"Abla, kalk hadi"
"Tamam"
"E hadi kalk ama tamam dedin"
"E tamam dedik kalkacağız. Uzatma yaa! "
"kalk o zaman. Anne ablam kalkmıyor. Ona bişi söyle"
Annem tam istediğim zamanda, tam istediğim sözü her an tutturamaz. Bu o özel anlardan biriydi.
"birşey"
"amaaan anne. "
Kalkmak benim için ağır bir işkence gibiydi. Ama kalkmak zorundaydım. Derse geç kalırsam Kerim Hoca beni derse almazdı.Ama şuan bunu düşünecek vaktim yok. Çünkü diktatör olmanın hakkını veren kardeşim Sude'nin benim hakkımda asmak kesmek gibi haince emirler vermesine ramak kalmıştı. Saate baktığımda son yirmi dakika kaldığını fark ettim. Kalktım ve okul kıyafetine benzemeyen (bence) gayet kuul(cool) olan omuzları yırtmaçlı göbek kısmı olmayan siyah bluzumu ve şorttan uzun kapriden kısa, lacivert, üstünde albay yamalı şortumu giydim. Şort diyorum ama daha demin açıkladığım gibi şorttan acık uzundu. Kalçamı geçen sarı saçlarımı tepeden, yandan bağladım. Hafif bir makyaj yapıp çantama ders kitabımı ve iki defter koydum. Siyah romen rakamlı saatimle, kalın gri-asker yeşili-siyah bilekliklerimi taktım. Yandaki ayakkabılıkdan mor topuklu uzun botumu giyerek odamdan çıktım. Merdivenden inerken her zamanki gibi ayamı burktum
Bu artık benim rutin alışkanlığım oldu. Hergün nazarımı atıp iniyorum salona. Kahvaltı sofrasına oturdum. Bikaç birşey atıştırıp çıktım.Nurcan aramış. Ben de tekrar onu ardım.
"Kanka dün ne oldu biliyor musun? Çiğdem'le bizim Betül kavga etti. biz de Azra'yla araya girdik. Sonra bir kaç kişi falan da girmiş. Bunun manyak arkadaşı Nisa da bana omuz attı ben de ona çalme taktım. Yere düştü. Hehe. Sonra külyütar geldi. Bizi ayıdı. İş büyüyüp müdüre gitmeden kavga bitti."
"Tamam Nurcan. Okulda konuşuruz. Servis geldi. "
Telefonu çantama attım ve servise bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belkide Umudumsun
HumorHayatımın bana 7-0 taktığı bir maçta o sahaya gelen müthiş golcü bu farkı kapatabilmesi an meselesiydi. Çok çirkin olmam bu golcüye yürek bağışlayamam manasına mı geliyor? Hayır. Belki evet. Bilmiyorum