Adımlarımı daha da hızlandırırken, gökyüzünün kapalı ve kara bulutlu hali ruhuma ayna oluyordu âdeta.
Elimdeki lavanta kokulu mektubu sıkıca kavrarken, içimde biraz da olsa hüzün vardı.
Umarım, Jimin ve Yoongi hyung arkamdan fazla üzülmezlerdi.
Onlara bu sabah sıkıca sarılmış, beni merak etmemelerini söylemiştim. Muhtemelen Taehyung'un mezarına gideceğimi sanıyorlardı.
Fakat ben, meleğimin yanına gidiyordum. Hemde sonsuza kadar.
Jimin hyung'un onlara birden olan sarılmam yüzünden kafası karışsa da, merak etmemesini söylemiştim.
Nefes nefese durduğumda, sonsuzluk olan deniz, karşımda duruyordu.
Gülümsedim, mutluydum.
Çünkü, sonunda kavuşacaktı ruhlarımız.
Kimsenin olmadığı sahilde, denizin kuvvetli dalgalarına yaklaşırken, hava iyice bozmuştu.
Ve son kez, derince bir nefes aldım tükenmiş ruhum ve bedenim için.
Elimdeki kağıdı son kez koklarken, bileğime taktığım gümüş bileklik, parıldıyordu.
Evet, Taehyung'un bana verdiği bu bilekliği asla çıkarmamıştım. Onun yanına giderken de, bileğimde duracaktı.
Sonra bir adım attım. Şiddettli dalgalar sertçe kıyıya vururken, yürümeye başladım.
Giydiğim pantolonun paçaları ıslanmış, soğuk su bedenimi ele geçirmişti.
Fakat yürüdüm, su belime gelene kadar, dalgalar beni sürüklemeye başlayıp, ileriye götürene kadar yürüdüm.
Artık su boyumu aşarken, gözlerimi kapadım sıkıca. Dalgalar boyumu geçmiş, deniz beni içine çekerken, elimdeki mektubu sıkıca tutmuştum.
Daha sonrası ise karanlıktı. Ciğerlerimden gelen yoğun acı ile kıvranırken, genzime dolan tuzlu su, bilincimin yavaşça kaybolmasını sağlamıştı. Ve ben, meleğimin yanına gitmek için hazırdım.
Gökyüzü ağlarken, sonsuzluğa uzanan denizdeki teknelerde insanların dikkatini çeken tek şey, mor renkli bir kağıdın su üzerinde yüzmesiydi.
Adam, kağıdı aldığında, mürekkebi akmış olan bir mektuptu bulduğu şey.
Sevgi ve aşkla yazılmış, lavanta kokulu bir mektup..
SON
15.01.2018
22:30Buraya kadar okuyup, destekleyen herkese teşekkürler, sağlıkla kalın ❤🌹