Bir gün Eren , Emin , Mesut , Nuri ve ben birlikte Carrefour'a gitmeye karar verdik . Carrefour'da baya gezdik . Sonunda Mado'ya gidip oturmaya karar verdik . Mado'da otururken televizyonda yayınlanan haber bizi şok etti.
" TÜRKİYE'DE SALGIN VAR "
" Evet sayın seyirciler Türkiye'de salgın var. Neden oluştuğu bilinmeyen bir virüs hızla yayılıyor Türkiye'de . Şuanda sadece Ege ve Marmara bölgesinde yayılmış bu virüs . " Yürüyen Ölüler " bu virüsün lakabı . Evinizdeyseniz kapınızı kilitleyin , dışardaysanız hemen bir evin zilini çalınız , nerdeyseniz kapıları ve camları kapayıp kilitleyiniz . Sakın dışarı çıkmayın . Bu virüsün özellikleri ;
- Lakaplarındaki gibi yürüyebiliyorlar .
- İnsana benzemiyorlar .
- Kan kokusuna geliyorlar.
- Sadece beyinlerinden vurulduklarında ölüyorlar.
- Isırılmış veya biyeri " Yürüyen Ölüler " tarafından çizilmiş kimse kurtulamaz , ölür .
Evet sayın seyirciler bu zehir şu anda yavaş yavaş Karadeniz Bölgesi'nide sarmış durumda .
Büyük şehirlerimizden olan İstanbul'da şimdilik sadece 3 bin kişi bu virüse kapıl....... "
Ve yayın kesilir . Hepimizin tüyleri diken diken olur . Bu haberi duyan Emin " Benim gitmem lazım . " diyip koşa koşa kapılara gider . Emin'i durdurmaya çalışsakta başarısız oluruz . Emin kapıyı açtığında tam dışarıya adımını atmışken bir anda karşısına yürüyen ölülerden oluşmuş bir topluluk çıkar ve hepsi Emin'in üstüne çullanır . Emin'de artık onlardan biri oluyodur . Biz ise arkamıza bakmadan direk 2. kata kaçarız .