9.bölüm

617 52 12
                                    

Tam Jungkook'un sırtından inmiş yerime oturuyordum ki bir adet burnundan soluyan Jimin Beyciğimizle karşılaşmamız bir oldu.

Onu ilk defa böyle görmüştüm ve açıkcası biraz da tırsmış olabilirdim.

"Lütfen okulumuza uygun davranışlarda bulunun ve konuşun. Bu sizi uyarım ona göre davranın." Diyerek çekip gitmişti.

Jungkook ile birbirimize anlamaz bakışlar attık.
Çünkü Onun bu kadar sert olmadığını sanıyorduk.

O sırada anıran hayır hayır kişneyen Hoseok ile dikkatimizi Hoşikime vermiştik.

Ona bir tane çakarak susturmuş ve kantindeki sıraya koyulmuştum.

Aklımda hala Jiminin neden o kadar fazla çıkıştığı vardı oysaki tatlı bir şeye benziyordu.  Aman neyse diyerek sıraya girdim.

//////:::::::///////:::::::://////::::::::///::

Okul çıkışı Yoongilere gidecektim ve eve gidene kadar salak Jungkook'un yakvarmalarına maruz kalmıştım.

"Hyung lütfen bir kere geliyim."

"Hayır Jungkook biliyorum ben seni sen kudurursun orda"

"Ama hyung ben seni ne kadar sevdiğimi söylemiş miydim."

"Evet "

" Hyung sana o çok beğendiğin vanilya kokulu parfümü alırım."

"He he tabii. O para sende ne gezer."

" Annemle barışırsam bana yüklü bir para vereceğini dedi"

" Pis köpek kadınla barışmak için para mı alıyorsun."

"Hyung evet mı hayır mı."

İçimden her ne kadar hayır demek gelsede ağzımda evet çıkmıştı. Çünkü o parfüm benim bir aylık yemek param ve BENİM VANİLYA ZAAFIM VAR!


" Evet ama."
Der demez Jungkook boynuma öyle bir yapıştı ki resmen iki saniyede nasıl ölünür challenge yapmıştı.

"Ama dedim dünyadaki tek insan görünümlü orangutanı. Sapıklık yapmak yok. Milletin oralarını buralarını ellemek yok."

"Aaa üstüme iyilik sağlık sipidermanım ne zaman yaptım ben öyle bir şey."

"Bana her gün yapıyorsun ya neyse Laf söylemek yok. Ağzın var dilin yok.

"Ama ikiside var hyung."

"Jungkook yapıştırırım bir tane duvardan aeker geri gelirsin basketbol topu gibi oynarım seninle."

"Sen de oyna be hyung şu dünyada kimin elinde oyuncak olmadık ki"

Allahım bu çocuk iyice küçük emrah moduna giriyor.

"Tamam tamam sus bana küçük emrah filmi çekme."

Kendime sabır dileyerek eve varmıştık.

Eve varır varmaz geç kalmamak amacıyla hemen bir pantalon ile tişört giyip kapıda beklemeye koyulmuştum. Aslında şaşırmıştım normalde hep Kook beklerdi beni o iki saatlık koca karı dırdırı ile fakat şu an ortalıklarda görünmüyordu sanırım.

Evet tam tamına yarım saattir salak Jungkook'u bekliyordum.

"Jungkook siktiğim kapısında çıkmayı düşüyor musun?"

"Jungkook seni soyar kapı kulbunu bir yerlerine sokar öyle götürürüm."

O kadar laftan sonra sonunda  kapısı aralandığında cidden bunu beklemiyordum.

my "TEACHER" / VMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin