Esila uyan geç kaldın kalk kız kalk.
- Of anneanne ya bu gün okullar tatil biraz daha uyucam.
- kız kalk yine bak yalan söylüyor, tamam şu kapıyı açıp geliyorum. ben geldiğimde uyanmış ol yoksa kapıya ilan asarım evlenecek kız var taliplerini bekliyor diye.
- "tamam bir uyutmadın anneanne ya of saat kaç ya geç kaldım, nerede bu gözlüğüm" elimle gözlüğümü buldum ve hemen yataktan kalktım.
Okula yeni kayıt olduğum için kıyafetlerimi almamıştım. dolabımı açtım ve siyah kot pantolonumu ve mavi mavi gömleğimi giydim, gömleği pantolonumun içine hızlıca sokuşturdum saçlarım düz olduğu için kabarma derdi yoktu. hafifçe elimle şekil verdim, aynaya baktığımda her zamanki gibi mükemmeldim :D otobüse yetişmek için hızlıca kapıya yöneldim, siyah botumu giydim ve çantamı aldım, koşar adımlarla merdivenden indim. Durağa tam vardığımda otobüs geldi. İşte tam zamanlama buna denirdi diye düşündüm ve istemsizce gülümsedim. Otobüse bindim, kendime boş bir yer buldum, pencereden dışarı izlemeye başladım ilk defa kendimi bu kadar özgür hissediyordum. Artık kimsenin üzerine yük değildim sadece anneannem ve ben vardık. Yıllar önce ben doğduğumda annem beni anneannemin eline bırakıp gitmiş. Ben annemin gayri meşru çocuğuydum. ne babamı biliyordum ne de annemi, annemi sadece bir kere fotoğrafta görmüştüm, o zaman ben senin gibi biri asla olmayacağım diye yemin etmiştim. Anneannem yaşlı bir kadın olduğu için adana'da dayımın yanında kalıyordu, 17 yıl boyunca ben de dayımla kalmıştım. Bir hafta önce dayım anneannemle konuşmuş artık yengemin beni evde istemediğini söylemişti. Yengem artık kocası ve çocukları ile yaşamak istiyordu. Dayım önce yengeme karşı çıkmış daha fazla üstelememiş ti. Çünkü yengemin haklı olduğunu düşünüyordu. Beni her gördüğünde söylemese de bakışlarıyla sevmediğini gösteriyordu. Anneannem'in İstanbul'da dedemle birlikte yaşadıkları küçük bir evleri varmış. Dedem ölünce anneannemde dayımın yanına taşınmak zorunda kalmış. Anneannem o eve tekrardan dönüp yeni bir başlangıç yapmaya karar verdi. Benimle birlikte yepyeni bir sayfa açmaya...
Otobüsten indim ve okula yürümeye başladım her adım attığımda kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissediyordum. Okula vardığımda etrafa göz gezdirdim ve boş bir bank bulup oturdum. Birkaç dakika sonra yanıma bir kız oturdu. Kız sarışın mavi gözlüydü. :Gözlerinin maviliği o kadar derindi ki gözleri ışıl ışıldı.
- "Yeni misin" dedi.
- "Evet" dedim. Fazla açıklama gereği duymadım.
- "Nereden geliyorsun"
- "Adana" Diye cevapladım. Kız hafifçe kaşlarını kaldırıp kollarını birbirine doladı. Zil çalmaya başladı.
- "Hadi kalk sıraya gidelim hangi sınıfta olduğunu biliyor musun?"
- "Hayır" dedim. Ve ayağa kalktım.
- "Neyse bizim sırada dur birazdan öğrenirsin" Dedi. Ve yürümeye başladık. Nedense içim bu kıza ısınmamıştı.
Hoca kısa bir konuşma yaptıktan sonra herkes sınıflara geçmeye başladı. Az önce tanıştığım kız ile beraber uzun bir koridorda yürümeye başladık. Koridorun sonundaki kapının önünde durduk. Kapının üzerinde müdür yardımcısı Mehmet Kocayiğit yazıyordu . Kız tam kapıyı çalıyordu ki birden durdu.
- "neden çalmıyorsun" dedim.
- "ya neredeyse seninle 15 dakikadır konuşuyoruz ama daha ismini bile bilmiyorum, ben Beyza" Deyip gülümsedi ve elini uzattı.
YOU ARE READING
gölge
Teenfikcekitabımı beğeniceğinizi umuyorum. bölüm bölüm yayınlıcam yorum yaparsanız sevinirim.