Öncelikle Selamınaleyküm ehehehe. Buraya yazmamın sebebi nedir bilmiyorum ve aklımdaki yüzlerce konunun buluştuğu hikayenin bu olacağını düşünüyorum.
Uzattım, iyi okumalar."Doğa çalıştın mı sınavına?"
Tamamen unutmuştum!
"Tabii çalıştım."
"Kanka hoca fena kazık soruyor."
Ben de yiyorum. O telaşımla ayaklarımın buluşmasıyla hızlı bir şekilde kendi sırama koştum. Kitabı açıp okumam ile birlikte kapıdan içeriye Suzan Hoca girdi. Fizik hocası.
"Kalem silgi dışında hiçbir şey kalmasın sıranın üstündee. Önüne dön yavrum!"
Klasik ögretmen klişesi.
Onüme bir takım garip yazılar geldiğinde sınavın başladığını anladım. Basit görunümlü kazık sorular. Yer miyiz be?
Sanırım sözelcilikten reddedildim. Yaşasın sayısal!
Kağıdı doldururkem beynimin yanmasından mı bahsedeyim yoksa × arabasının çapının 2347 > 1274 olup nasıl y arabasının ışınının dikeyinde durduğunu mu? E şıkkı.
"Kağıtları topluyorum."
Kağıdımı verip sınıftan çantamla birlikte çıktım. Ben de herkes gibi son hafta okula gitmemek istiyorum ama başımda kuralcı ebeveyinlerim var. Okula geç başlamam beni kendimden 2 yaş küçüklerin arasına attı. 2001'liler tam bir kanser hücreleri! Etraf 'Ömceek kooktun mu?" diyen amipsi yaratıklarla dolu. Doğa, Biyoloji dersi seni bozmuş, amipsi yaratık ne ya?
Okuldan çıkıp birkaç adım önümde olan otonüs durağına doğru yol aldım. Akpili basıp ön koltuğa oturdum ve düşünmeye başladım. İlk defa, kendimi sorguladım.
Adım Doğa, insanım. Kuzey yarım kürede, Türkiye'de yaşıyorum. Koyu bir Beşiktaşlı olmakla birlikte hayatıma karışılmasından nefret ediyorum. Hayata bit kere geleceğim ve bunu kurallarla mı sınırlayacağım? Almayayım. Tek çocuğum, yani olmak isterdim. Beni çok seven (!) üvey ablam Mayıs olmasaydı. Babam annemden sonra yeni bir kadınla evlendi. Severdi beni aslında, ama kendi kızını daha çok. Bu arada, o kızın benden büyük olmasının sebebi babamın annemden önce başka bir kadınla ilişkisi olması. Derslerim iyi, ama şu sıralar fazla kafayı takıyorum. Her neyse, Mayıs bana hiç benzemez kişisel olarak. Ben kumralım, o sarışın. Ben mavi gözlüyğm o ise yeşil-kahverengi.
İneceğim durağa geldiğimi anlafım ve çantamı tek omzuma atıp evin merdivenlerinden çıktım.
●●●3 saat sonra•••
"Bunu kabul etmiyorum, benim o kampa gitmem imkansız değil mümkansız. Anladım. Siz beni sevmiyorsunuz, sevseniz böyle yapmazdınız öğöğöğ."
Demek yerine ailemin beni göndermeyi düşündüğü +16 kamplardan bahsediyorum. +16 derken, üniversite sınavına erken hazırlanmayı düşünenler için hafatnın beş günü öğrencilerin deli gibi çalıştırılıp, 2 gün de sernest bırakıldıkları yer. Bana göre açılımı: Tüm yaz tatilimş ziyan etmek!
Bunj kesinlikle kabul edemem. (ETTİ)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OSİOS
Teen FictionDoğa, aramızdan biri. Ünlü bir işadamının kızı alan değil. Yolda oyuncak isteyince "O satılmıyormuş,bozukmuş." diyen ebeveyinlerin kızı. Onu diğerlerinden ayıran hiçbir özelliği yok. Özel olmasının sebebi de bu.