Bugün haftasonuydu iste bu yüzden erken kalkmayı düşünmüyordum ama kalktım. Annem kahvaltı ederken sana bir süprizim var tatlım dedi cok heyecanlanmıştım. beni bahçeye çıkardı inanamıyorum annem ve babam bana bir araba almıştı beyaz muhteşem bir arabaydı. artık okula jabop ile değilde kendi arabamla gidecektim. jabop'ta artık bu eziyetten kurtuluyorum diye mırıldadı. ona göre ben çok dır dır ediyomuşum.
Okula geldiğimde karşımda ilk olarak eric'i gördüm.
- Günaydın renesmee
- Günaydın
- Araban yeni sanırım
- Evet annem ve babamın hediyesi
- çok düşünceliler
- evet öylelerdir.
Eric gitti ve bende sınıfa doğru ilerledim. Merdivenlerden çıkıyordum ki takılıp düştüm. Herkes başıma toplandı. ama endişe edecek birşey yoktu sadece burktum. Ve fena halde rezil olmuştum. bu yüzden okulda kakmak yerine müdürden izin alıp eve gidecektim.
Tam arabama binerken yanıma eric geldi. seni eve bırakmamı istermisin dedi.
- evet tabi
- ama önce cafe de bir şeyler icmek istermisin ?
- aslında fena olmaz
Cafe ye geldik ve yine sıcak çikolata ictik.
- Renesmee sana birşey söylemem gerek
- dinliyorum
- b-ben senden hoşlanıyorum
Bendeeee diye bağırmak istedim ama sadece
- ne ? diye bildim
- duydun işte seni seviyorum benim aşkım olurmusun ?
- evettt
dedim ve sadece kaçıp gittim. giderken ayağımın acısını bile unutmuştum...
Acaba Eric'e evet dediğimi bilse Jacob ne derdi. O beni kendine mühürlemişken benim yaptığım çokta hoş karşılanır birşey değildi. Ama bilmesi gerekirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alacakaranlık Şafak vakti 3 #Wattys2016
Fanfictionİsimden de anlasılabileceği gibi kitabım alacakaranlık'ın devamı şeklinde. Devamının nasıl olması istediğimi kendi kafamda kurguladım va sizlerle paylaşmak istedim. Bu kitapta daha çok Renesmee ve Jwacob'un hayatını göz önüne aldım. Yaşadıkları mace...