2.Bölüm

2 0 0
                                    

Odama geçtim diz üstü bilgisayarımı aldım bir şiir açtım " kadınım" diye başlıyordu adamın sesi o kadar güzeldi ki ağlamaklı bir ses tonu vardı beni çok etkilemişti içime dokunmuştu adamın sesi ağlamaya başladım sebebsizce artık bende birisini seviyordum hayatımı adayacağım birisi vardı kendimi ona ait hissediyordum şiir bitti ben bittim Tuğçe ablam geldi

Tuğçe:
-ne yapıyorsun burda?

Aktan:
-Ağlıyorum

dedim gülerek sebebini sordu Hira'yı anlattım

Tuğçe:
-ablam nasıl bir şey biliyor musun?hani çok yalnız hissedersin hayata küsersin hayallerini bir çırpıda silersin ne için yaşadığını unutursun ya sonra sanki gibi öyle boş boş bakarsın ya etrafa

Tuğçe ablam hüzünlenmişti nefes alış verişi yavaşlamıştı yüzü düşmüş dalıp gitmişti hiç bir şey demeden bekledim yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı sanki yarası varmış gibi başka şeylere odaklanmış eli bir bilekliğine bir de kolyesi arasında gidip geliyordu sonra bana baktı ve ilk söylediği şu cümleler oldu

Tuğçe:
-kendini kaptırma sakın

neden böyle demişti sevmek kötü birşeymiş gibi içime kurt düşürdü ve gitti bütün gün sabaha kadar bunu düşündüm ne demek istemişti ne ima etti acaba sorsam söylemezdi bir anda telefon çaldı irkildim telefona baktığımda alarm di işlerimin olduğunu hatırladım içerden ses geliyordu babam işe gidiyordu hemen hızlıca odamdan çıktım babama seslenip babamdan  biraz para istedim birşey demeden vermişti hemen mutfağa geçtim kahvaltımı yapıp üstümü giyinip evden çıkıp çarşıya indim güzel kaliteli ve ucuz bir iki kişilik salıncak baktım ve buldum hemen eve doğru yürümeye başladım hiç bir yerde oyalanmadan evin önüne geldim salıncağı kurmak için terasa çıktım herşeyi kutusundan çıkardım serdim yere yorulmuştum hava biraz sıcaktı allahtan serin bir rüzgar vardı gölgeye geçtim bir sigara yaktım salıncağı nasıl kurucacağıma bakarken ablamın bana söylediği söz geldi aklıma derin bi duman çektim içime ne demek istedin abla ne bu şimdi diye düşünürken dalmışım sigarayı unutmuştum parmağım yanmasıyla kendime geldim sigara bitmiş farkında değildim izmariti çöpe atıp  hemen salıncağı kurmaya başladım çok parça vardı yavaş yavaş dinlene dinlene salıncağı kurmuştum  çok yoruldum ama oldu sonunda denemek için uzandım salıncağa hafiften sallandım kendimi ikindi vakti güneş hafif bir sıcaklık veriyor bedenime rüzgar arkadan sanki okşarmışcasına esiyordu o yorgunlukla mayışmış ve uyuya kalmışım ablam geldi çığlık atarak uyandırdı beni çok korktum ve salıncaktan yere düştüm ablam kahkaha atıyordu sinirlenmiştim insan böyle uyandırılırmı bağırmaya başkadım ablama

Aktan:
-ne yapıyorsun ulan sen manyak mısın?

Gülmekten cevap veremiyordu daha çok sinirlendim çatı katının kenarına doğru geldim ve galatayı bakıp birde sigara yakmıştım ikisi bana çok iyi geliyordu sakinleşmiştim arkamdan ablam seslendi

Tuğçe:
-özür dilerim bu kadar sinirleniceğini düşünmemiştim pardon"

dedi üzgün bir şekilde sandalyeyi gösterdim oturması için geldi ve oturdu bende oturdum ve beynimi kemiren o cümleyi sordum

Aktan:
-dün gece bana söylediklerinde ne demek istemiştin

Tuğçe:
-hayatım benim demek istediğim hislerinin ipi kendi elinde olsun onlar seni yönetmesin sen onları yönet

Aktan:
-neden abla sevmenin neye zararı var çok seveyim işte

Tuğçe:
-neyemi zararı var ilk önce sana sonra bize zararı var. Şöyle söyleyeyim sen çok seviyorsun hatta sevginin haddi hesabı yok peki o seni sevmezse o zaman ne yapacaksın sevgin çok büyüdü kontrol edemedin ne yapacaksın ne kadar çok seversen birisini o da seni o kadar çok üzer hayatım o yüzden kontrol sende olsun tamam mı

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 25, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TERASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin