2. Bölüm

218 17 5
                                    

  10 yıl önce

 Asansöre bindim. Kapısını açtım ve zemin kat düğmesine basıp beklemeye başladım. Ama asansör aniden durdu. Sanırım elektrikler kesilmişti ve ışıklar aniden kapandı. Çığlık atmamak için kendimi zor tutuyordum. Burası çok korkunçtu. Birden bir yanık kokusu geldi sanki. Sallamadım ne olacaktı ki yalnızca buradan çıkmam gerkiyordu. Aniden önümde Bir turunculuk belirdi. Daha sonra asansörü esir aldı. Herkesin seslendiğini duyuyordum ama nefes alamıyordum. .Çok korkuyordum çok. Nefesim kesilmeye başladı burada küçücük bir yerdeydim işte ışık olmasa bile ateş aydınlatıyordu

"Kızım orda lütfen kurtarın lütfen" Annemin hıçkırıkları. Gözlerim yanmaya başladı hem duman hem korku hem de annem... 

"An-anne" Sesim çıkmıyordu. Bu daracık yerden korkuyordum ne kadar da küçüktü kapalıydı. 

"Bebeğim burdayım kurtulacaksın şimdi dayan lütfen ühühü lütfen bebeğim benimm için"

 Dayanacağım anne söz veriyorum. Ama nefes alamıyorum anne. Burası çok küçük anne kilitliyim anne kurtar beni nolursun.

****

Kendimi kaybetmiştim bilincim yerinde değildi sanırım ama ayakta durmalıydım. Bu sözü anneme vermiştim dayanmalıydım.  Gözlerimi büyük uğraşlarımla açmaya çalışsam da bir şeye yaramadı kalbim inanılmaz derecede atıyordu. En son bu olay olduğunda ki bir yıl önceydi. Delirmiştim sanırım kafamı falan da kanatmıştım. Sonradan söylediklerine göre şaka amaçlı yapmışlar. Hah şaka amaçlıymış başlayacağım ben senin... 

Kendime gelmem gerekiyordu. Kim vardı kapıda? Umarım biri vardır.  Ben kendimi hissetmiyordum başım geriye doğru gidiyordu. Hissizdim tamamen. Kapı aniden kırıldı. Bu kapılar çok mu ucuzdu yoksa kıran kişi çok mu kaslıydı?

"Sinem Sinem kalk Sinem"

Kalkamadım hissizim ben ama kalbim deli gibi atıyor. Demir gelmişti. Kapı ucuz değil o zaman bu çocuk yapılı. Düşüncelerimden uzaklaştım çünkü Demir beni kucağına almıştı. Kimse beni kucağına almamıştı annem dışında ha bir de abim. Ne kadar özlemiştim onu. Bir ara telefon etmeliydim.

Burnuma dolan kolonya kokusuyla yüzümü ekşittlm. Gözlerimi açamadım hala yapamıyordum. 

"Tamam Sinem beni duyuyorsan bir işaret versen?"

Hahaha işaret veririm de kıpırtadamıyorum kendimi sesimi denemem lazım ama çok zordu

"De.... Hasta....ne"

"Konuştu çabuk hastaneye"

"Oğlum sen bırak ambulans çağırırız"

"Hocam o zaman da olmaz" 

Sözlerini kestim ne kadar kesebilirsem artık

"Dem..ir Bekir doktor o...olacaktı gelsin o"

"Tamam Demir sen Sineme bak hadi oğlum"

Herkesin etrafımda olduğunu hissediyordum gitseler olmaz mı? 

Demir beni havaya kaldırdı ve revire götürdü.

"Doktor birazdan burada olacak tamam mı?"

Ses veremedim zar zor topluyordum zaten ayık kalamıyordum. Olanlar ben çok etkisinde kalıyordum sanırım aniden odaya doktor girdi.

"Oğlum çekil Sinemin yanından"

"Kızım gözlerini açabiliyor musun*"

Ses yok. Birkaç bir şey daha yaptıktan sonra beni duvara yaslayarak oturttu ve reflekslerime baktı ne alaka refleks? 

Karnıma dokundu tikim var benim ordan ama hiçbir şey olmadı hareket edemedim. Gözlerimi araladım yavaş yavaş bulanık görüyordum. 

"Ne oldu tam olarak?"

"Bak oğlum Sinemin kapalı alan fobisi var tam on yıl oldu.  Her kapalı alanda kaldığında krize girdiğinde bana gelirdi ama bu seferkini ilk defa bu kadar ağır yaşadığını görüyorum."

"Evet?"

"Kalp atışları gereğinden fazla hızlı atıyor fazlasının da fazlası. bu arada da  büyük çaplı bir kriz geçirmiş ve bu şoktan dolayı hareket edemiyor şok geçse bile hareketsiz kalacak biraz. Ahh kızım geçen sene de aynı olaylar"

Şoku atlatmıştım ve yavaş yavaş kendime geliyordum. En azından konuşabilirdim değil mi?

"Sağol Bekir amca" 

Anında bakışlar üzerimde  puuf öküz oynuyo sanki

"Önemli değil kızım dikkat et kendine"

Başımı sallamakla yetindim. Hareket yeteneğim geri kazanılıyordu sanırım. Demirse bana soran bakışlarla bakıyordu.

"Şeyy Demir benim kapalı alan korkum var yani o yüzden ıhmm. Oh be sonunda hareket edebiliyorum." Ayağa kalkacakken yalpaladım. Demir kolumdan tuttu.

"Tamam gel otur hadi. Geçen sene ne oldu peki?"

"Geçen sene benim korkumu bile bile beni soyunma odasının oraya kapattılar ama küçük olana işte. Sonra orda delirdim böyle saçlarımı falan yolmaya başladım o ufak çaplı bir krizdi. Ve şaka olsun diye yapmışlar. Şaka içinmiş aynı şeyi nasıl yaparlar?"

"Ben onların şakalarını varya..."

"Sakin Demir" 

Az da olsa gülümsedim eh o da tabi gülümsemek karşılıklı. Espri anlayışım nerde benim. Şoka girdim ben o nerde.BİME GİRMİŞTİR O BİME .Espri anlayışım karşınızda bir sus ya ciddiyim sen espri yapma iç ses ben yaparım

"Sinem yürüyebiliyorsun değil mi?"

"Ben koşuyorum Demir arada da emekliyesim var o yani."

"Espri anlayışı yerini bulduğuna göre hadi kalk"

Sen kalk de ben kalkarım 

Atla dese atlıcan yani. Evet atlarım allah allah. Ne atlaması ya off iyice kafayı buldum ben. Ben tam kalkıyordum önümde belirdi elimi tuttu ve dengeledi Bak bu çocuk öküz değil odun değil . eee nolmuş? Muş olmuş. Git de seni sevyiorum çok hoşsun de fln yani. Seviyorsan söle bence kank

Yine sakarlığım tuttu benim düşüyordum Demir tuttu onun da dengesi bozuldu ikimizde birbirimizi yerde bulduk. Oha yani o cüsseli  çocuğu ben düşürdüm oha lan ben kilolu değilim noluyor yani. 

Yalnız şu an burun burunayız. Ne güzel ne güzel. NEEEğğ. Anında yerimden kalktım. Silkelendim oysa o benim  kızarmış yüzüme öyle bir gülüyor ki,  insan bir üstüne bakıyor  ayı kıyafeti mi var üstünde diye. Bir de dans ediyor mu diye. O kadar yani. 

"Sinem"

"Efendim "

"Utanınca çok güzel oluyorsun" 

Al işte gene kızardım töbe allahım ya bir şey sorcam allahım bu çocuğun başına küçükken saksı düşmüş olabilir mi? Yani bence öyle de

ÇılgınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin