16.bölüm

6.9K 332 33
                                    


Video bitmişti ve ekran şuan karanlıktı. Ama benim tek düşünebildigim babamın eskiden bir mafya olması ve birini öldürmesi. Hatta belki de bir-çok kişiyi. Ama şuan beni en çok şaşırtan babamın Meriçi tanıması ve benim onunla evlenmemi istemesi. 

Meriçe döndüğüm de bana bakıyordu.  "Meriç sen nasıl babamla nerden tanışıyorsun, babam bu dediklerinde ciddi mi" diye sordum.

"Sana herşeyi ama Her şeyi anlatacağım  Mira . Ben daha doğmadan babam vefat etmiş. Annem tek başına beni doğurup büyütmeye çalışmış. Ve senin baban da o kadar iyi bir adamdı ki bize yardım ediyordu. Sonra 12 yaşıma geldiğim de annem ciddi bir şekilde rahatsızlanıp yatalak oldu. 13 yaşımda baban beni yatılı bir okula verdi ve akşamlarda boks dersi alıyordum. Derslerim çok iyidi ve seninde göreceğin gibi vücudumda çok iyidi  " deyip bana gülümsedi.

Meriçe sinirle bakıp " ama babam bunu benden niye sakladı ki, acaba annem biliyor muydu bunları   " diye sordum .

"Mira şundan emin ol ki baban senin için bu gerçeği senden sakladı. Sırf seni düşmanlarından korumak için.     Ve tabii ki annen de biliyordu.  Çok iyi biriydi  " dedi sabırla.

Bunu söylemekten bilmiyorum ama çok korkuyordum."Meric sen sırf babam istedi diye mi benimle takıldın,  benle arkadaş oldun   " dedim kuşkuyla.

Meriç uzun bir süre cevap vermedi. Demek ki sırf babam istedi diye benimleydi yani kendi isteğiyle değil.   "Bak Meriç eğer ki babamın zoruyla burdaysan kapı orda hemen çıkabilirsin   " dedim sinirle.

Başımı ellerinin arasına alıp   " Hayır Mira kendi isteğimle burdayım. Yani ilk başlarda baban istedi diyedi ama sonra senin yanında kaldıkça sana alıştım ve sana bir şey olacak diye senden yarım metre bile uzaklaşmak istemiyorum  " dedi .

Ona şaşkınca baktım. Onun yaptığı gibi " Bu bir aşk itirafı mıydı  " dedim şakayla. Moralim bozuk ve biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım var.

Meriç ellerini çekip   ciddi bir şekilde "nasıl anlamak istersen   " deyip göz kırptı.
Ne yani eğer evlenirsek bu Meriç için  sorun olmaz gibi sanki. Kalbim heyecanla çarpmaya başladı.

"Mira ne düşünüyorsun babanın şu evlilikle ilgili dedikleri  hakkında   " deyip ensesini kaşımaya başladı.
Sanki aklımı okumuş  gibiydi.

"Bilmiyorum ki daha önce hiç evliliği hatta sevgilimin olabilceğini bile düşünmemiştim ama babam bunu benden isteyince ve son arzusu da olunca ... bilmiyorum Meriç" deyip başımı dizlerimin üzerine koydum.

Meriç sırtımı sıvazlayarak " Bak mira sırf baban istiyor diye benimle evlenmek zorunda değilsin. Yanı ben evlenmeden de seni korurum  " deyip ellerini sırtımdan çekti.

Hızla başımı kaldırıp "  Hayır Meriç sadece babam istiyor diye senle evlenmeyeceğim yani şey işte Meriç bunu yarın konuşalım mı o zaman bir karar veririm " deyip ona baktım.

"Demek ki kabul edeceksin yani benim gibi biriyle evlenmemeni kimse ben de dahil olmak üzere adlandiramazdi "deyince yastığı alıp ona attım.

Ama o hava da tutmuştu. "Hadi yatalım " dedim onu da kaldırarak. "Beraber mi yatmak istiyorsun " deyip yaramazca sırıttı.

Ona sinsi sinsi bakıp "evlenmeden olmaz " deyip odamın kapısını kapattım. Eminim orda şaşkınca kalmıştır. 

Kıyafetlerimi değiştirip yatağa girdim.  Evlilik, karı-koca olmak asla hayal etmediğim şeylerdi.  Ama işte Meriçle olunca heveslendim sanki. Ama sanırım kararım evet olacaktı . Yani sırf babam istiyor diye hani vasiyeti ya ondan.

Mutlu bur şekilde uykuya daldım.

Sabah gözlerimi açtığımda karşımda Meriç bana sırıtarak bakıyordu. Şaşkınlıkla onu itip yataktan düşürdüm . Bende yataktan inip " Ne yaptığını sanıyorsun   " diye bağırdım.
" Bence bu kadar tepki vermek saçma zaten artık beraber yatacağız   " deyip bana yaklaştı.

"Daha kararımı vermedim" deyip banyoya gittim. Hemen duş alıp aşağıya indim.

Meriç masanın başına oturup gazete okuyordu.  Tam bir baba gibi diye düşündüm. Hemen  bu düşünceleri def ettim . Kahvaltı yapıp ki Meriçin ağzından hanım kelimesi düşmedi.

Hazırlanıp evden çıktık. Arabaya bindik ve arkamızdan bir araba vardı bizi korumak için. Ne gerek varsa.

Meriçle yoldayken hiç konuşmadık. Tam bir yerden geçiyorduk önümüzü bir araba kesip içinden adamlar çıkıp ateş etmeye başladılar.

Ben çığlık atarak hemen eğildim.  Meriç "Mira torpitodan silahımı ver , hadi çabuk ol Mira  " deyince silahı bulup hemen ona verdim. Meriç kapıyı açıp adamlara ateş etmeye başladı.

Arkadan da silah sesi gelince adamların da yardıma geldiğini anladim. Silah sesi kesildi ve Meriç yere yığıldı.  Şaşkınlıkla hemen Meriçe koştum.

Kan ,kan vardı.  Hem de her yerde tişörtünün hepsi kan olmuştu. Yanına gittiğimde hırıltı şeklinde nefes alıyordu. 

"Çabuk ambulans çağırın   "  diye adamalara bağırdım.  Adamların hepsi elinde telefonla aramaya başladılar.

Ambulans gelip bizi alana kadar Meriçle ne kadar zaman öyle yerde oturduğumu bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var Meriç kurtulacak, kurtulmak zorunda....

ERKEK FATMA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin