Bölüm 4 | Küçük Bir Hediye

286 23 3
                                    

Miray'dan

   Eylül yine bana bir şey söylemeden dışarı çıkmıştı. Alışmıştım artık,kızamıyordum ona. Elimdeki kitabı bırakıp kitaplığıma koydum. Perdeyi hızlıca çekip açtım. Pencereden dışarı baktım. Hava çok güzeldi. Gerçekten de Eylül haklıydı,dışarısı 'Gel beni gez!' diye bağırıyordu. Dolabıma ilerleyip birkaç kıyafet çıkardım. Hepsini tek tek denedim. Beğendiğimi alıp giydim. Çantamı hazırladım,telefonumu şarjdan çıkarıp kapıya doğru yürüdüm. Ayakkabılarımı giydim ve evden dışarı çıktım.

İlk önce kitapçıya uğradım. Kitaplarım bitmişti. Okuyacak hiçbir şeyim kalmamıştı. Daha önce de söylemiştim,kitapları çok severdim. Hemen D&R'a girdim. Raflara tek tek bakmaya başladım. İlk önce fantastik kitaplara baktım. Gözüme ilk çarpan Harry Potter'ın Felsefe Taşı kitabıydı. Aklıma direkt Eylül geldi,çünkü o Harry Potter serisine bayılırdı. Ama çok pahalı olduğu için almamıştı. Ben de onu mutlu etmek adına serinin ilk iki kitabını aldım.

Daha sonra ilerleyip başka bir kategoriye bakmaya başladım. Uyumsuz Serisi'nin tüm kitaplarını alıp üst üste koydum. Birkaç tane daha kitap alıp kasaya ilerledim. Kitapları sıraya dizdim ve beklemeye başladım. Kasiyer kitapları tek tek okuttu ve poşete koymaya başladı.

"Hepsi toplam ne kadar ediyor?"

"256 lira efendim."

"OHA!" Sesim istemsizce yüksek çıkmıştı. Nasıl bu kadar pahalı oluyordu anlamıyordum. Kitap sonuçta,az almıştım oysaki. Neyse diyerek cüzdanımı açtım. Kitaplara bu kadar para değerdi.

Parayı ödedikten sonra üstünü alıp cüzdana sıkıştırdım. Poşetleri çantama koyup oradan ayrıldım.

Az ötede bir park vardı,açık hava her zaman bana iyi geliyordu. Oraya ilerlemeye başladım. Gökyüzünü izledim,derin bir nefes aldım. Güneş parıl parıl parlıyordu,hava sıcaktı. Öyle ki bulutlar bile gözükmüyordu. Güneş ışıklarının gözümü acıtmasıyla bakışlarımı etrafa çevirdim. Parkın ortasındaki süs havuzunun kenarına oturdum. Bazı çocuklar tahterevallide oynuyordu,bazıları sallanıyordu. Bazıları bisiklet sürüyor birbirlerinin peşinden koşuyordu. Kafamı yana çevirdim. Ördekler ciyak ciyak bağırıyordu. Onları izlemeye başladım.

Birden çimenlerin içinden fıskiyeler açıldı ve sular etrafa yayılmaya başladı. Süs havuzunun kenarının tam önünde bir fıskiye vardı,ilk o açılmıştı. Açıldığı gibi gözüme su girdi. Anında kalkıp koşuşturmaya başladım. Ancak ne yapsam ne etsem bir türlü sudan kaçamıyordum çünkü her taraftan fışkırıyorlardı. Çantam yere düşmüştü,her tarafım sırılsıklam olmuştu. Bu durumdan nefret ediyordum normalde ama biraz eğlenmekten zarar gelmezdi. Hiçbir şeyi umursamadan çimenlerin üzerinde zıplamaya başladım ve havada uçuşan su tanecikleriyle oynadım.

Yarım saatimi bu şekilde geçirdim. Gerçekten üstüm başım mahvolmuştu. Çok ıslanmıştım ve deli gibi üşüyordum. Eve gidip ısınmam gerekti,yoksa hasta olacaktım. Çantamı yerden alıp ilerlemeye başladım. Karşımda bir adam pamuk şeker satıyordu. Normalde sevmezdim ama nedense canım çekmişti. Hemen oraya ilerledim.

"Pamuk şeker ne kadar?"

"2 buçuk abla."

"YUH!" Yine bağırmıştım,buna rağmen konuşmaya devam ettim.

"Bir lira olması gerekmez mi? Bu çok pahalı! Ben buna para vermem." Adam bana tip tip baktı.

"Ama pamuk şekerlerim çok pamuk be ablam!" Sinirlerim iyice gerilmişti. Pamuk şekerlere baktım. Cidden pamuk gibilerdi ve canım çok çekmişti.

"İyi be iyi,tamam."

"Yaşa be ablam!" Cüzdanımdan paramı çıkardım. O sırada adam bana garip garip bakmaya devam ediyordu.

"Ne bakıyorsun be? Ayı mı oynuyor burada?!"

"Pardon ablam,affet." Gerçekten delirmeme az kalmıştı.

"BANA ABLAM DEYİP DEYİP DURMAYI KES! AL ŞU PARAYI!" Parayı hızlıca eline tutuşturdum ve uzun çubuktan pamuk şeker çekip aldım. Adamın dediklerini umursamadan oradan ayrıldım.

Etrafı izleye izleye yürümeye başladım. Sonunda eve vardım. Ayakkabılar duruyordu kapının önünde. Belli ki benden önce eve gelmişti. Aklıma Harry Potter kitapları geldi. Hediyeyi görünce çok sevinecekti eminim.

Hızlıca anahtarımla kapıyı açtım. Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girdim. Montumu çıkardım,çantamdan kitapları alıp Eylül'ü aramaya koyuldum.

AY VE GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin