03.33 bu gece bir yıldız kayacak ve ben ölümü dileyeceğim.Mavi sandığım fakat, boğuştuğu siyahları bilmediğim adam; gitti lâkin ben, kaç zamandır veda edemedim...
Elimi tutmuyor, avuç içlerimi öpmüyor; ve ben üşüyorum.
Kurumuş dudaklarımı, dilimle ıslatıyorum. Hava iyice serinleşiyor, artık ne kadar ısıtır bilmiyorum fakat ısınmak için ağacın dibinde bulduğum kibriti çantamdan çıkartıyorum. Kibriti yakmak için sürtüyorum...birinci kibrit yanıyor.
Kim taehyung tüm güzelliğiyle karşımda...
-
Hayaller kurduğunuz insanı kaybetmekten daha kötü bir şey yok...ben kaybettim. Kendimi de."Kendimi bulduğum yerde olacaksın." defterimde güzel bir yere sahip, aslında ona itafen kullanılmış herbir harf güzel ve özel...
"Jungkook, meleğim.." ah, ne özlemişim sesini; sesine sarılmak gibi bir delilik yapmak istiyorum.
"..bir yolculağa çıkacağız ve sonra benden ayrılmayacaksın.""Jungkook, biliyorum şuan bunlara inanmakta güçlük çekiyorsun fakat meleğim.." uzunca bir aradan sonra, benim içim titredi.
"Taehyung, bana meleğim demeni özlemişim. Aslında tek özlediğim bana meleğim deyişin değil; seni özel kılan her şeyi özledim ben... seni sesensiz geçirdiğim her gece, her sabah."
"Biliyorum, meleğim lâkin çok geç olmadan elindeki kibrit kutusundan son iki kibritten bir tanesini eline al ve yak. Seni bir yere götüreceğim."...