Çocukluktan Kalanlar

Planlar

Daha önceki rüyalarına benzemeyecek bir rüyaydı daha önce de dediğim gibi. Evet Alistair daha önce de sevmişti birisini. Ama asla olmayacak bir şeydi. Bir Highlands’li hiçbir şekilde Lowlands’lı ya da İngilizler evlenemezdi. Bu asla değişmeyecek bir kuraldı. Asla diye bir şey var mıydı? Alistair’in bunları düşünmek için fazlasıyla zamanı olmuştu. Evet, böyle bir şey olabilirdi ve Alistair kurbanlardan yalnızca biriydi. İskoçya savaşın etkilerinden yeni sıyrılırken kralın isteği ülkeyi daha büyük bir karmaşıklığa sokacak ve hatta velki de krala olan bağlılık azalacaktı. Ama bunu önemsiyecek modda değildi Alistair, bir an önce bu yükten kurtulmak istiyordu ona göre bu boşa harcadığı zamandı. Bu süre içerisinde sadece İngiliz bir kadınla evlenmeyecek hem de bir daha girmeyeceğini düşündüğü topraklara girmişti. İngiltere’ye girmişlerdi Alistair tüm bunları beyninde tartarken. Ve hesaplarına göre güneş batmadan Baron’un kalesine varırlardı. Alistair’e göre bu evlilik uğursuzdu çünkü gelirlerken birkaç eşkiyayı da öldürmek zorunda kalmışlardı ve inandığı şeyler bu işin hiç de yolunda gitmeyeceğini gösteriyordu Alistair’e. Zaman hızla ilerlemiş güneş yavaşça kaymaya başlamıştı zaten Baron’un kalesi de yaklaşık 500 metre ileride Alistair ve yanındakileri bekliyordu. Kaleye baktı Alistair, kendi kalesi şuan yeni yeni ayaklanıyordu hala savaşan kalma yangının izleri vardı her yerde. Aslında kralı haklıydı, bir kadın eli kesinlikle kalesine değmeliydi yoksa iki yıla kalmaz kalesi yıkılacaktı. 

Aynı zamanlarda Stoneville Kalesi

Biri Alexis’i ikna etmeliydi kız kaçış planlarını kuruyordu. Yüce Tanrı da biliyordu ki kız ne istese yapabilecek kadar keskin bir zekaya ve inata sahipti. Gaga yetiştirdiği kıza bir kere daha baktı evet o onunla tanıştığı günkü minik kızdı hala sadece değişen şey Alexis aradan geçen yıllar boyunca serpilmişti. Evet Gaga onda hanımını görüyordu ve Tanrı biliyordu ki kızı anavatanından hiç uzaklaştırmamıştı. Alexis’e iyi düzeyde Keltçe öğretmişti ve bunu kesinlikle Baron’dan gizli yapmıştı zaten küçü kızın teyzesinin yanında olması da işleri iyice kolaylaştırmıştı. Barones de bu çabalarını görse kesinlikle Gaga’yı takdir ederdi fakat ne yazık ki hanımı yoktu kaç yıldır.  Gaga hanımı Baron ile evlendiğinde onunla gelmişti buraya. Lowlands’ı kesinlikle özlüyordu en azından orada özgür hissediyordu yaşlı adam kendini. Gaga düşüncelerinden sıyrıldıve genç kıza yanıt verdi.

“Üzgünüm Alex fakat bunu yapmam imkansız.” 

Üzgünüm Alex affet beni diye düşündü Gaga içinden.  McBain klanı Highlands de baya ünlü bir klandı ve zaten herkes reisleri Alistair’den korkardı. Hakkında pek çok dedikodu duymuştu bu geçen bir hafta içinde Gaga. Bunlardan bazıları Alistair hakkında kötü şeylerdi fakat hepsi İskoç beyinin çok iyi bir savaşçı olduğunu söylüyordu. Gaga dedikodulara inanmadı o yüzden şu an için yapacağı şey İskoçyalının gelmesini beklemek olacaktı. O sırada Alex’in sızlanmalı sesini duydu tekrardan.

“Peki senin dediğin gibi olsun Gaga. Fakat bu evliliği engellemek için her yolu deneyeceğim.” - Alex

“Geçenlerde seni beğenen Lorda yaptığın gibi mi?” - Gaga

Genç kız hiçbir şey demeden gitti fakat yapacağı o kadar basit olmayacaktı. Bugüne kadar Gaga’nın verdiği eğitimle İskoçlar hakkında pek çok şeyi biliyordu ve zaten hayatının en güzel kısımları da Lowlands’da geçmişti.  Şeytan seninle olsun McBain, sana neler yaşatacağımı anca Tanrı bilir. Ve emin ol her şey benim elimde. Ve yavaşça yukarıya odasına doğru yola çıktı. Akşama bu kaleden kaçacaktı ve ister İskoçyalı olsun ister babası ve ya Gaga engel olamayacaktı ve düşündükleri gibi basit bir kaçış olmayacaktı bu riskli fakat zevkli bir macera olacaktı Alex için. Babası ona izin vermemişti takip etmesi için sevdiği adamı şimdi Alex de geçmişin öcünü alacaktı aklınca. Ya da Gaga’nın düşündüğü gibi İskoç beyinin kalbine girecekti o yüzden kıza gülümsedi aşağıdan. Ve düşündüğü gibi Alexden de sinsi bir gülüş geldi. Bu onun kısaca izle ve gör demesiydi. Gülümsedi ve izleyeceğim dedi.