Alacakaranlık Şafak vakti 3 #Wattys2016

Takip

Sabah uyandığım da biraz başım ağrıyordu. Ağrı kesici aldım ve odama çıkıp kıyafetlerimi giyidim. Bugün biraz sportif giyindimde denilebilir.

Altıma koyu renk bir kot üzerine kolsuz aşağı indikçe rengi açılan mavimsi bir gömlek ve siyah vans giyidim.

Okula geldiğimde eric ile kapıda karşılaştık. Ben ona gülen gözlerle bakatken o sadece anlams8zca beni süzüyordu.

- Günaydın renesmee

- Günaydın Eric

- "aşkım' a ne oldu ?" dedi yapmacık bir tavırla.

- hic bişi aşkım dedim gülerek

Ama o gülmedi. Ardından sınıfa gittik. Ve sınıfa gelene kadar aramızda başka bir diyalog geçmedi.

Okul çıkışı ona cafe ye gidip birşeyler içmeyi teklif edecektim. Onunla okul dışında da vakit geçirmek istiyordum.

- "Kafeye gidelim mi ?" diye sordum hevesle.

- "işim var renesmee söz yarın gideriz." dedi. Bir an için yüzüm düşsede bir şey diyemedim.

- "ne işi?"diye sormadan da edemedim.

Cevap vermeyince fazla üstelemedim.

- "peki öyle olsun " dedim ama bu sessizliği artık beni iyice sinirlendiriyordu.

Ben kapının önünde dururken o "görüşürüz" dedi ve gitti. Bende onu takip etmeye başladım. Bu kararı önceden vermiştim. Bazı sorulara cevap bulmazsam meraktan çatlayacaktım.Bana söylemediği bu şeyi öğrenmek istiyordum.

Sonunda hic bilmediğim bir eve geldi. Onu izlemeye devam ettim. Villa tarzında hoş bir evdi. Kocaman bir bahçesi vardı. Ve bir de bembeyaz tatlı bir köpek.

Kapıyı bir kız açtı. Dikkatimi ikisine verdim. Hemen en kötüsünü düşünmeyecektim.Belki kuzeniydi diye kendimi avuttum ve pencereye doğru yöneldim onları izlemeye başladım ... İkisi de koltukta oturmuş bir süre sohbet ettiler.

Ama daha sonra dudaklarına yapışınca... o an her şey yıkılmıştı. Düşünemiyordum.

Kızı resmen öptü ... Başından beri benimle sadece eyleniyordu.

Jacob haklıydı. Eric' i hemen burada öldürebilirdim. Kanını son damlasına kadar tüketebilirdim.  Fakat bu sadece benim başıma dert olmazdı.