece ben vardım sert bir gürültüyle kendime gelmiş odama koşmuştum kapıyı kapatıp yatağa gömülmüş bekliyordum.
Sabah olduğunda okul için onlar uyanmadan evden çıkmıştım, geri döndüğümde ise yoktular.
O yaşımda nasıl bir kalpleri vardı çocuklarıydım ben  ne yapmıştım onlara anlayamamıştım eşyalarımı toparlayıp buraya teyzemin yanına geldim.
Kısaca buydu. Uzun sürenin ardından saat geç olmuştu  eve gidip ödevleri alıp yarına yetiştirmeliydim.
Eve geldiğimde melisi arayıp ödevleri istedim yeni çocuğun mevzusunu açınca da hemen telefonu kapattım.
Birazda beni sorsa..
Ödevlerimi yapıp hemen uyudum.
Yorgundum çok yorgundum bunun sebebi kansızlığımdı, beni bitik düşürüyordu.

VelihatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin