Sabahın ilk ışıkları tenime işlerken, yatağımın üzerine oturmuş, önümdeki kağıda bakıyordum.
Uzun zaman sonra, ilk kez heyecanlıydım.
Dün gece Jimin hyung bana büyük bir zarf getirmişti ve bunu senin yazdığını söylemişti sevgilim.
Öyle ki, sen öldükten sonra ilk defa tebessüm oluşmuştu yüzümde.
Senin ellerinden, senin düşüncelerinden yazılmış bir mektup okuyacaktım.
Titreyen ellerimle zarfı alırken, kendimi tutmaya çalışıyordum.
Daha sonra zarfı açtım ve içindeki açık mor renkli kağıdı çıkardım. Burnuma götürüp kokladığımda, kağıdın lavanta koktuğunu hissettim.
Açıp, senin o güzel el yazını gördüğümde, önüm bulanıklaştı.
O güzel Ellerimle, ince parmaklarınla yazmıştın bunu hyung, senin narin ellerin dokunmuştu bu kağıda.
Yavaşça okumaya başlarken içimdeki heyecan git gide büyüyordu.
Benim minik Jeony'me~
Merhaba Jungkook, görüşmeyeli uzun zaman oldu, değil mi?
Umarım iyisindir kurabiyem, umarım mutlusundur.
Şu an yanımda uyuyorsun mışıl mışıl, çok güzelsin her zamanki gibi...
Fakat ben hastayım Jungkook, hem de çok hastayım. Sana belli etmemeye çalışsam da, sona geldiğimi hissediyorum. Hastalığım fazlasıyla büyüdü ve kurtulmak için çok geç kaldım.
Ahh her neyse, canımızı sıkmamalıyız değil mi Jungkookie, hayatı doya doya yaşamalıyız!
Bu mektubu yazıyorum çünkü, olurda birden bu hayattan koparsam, senin için bir şey bırakmak istiyorum. Üzüleceğini biliyorum, fakat güçlü olmalısın Jungkook. Bana her zaman güçlü olmamı söylediğin gibi, güçlü olmalısın.
Ben mutluyum. Çünkü hiçbir şeyim olmayan bu dünyada seni buldum.
Sen, Tanrı'nın bana verdiği en büyük hediyesin.
Sen, benim minik meleğimsin Jungkook.
Ben seninle mutlu oldum. Seninle üzüldüm, seninle kırıldım.
Her duyguyu sende tattım sevgilim.
Sen, benim Güneşimdin. Karanlığımı aydınlattın, tıpkı kör bir insan gibiydim ve sen, görmemi sağladın.
O kadar anımız oldu ki, her biri ayrı güzel ve unutulmaz. Her biri aklımda, gözümün önünde canlanıyor bak yine.
Benim minik, utangaç sevgilim, ben özür dilerim.
Seni hep mutlu etmeye çalıştım Jungkook. Her zaman gül istedim çünkü sen ağladığında, kalbim bin parçaya bölünüyordu benim.
Bu yüzden söz vermiştik birbirimize. Her zaman mutlu olacağımıza, her zaman güleceğimize söz vermiştik.
Üzgünüm Jungkook, sözümü tutamadığım için, seni üzdüğüm için.
Fakat bazen, insanların elinden bir şey gelmez değil mi? Ne yaparsak yapalım, önümüze bir şeyler çıkar.
Benimde önüme ölüm çıktı sevgilim, engelleyemeyeceğim bir şeydi.
Fakat üzülme, ben mutlu olacağım.
Çünkü seni tanıdım. Seninle geçirdiğim güzel yıllar, huzurla ölmem için güzel bir sebep. Bu yüzden sende üzülme.
Yarın doğum günün ve heyecanlıyım. Senin için çok güzel bir süprizim var.
Yine doğum günü pastanı ben yapacağım, ilk ben kutlayacağım sevgilim. Bu yüzden heyecanlıyım. Bu mektubu yazdıktan sonra yanına yatıp, seni sarmalayacağım. Güzel kokunla mest olup, melekleri kıskandıracağım.
Umarım bu notu okumak zorunda kalmazsın, çünkü bunu okuyorsan bil ki, ben dünyaya gözlerimi yummuşumdur.
Ve teşekkür ederim Jungkook, beni sevdiğin için, beni hayatına aldığın, beni mutlu ettiğin için.
Ben seni, öldüğümde bile seveceğim. Yukarıdan hep seni izleyecek, seni koruyacağım sevgilim.
Sende beni sev olur mu? Beni unutma sakın. Başkalarını hayatına alsan da, kalbinin bir yerinde mutlaka sakla beni.
Geçirdiğimiz güzel günler her zaman aklında olsun sevgilim. Her zaman güçlü ol ve gülümse dünyaya inat.
Sen benim sevgilimsin, ne olursa olsun, benimsin Jungkook.
Seni çok seviyorum, evrendeki yıldızlardan, dünya üzerinde bulunan çiçeklerden, güneşin sıcaklığından daha çok.
Sevgilerimle, Kim Taehyung.
14.01.2018
21:05
